Fahrettin Öztürk'ün IDEF 21 izlenimleri

Dünyanın önde gelen savunma sanayi fuarlarından biri olan 15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (International Defence Industry Fair, IDEF) da başarıyla tamamlandı. Açılışını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı pandemi gölgesinde gerçekleşen fuara oldukça yoğun ilgi vardı. Bu fuarın diğer fuarlardan farkı pandemi döneminde olmasıydı. Bütün dünya bu salgınla mücadele ederken, “Acaba pandemi fuarı etkiler mi?” diye hepimizde bir endişe vardı. Fakat, pandemi sürecindeki sessizlikte savunma sanayi firmalarımız yeni ürünleri ile fuarda boy gösterdiler. Pandeminin etkisinin yanı sıra, yangın ve sel gibi doğal afetlerin yaşandığı son dönemlerde moral ve motivasyonumuzu arttırıcı bir etkiyle ülkemiz ve milletimiz adına başarılı ve umut vaat eden ürünlerin olduğu bir fuar dönemi oldu.

IDEF ülkemizin uluslararası markalarından biri haline geldi. Bu çok kıymetli markanın sürdürülebilirliği ve hatta itibarının daha da yukarılara taşınması çok önemlidir. Zira bu duruma gelebilmek yılların birikimi ile mümkün oldu. Öte yandan fuarın dünya markası olabilmesindeki önemli etkenlerden birisi de bir dünya şehri olan İstanbul’da yapılmasına karar verilmesidir. 2009 yılında bu vizyonu ortaya koyup bu kararı alan yetkililerimizin ne kadar isabetli bir karar aldıkları tekrar teyit edilmiş oldu. Hem organizasyon hem yer anlamında yapılan seçimler başarıda önemli rol oynamaktadır.

Fuarı organizasyon açısından değerlendirdiğimizde iyi bir hazırlık yapıldığını söyleyebiliriz. Gerekli güvenlik ve sağlık tedbirleri alınmış, fuara katılım kontrol altında tutulmuştur. Firmalar açıktan yeme içme konusuna itina göstermiş, ikramlar kaldırılmış, herkes maske ve mesafe konusunda özverili davranmıştır. Aynı zamanda hemen hemen her sergileme alanında ihtiyacı olanlar için maske ve dezenfektanlar mevcuttu. Fuara ilgi oldukça yüksek olmuş, ülkemizin en üst düzey bürokratları da katılım sağlamıştır. Devletimizin desteği en üst düzeyde olmuştur.

Son yıllarda savunma sanayimizde yaşanan önemli gelişmeler, havacılık ve savunma alanında yapılan ihracatlar neticesinde birçok ülkeden üst düzey katılım vardı. Başbakan yardımcısı, savunma bakanları, bakan yardımcıları, üst düzey bürokratlar, akademisyenler ve firma temsilcilerinin yoğun ilgisi vardı. Üst düzeyde önemli görüşmeler yapıldı, iş birliği protokolleri imzalandı. Ülkeler anlamında değerlendirildiğinde özellikle Afrika’dan yoğun katılım vardı, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerinden de ilgi dikkat çekiciydi. Dost ve müttefik ülkeler de bu önemli faaliyetimizi desteklemişlerdi. Her münasebette ülkemizle çalışmak istediklerini, güç birliği yapmak istediklerini belirttiler. Toplantılar, dostça ve samimi bir ortamda gerçekleşti. Fuarda çeşitli alanlarda hizmet veren sektör öncüsü şirketlerin hem iç piyasa hem de dış piyasa ihtiyaçlarına yönelik talepleri karşılamada belirli bir seviyenin üstüne çıktığı görülmektedir. Bu anlamda Türk savunma sanayi şirketleri güçlü mühendislik kabiliyetleri ile yalnızca Türkiye’nin gereksinimlerini karşılamakla kalmayıp gerçekleştirdiği ihracatlar ile dış müşterilerin taleplerine cevap veren bir yetkinliğe sahip olduğunu ispatlamaktadır.

Geçtiğimiz yıllarda fuarda birçok dünya markası firma yer almasına karşın bu yıl hemen hemen hiçbiri yoktu. Buna rağmen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı rekor kırdı. Bu ise fuarın temel cazibesini özellikle yabancı heyetler açısından oluşturan unsurun yerli savunma endüstrisi olduğunu ortaya koymuş oldu. Belki bu ülkelerdeki katılımın düşüklüğü pandemiden de kaynaklanmış olabilir. Başka sebeplerde mümkündür. Ülkemizdeki gelişmeler bu şekilde devam ettiği sürece önümüzdeki fuarlarda daha çok katılım olacağını düşünüyorum. Bir ülkenin teknolojik gücü arttığında diğer ülkelerin ilgisini çekmekte, firmalar iş birliği için çaba harcamakta ve ilgili ülke cazibe merkezi olmaktadır. Ülkemizdeki teknolojik gelişmeler devam ettiğinde ortaklık dahil farklı iş birliği modelleri gündeme gelecektir. Ülkemiz firmaları uluslararası iş birliğine oldukça açık olup bu alanda uzun yıllardır yabancı ortaklarla çalışmalar yapmaktadır. Geçmişte yapılan iş birlikleri taraflar için faydalar sağlamış ve sağlamaktadır.

Fuardaki ürünler teknoloji açısından değerlendirildiğinde ülkemizin geleceği açısından umut verici gelişmelerin olduğu görülmüştür. Firmalarımızın çoğunlukla yüksek teknoloji gerektiren ürünlere yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Bu durum, ülkemizin teknolojik açıdan ilerlemesine katkı sağlayacaktır. KOBİ’lerimizin çok önemli başarılara imza attığı tespit edilmiştir. Gelişmiş ülkelerdekine benzer şekilde çalışmalar yapılmaktadır. Bu doğrultuda KOBİ’lere daha fazla destek verilmesi sağlanmalıdır. Fuarda, sergilenen ürünlerin niteliği ve teknolojik düzeyi umut vericiydi. En çok dikkatimi çeken husus ise, bu yılki fuarda daha fazla ürün ve platformunun sergilenmesiydi. Fuar ürün zenginliği açısından tatmin ediciydi.

Fuar alanı yeterli olmasına rağmen TÜYAP fuar alanı çevresinin düzenlemeye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Otelden bakıldığında çevrenin görünüşü iyi değildi. Güzel İstanbul manzarasına pek yakışmadığını düşünüyorum. Araç park yerleri, araç ve yürüme yollarının elden geçirilmesi gerektiği aşikardır. Çok önemli organizasyonlara imza atılan bu fuar alanının çevre düzenlemesi çok hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Bu husus, ülkemizin reklamı, prestiji ve görüntüsü anlamında elzemdir. Zor bir iş değildir, gerekli çalışmalar ve çevre düzenlemesi hızla yapılmalı Türkiye’ye yakışır bir fuar alanı oluşturulmalıdır.

Kaynak: Haber.aero / TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Öztürk

Yorum yapın