Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere ile röportaj (1.bölüm: ASFAT)

Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere, Defensehere'a verdiği özel röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Röportajın Askerî Fabrika ve Tersane İşletme (ASFAT) firmasıyla ilgili birinci bölümünü yayınlıyoruz.

Defensehere.com: ASFAT’ın şu an çalışmasını yaptığı yeni bir ürün / proje / platform var mı?

Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere: Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah ve mühimmat ile ilgili ihtiyaçlarının azami yerlilik oranına sahip, düşük maliyetli ve kaliteli ürünler ile karşılanmasına yönelik faaliyetlerimiz sürdürülmektedir. Bu kapsamda yürütülen geliştirme çalışmaları ile temel ve ileri teknolojilere sahip, millîlik ve yerlilik oranı üst düzeyde olan projelerin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz.

Bakanlığımız çatısı altında bulunan ASFAT A.Ş.; askeri fabrika ile tersanelerimizin nitelikli işgücü ve 30 yılı aşkın inşa, modernizasyon, onarım, bakım ve idame tecrübesini savunma sanayiinin hizmetine sunmaktadır. Çağın gereklerine uygun, harekât sahasının ihtiyaçlarına cevap veren platform ve teknolojiler üretmek ASFAT’ın kuruluş amacı olup, birçok projesinde inovatif yaklaşımlar ortaya koyarak ürünlerini bugünden daha ileriye taşımaktadır.

Defensehere.com: Türk savunma sanayii ihracatında önümüzdeki yıllarda ASFAT’ın adını daha fazla duyacak mıyız? ASFAT’ın ihracata yönelik çalışmalarından kısaca bahsedebilir misiniz?

Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere: Millî ihtiyaçların azami seviyede askerî fabrika veya tersanelerimizden karşılanması, ihracat performansımızın üst seviyeye çıkarılması, Askerî fabrika ve tersanelerimizin imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, ileri teknoloji ürünlerin millîleştirilerek ekonomiye kazandırılması kapsamında ASFAT A.Ş. tarafından çalışmalara devam edilmektedir.

Millî Savunma Bakanlığı olarak önemli düzeyde üretim, modernizasyon ve bakım onarım yeteneğine sahip fabrikalarımız ve tersanelerimizle ülke ihracatımıza da ciddi katkılarda bulunmayı kendimize hedef koyduk. Kuruluşumuz ASFAT da bu yaklaşımımızın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Üretilen teknolojinin seviyesi ve ekonomiye geri dönüşümü bizim için çok önemli. Bu anlamda birçok ülkede birçok değişik yetenek ve platform alanında iş geliştirme faaliyetlerimiz ve görüşmelerimiz devam etmekte. Bizim için ihracat meselesi, var oluş meselesidir. Tercihin çok ötesinde bir zorunluluktur.

Millî Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında; mühendislerimizin eseri olarak üretilen MİLGEM Korvetinin, Türkiye ile Pakistan arasında 6 Eylül 2018 tarihinde imzalanan anlaşma ile Pakistan Deniz Kuvvetleri envanterine girmesini planlıyoruz. ASFAT tarafından gerçekleştirilen söz konusu anlaşmanın, imzalandığı tarih itibariyle Türk savunma sanayiinde tek seferde imzalanan en büyük bütçeli sözleşme olması tabii ki bizleri gururlandırıyor.

ASFAT’ın, ihracat konusunda sektöre yeni bir soluk getirdiğini düşünüyorum. Nitekim yaklaşık 1 milyar ABD Dolar tutarındaki PN MİLGEM Projesi ile daha önce TSK’nın hizmetine sunulan alt yüklenici firmalarımızın ürünleri, yurt dışı piyasalarında tanınma şansı yakaladı.

Tabi bu bir kilometre taşı. Daha ileriye taşımak bizim görevimiz. İnanıyorum ki her geçen gün projelerimizin sayısı artacak, platform ihracatı dışında özellikle bakım, onarım ve idame alanlarında da bir ekosistem oluşacaktır. Bu ekosistemde birçok firma kendine yer bulacak ve sektörümüz daha ileriye taşınacaktır.

Güncel olarak bir örnek daha vermek gerekirse; ASFAT tarafından üretilen Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatının (MEMATT) uluslararası standartlarda öngörülen tüm testlerinin başarıyla geçtiğini ve kardeş ülke Azerbaycan’a ihracatının gerçekleştirilmiş olduğunu memnuniyetle belirtmek isterim.

Önemli bir husus olarak; ASFAT A.Ş.’nin yurt dışındaki ihalelerde savunma sanayii firmalarımıza rakip olduğu yönündeki haberleri düzeltmek isterim. ASFAT’ın, yurt dışında firmalarımızla asla rekabete girmeyeceğini ve projelerin hayata geçirilmesinde her zaman işbirliğine ve desteğe hazır olacağını özellikle ifade etmeliyim.

Yorum yapın