Akkuyu NGS'de çalışmalar planlandığı şekilde devam ediyor

Akkuyu Nükleer AŞ Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünün, ülkenin son 10 yıldaki en önemli olayı olduğunun bilincindeyiz. 2023 yılında sahamıza nükleer yakıtı tedarik etmeye hazırız." dedi.

Sezemin, iş insanlarının katılımıyla bir otelde düzenlenen "Tedarikçi Semineri"nin ardından gazetecilere açıklamada bulundu, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatıyla ilgili soruları yanıtladı.

İnşaat sürecinde 2021 yılındaki gelişmeleri değerlendiren Sezemin, projenin hızlı şekilde ilerlediğini, dördüncü ünite için inşaat çalışmalarına başlandığını söyledi.

Sezemin, projedeki Türk ve Rus ekiplerin bu yıl büyük işler gerçekleştirdiğini anlatarak, "Bu yıl mayıs ayında, birinci ünitenin reaktör kabını projede öngörülen yerine monte ettik. İkinci ünitede de kor tutucunun montajı gerçekleştirildi. Bu da reaktör binasının önemli bileşenlerinden biridir. Üçüncü ünitede de çalışmalar aktif şekilde sürdürülmektedir. Bizi en çok gururlandıran olaylardan biri de dördüncü ünite için aldığımız inşaat lisansı. Bu lisansın alınmasından sonra biz aktif bir şekilde çalışmalarımıza devam edebileceğiz." diye konuştu.

İnşaat çalışmaları kapsamında 2022'de de büyük planları olduğunu vurgulayan Sezemin, "2022 yılının yaz aylarında ikinci ünitenin reaktör kabını projede öngörülen yerine monte etmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yılın bahar aylarında da türbin ve reaktör binalarının temel plakalarının beton çalışmalarına başlanacak. Şu andaki önceliğimiz tabii ki birinci ünite. Şu anda asıl inşaat ve montaj çalışmaları birinci ünitemizde sürüyor." dedi.

"Çalışmalar bizi önemli olaya daha da yakınlaştırıyor"

Sezemin, birinci ünitede buhar jeneratörlerinin montajına hazırlandıklarını ifade ederek, "Bütün çalışmalar 2023 yılında gerçekleştirilecek olan önemli olaya bizi daha da yakınlaştırıyor. Sahamızda projeye katılan, bütün uluslardan temsilciler bulunan ekibimiz, projenin hızlı şekilde gerçekleştirilmesi için bütün güçlerini sarf etmektedir." diye konuştu.

Nükleer enerjinin, sadece düşük karbondioksit emisyonuna sahip bir üretim olmadığını anlatan Sezemin, bunun iklim değişikliğinin önlenmesine de büyük katkı sunduğunu dile getirdi.

Rus direktör Sezemin, Rusya'da yaklaşık 40 güç ünitesinin işletildiği bilgisini vererek, şöyle konuştu:

"Rusya'daki 40 ünitenin işletilmesi yılda 100 milyon ton karbondioksit emisyonunu önlemektedir. Bu da yılda 57 milyon aracın emisyonuna eş değerdir. Şu anda inşa ettiğimiz Akkuyu NGS, yılda 17 milyon ton karbondioksit emisyonunu önleyecek. Bu da küresel ısınmaya karşı mücadeleye büyük bir katkıdır. Nükleer enerji sektörü, mevsimlere bağlı değildir. Nükleer enerji santrallerindeki üretim güneşe, rüzgara, iklimin bir şartına bağlı değildir. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti nükleer santral sayesinde sadece karbondioksit emisyonunu engellemekle, önlemekle kalmıyor, ayrıca istikrarlı bir şekilde enerji üretimine de ulaşmış oluyor."

2023 hedefi

İlk reaktörün devreye alınmasının planlandığı 2023 yılının Türkiye için öneminin bilincinde olduklarını belirten Sezemin, şunları kaydetti:

"2010 yılında yapılan hükümetler arası anlaşmaya göre ilk ünitenin, inşaat lisansı alındıktan 7 yıl sonra elektrik üretimine geçmesi gerekiyor. Birinci güç ünitesinin inşaat lisansını 2018 yılının nisan ayında aldık. Dolayısıyla hükümetler arası anlaşmaya göre birinci ünitenin devreye alınmasının 2025 yılında gerçekleştirilmiş olması gerekiyor. Devlet başkanlarının talimatlarını göz önünde bulundurarak biz birinci ünitenin devreye alınmasını 2023 yılına çektik. 2023 yılının Türkiye için ne kadar önemli bir tarih olduğunun bilincindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünün, ülkenin son 10 yıldaki en önemli olayı olduğunun bilincindeyiz. O yüzden bu görevi gururla üstlendik. 2023 yılında sahamıza nükleer yakıtı tedarik etmeye hazırız."

Sezemin, Akkuyu NGS projesinin toplam yerelleştirme potansiyelinin 5,9 milyar dolar olduğunu belirterek, "Rusya'dan şu anda sadece reaktör ve türbin binasına ait ekipmanlar temin edilmektedir. Geri kalan tüm ekipman ve malzemeleri Türkiye'den almaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

İş kazaları detaylı şekilde araştırılıyor

Sezemin, bir gazetecinin iş kazalarıyla ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:

"İnşaat sahasında direkt olarak yaklaşık 9 bin işçi çalışmaktadır. Her üretim yerinde, inşaat sahasında olduğu gibi ufak tefek iş kazaları meydana geliyor. Ancak projenin sahibi, gelecekte de işletmecisi olan Akkuyu Nükleer AŞ, sahadaki işlerin gerçekleştirilmesi esnasındaki iş kazalarının önlenmesi ve güvenlik kurallarının uygulanmasının sağlanmasına büyük önem vermektedir. Bizler, meydana gelen bütün iş kazalarının her birini detaylı şekilde araştırıyoruz, soruşturmalar yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden temsilcilerin de katılımıyla gerekli çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Meydana gelen bütün iş kazalarıyla ilgili bilgileri paylaşıyoruz."

Yorum yapın