'Savunma sanayiindeki Ar-Ge harcamalarında 2002'den 2019'a geldiğimizde yaklaşık 34 kat artış görüyoruz'

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Müdürü Gürcan Okumuş, "Biz savunma sanayiinde daha fazla büyüyecek, daha yüksek bir ihracat kapasitesine ulaşacaksak, ilk yapmamız gereken insan kaynağını artırmamız." dedi.

Okumuş, Bursa Teknik Üniversitesi Uzay Havacılık ve Savunma Sanayii Topluluğunun çevrim içi düzenlediği ve 3 gün sürecek "4'üncü Lagari Havacılık ve Savunma Günleri" etkinliğinde "TÜBİTAK SAGE'nin Projeleri" başlıklı oturumda konuştu.

Dünyada savunma sanayi şirketlerinin askeri satışlara göre sıralamasında ilk 10'da Amerikalı firmaların ağırlıkta olduğunu ve son yıllarda bu tabloya Çin firmalarının eklendiğini aktaran Okumuş, ilk 100 listesine Türkiye'den Aselsan, Türk Havacılık Uzay Sanayii, BMC, Roketsan, STM, FNNS ve Havelsan'ın girdiğini söyledi.

- "Ar-Ge harcamalarında 34 katlık artış görüyoruz"

Okumuş, cirolar anlamında almak gereken büyük bir yol olduğuna değinerek şunları kaydetti:

"Dünyadaki savunma sanayi harcamalarının yarısının sahibi Amerika ve Çin. Türkiye'deki ciro durumuna bakarsak, Savunma Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) verilerine göre 2002 sonrasıyla bugünü karşılaştırdığımızda savuma ve havacılık cirosunda 10 katlık bir artış var. Daha önemlisi ve sevindirici olan ihracatta da 12 katlık artış var. Daha yüksek bir artış gördüğümüz tablo Ar-Ge harcamaları. Savunma sanayiindeki Ar-Ge harcamalarında 2002'den 2019'a geldiğimizde yaklaşık 34 katlık artış görüyoruz. Bunun da ciroya ve dolayısıyla da ihracata önemli bir etkisi var."

Sektörde yaklaşık 75 bin insanın çalıştığını dile getiren Okumuş, "Bu rakam yeterli değil. Biz savunma sanayiinde daha fazla büyüyecek, daha yüksek bir ihracat kapasitesine ulaşacaksak, ilk yapmamız gereken insan kaynağını artırmamız. İnsan kaynağında yapmamız gereken çok iş var." diye konuştu.

- "Bir sistem projesi geliştiriyorsanız alt sistemleriniz de hazır olmak zorunda"

Okumuş, TÜBİTAK SAGE'nin çalışmalarından da bahsederek, küresel ölçekte hem rekabet gücü hem de etkin olan bir kurum olmayı misyon ve vizyonlarına eklediklerini bildirdi.

SAGE’nin altyapıları ve alt sitemlerini da anlatan Okumuş, "2000'lerde belki bir sisteme odaklanıp birçok alt bileşeni yurt dışından temin edebiliyordunuz. Bu 2010-2015'lere kadar bu şekilde devam edebildi ama şu an geldiğimiz konjonktürde artık bir sistem projesi geliştiriyorsanız alt sistemleriniz de hazır olmak zorunda." ifadelerini kullandı.

Dünyada Türkiye'nin üstü kapalı, görünür, görünmez birçok ambargoyla şu an mücadele ettiğine dikkati çeken Okumuş, "Bunu da şikayet olarak söylemiyorum. Bu şartlar da esasen bizim özellikle alt sistem bileşen tarafında çok daha hızlı gelişmemizi sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Okumuş, sistem projelerine de değinerek Toros, Hassas Güdüm Kiti, Kanatlı Güdüm Kiti, Sığınak Delici Mühimmat, SOM ve SOM-J seyir füzesi, Göktuğ, Kuzgun gibi projeler hakkında bilgi paylaştı.

- "Yeni mezun istihdam sayımız tecrübeli istihdamdan çok daha yüksek"

TÜBİTAK SAGE'nin insan kaynakları süreçlerini de anlatan Okumuş, işe giriş şartları ve mülakatlar hakkında bilgi verdi.

"Bizim SAGE olarak yeni mezun istihdam sayımız tecrübeli istihdamdan çok daha yüksek." diyen Okumuş, yeni mezunları sisteme katıp yetiştirmeyi tercih ettiklerini söyledi.

Kaynak: AA

Yorum yapın