ASELSAN ile Altınay Savunma Teknolojileri ortaklığında kurulan DASAL Havacılık Teknolojileri; ulusal ve uluslararası ihtiyaçlara yönelik, tek ve çok rotorlu insansız hava araçları ve bu araçlara ait her türlü ekipman, sistem ve alt sistem bileşenlerinin projelendirilmesi, tasarlanması, geliştirilmesi, modellenmesi, üretimi, test, montaj ve entegrasyonu gibi alanlarda çalışmalar yürütüyor.
DASAL Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Onur Güzelmeriç, DASAL firmasını Defensehere.com'a anlattı.
Türk Silahlı Kuvvetlerine ilk teslimatların 2014 yılında yapıldığını belirten Güzelmeriç, şunları söyledi:
"DASAL esasında isminin kodları harflerinde saklı; D dronu, AS harfleri ASELSAN’ı, AL harfleri de Altınay grubunu temsil ediyor. Bildiğiniz gibi ASELSAN; savunma sanayiimizin bel kemiği, bütün inovatif ve teknolojik projelerin başlatıldığı, düşünüldüğü, çıktığı ana merkezlerden bir tanesi. Altınay grubu da 30 senelik geçmişi olan Robotics ile başlayan ondan sonra yolculuğuna savunma sanayiini de katan ve en son geçtiğimiz yıllarda E-mobilite konusunda ayrı bir şirketin ve grubunun kurulduğu bir teknoloji grubu. Biz Altınay teknoloji grubunun içerisinde Altınay Savunma Teknolojileri şirketinin ASELSAN ile olan iştirakiyiz.
DASAL’ın esasında kuruluş hikâyesi 2012 senesinde başlıyor, Altınay grubunun içerisinde; burada ilk İHA grubu kuruluyor. 2013’de konsept belirleniyor ve ASELSAN ile birlikte 2014 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerine ilk teslimatlar yapılmaya başlanıyor.
Burada takip eden yıllarda bizim Y6 dediğimiz konsept de, 1600 kadar sistem ardından da 2000’in üzerini tamamlayacak şekilde X4 dediğimiz konseptimizde yani iki farklı platformda 2000’in üzerinde aracı şuanda başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlara teslim etmiş durumdayız. Bu başarı hikâyesinde 800 bin saati geçen uçuş tecrübemiz var, bu çok ciddi bir rakamdır. Bundan mütevellit de, 2019 senesinde karar verildiği üzere ve 2020’nin Temmuz ayında hayata geçtiği üzere; isimde kodlarını belirttiğim iki öncü firma DASAL şirketini kurmuş oldular. O yüzden yeni bir oyuncu ama tecrübeli bir oyuncu olarak kendimizi tanıtmayı tercih ediyoruz.
Birden fazla lokasyondayız. Ana yönetim, bulunduğumuz yer Teknopark İstanbul. Yine bu yerleşke içerisinde bir Ar-Ge merkezimiz mevcut. Bu lokasyonun dışarısında Tuzla ilçe sınırı içerisinde bir de üretim tesisimiz var. Toplam çalışan sayımız 50’den fazla, burada 45’in üstünde mühendisimiz var. Bizim ana iş gücümüz, amacımız, misyonumuz insansız hava araçları üretmek. Savunma sanayiinden başlayıp, sivil sektörde yangından, tarıma, enerjiden, telekomünikasyona kadar çeşitli çözümlerimiz ya hayatta ya da hayata geçmeye başlamak üzere.
Bugün ülkemizde ithal olarak kullanılan en basit anlamda hafif sınıftaki insansız hava araçları 25 dakikanın üzerinde ve sadece iyi hava şartlarında uçabilirken biz zorlu rüzgârda kötü hava şartlarında 50 dakikanın üzerinde uçuş sağlayabiliyoruz. İşte bunu da 2012 den beri devam eden bu mühendislik yeteneğine borçluyuz.
Ana olarak 5 farklı platformumuz var, bu platformlarımız miniden, ağır plus sınıfına kadar ilerliyor. İstihbarat ile başlayıp çeşitli silah sistemlerini, çeşitli sivil amaçlı arama kurtarma, ambulans, yangın müdahalesi, yangın tespiti, haberleşme baz istasyonlarını taşıma ya da bunlarla entegre olma gibi çok farklı görevleri yerine getirebilen modüler bir yapıya sahip, biz dolayısıyla tek platformda farklı sektörlere, farklı ürün gruplarıyla hızlı bir şekilde ve etkin bir şekilde cevap verebiliyoruz."
