Metal şekillendirme sektöründe 40 yılı aşkın süredir çalışmalar yapan REPKON firması, son yıllarda savunma sanayii alanında yaptığı çalışmalar ile dikkati çekiyor.
Dünyada ilk kez flow forming teknolojisi ile bombaatar üreten REPKON, Türk savunma sanayii firmalarının ürettiği platformlarda yer alan ithal ürünlerin yerlileştirilmesi konusunda da önemli çalışmalar yapıyor.
REPKON, son olarak TUSAŞ tarafından geliştirilen Gökbey helikopterinin şaftını yerli olarak üretmeyi başardı.
REPKON Kurumsal İletişim Uzmanı Zişan Beşir, Defensehere.com’a verdiği röportajda şunları söyledi:
“REPKON 1978 yılında kurulmuş, metal şekillendirme üzerine makine imalatı sektöründe çalışan makine imalatçısı bir firmadır. Son 15 senedir savunma sanayinde havacılık sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Ayrıca sivil sektörlerde de faaliyetlerimiz var. Özellikle ön plana çıkan teknolojimiz flow forming. Flow forming teknolojisine sahip 4 ülkeden bir tanesiyiz dünyadaki. Türkiye’nin açık ve kapalı bir şekilde yediği ambargoları çözüm üretmekteyiz. Bu anlamda flow forming teknolojisini kullanarak namlu konusundaki seviyeyi bir sonraki seviyeye çıkardık.
Neden flow forming teknolojisi namlu konusunda önemli? Çünkü genellikle broş denilen bir yöntem kullanılıyor ve broş namlunu iç yiv setini verirken talaş kaldıran bir yöntem olduğu için namlunun mukavemetini azaltır. Flow forming sayesinde namlunun mukavemetini artırıyoruz.”
REPKON İş Geliştirme Uzmanı Acar Can Kocabıçak ise geliştirdikleri helikopter şaftı hakında şu bilgileri verdi:
“Makine imalatımızın yanı sıra müşterilerimizin isteklerine yönelik özel parça üretimi de yapmaktayız. Yapmış olduğumuz parçaların belli kısımları sayacak olursak, helikopter şaftları, roket motor gövdeleri, çeşitli kalibrelerde namlular ve yine roket sistemleri gövdeleri üretmekteyiz. Bu kapsamda çalıştığımız en son projemiz helikopter şaftımızı anlatmak istiyorum size.
Flow forming dediğimiz bir teknikle bu şaftı üreterek envantere kazandırmayı başardık. Bu kapsamda TUSAŞ’ın T625 Gökbey helikopter şaftının üretimini gerçekleştirdik. Projemizin ilk fazında, ARGE kısmında dikey şaft üretimi yaparak daha sonrasında yatay şaft üretimini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Projemizin ilerleyen aşamasında da seri üretim noktasına gelip, ATAK helikopterlerinin de şaftlarını flow forming sistemi ile üretmeyi hedefliyoruz. Bu nokta da çok ciddi anlamda dış ülkelerin ambargolarına karşı gelen bu noktada bunun önüne geçerek flow forming tekniğiyle bu sistemi ülkemize kazandıracağız. Bunu hedefliyoruz.
Normalde bu parçalar bildiğiniz gibi yurt dışından hazır olarak gelen sistemlerdi bu şaftlar ve T625 dahil özellikle savunma sektöründeki atak helikopterlerinde getirtilmesi dahi çok sıkıntılı. Üstü kapalı ve açık ambargolara tabii parçalar bunlar ve bu noktada biz bu teknolojiyi yerlileştirerek hem milli imkanlarla üretip hem de bu ambargonun önüne geçerek ilerleyen zamanlarda şaftların Türkiye’de üretilmesini sağlayacağız. Bu kapsamda TUSAŞ’ın birçok parçasını ve helikopter şaftını üretmeyi hedefliyoruz.
İlk etapta biz T625 Gökbey şaftlarının üretimini tamamladık, parçaların teslimatını gerçekleştirdik ve onayımızı aldık. ATAK kısmı ile de şu anda hem teknik anlamda teknik mühendisler ve tasarım ekibiyle çalışıyoruz ayrıca yerlileştirmek içinde hangi imkanları kullanabiliriz, neleri sağlayabiliriz bunları hem TUSAŞ tarafıyla hem Millî Savunma Bakanlığı tarafıyla birlikte yürüterek bir yatırım anlamında çalışmaları sürdürüyoruz. Yakın zamanda da parçaların istiareleri ortaya çıktıkça da şaftın REPKON tarafından üretilmesini gerçekleştireceğiz.”
