Gelişen teknoloji ve değişen dünyada her alanda olduğu gibi askeri alanda da insan gücü, yerini zekâsıyla birleştirilmiş, makine–insan iş birliğinin artırıldığı sistemlere bırakmaktadır. Dijital birlik adı verilen daha kompakt ve etkili birlikler sayesinde askeri personel ile insanlı/insansız kara, hava ve deniz araçları birbiri ile iletişim halinde tutularak daha güvenli, daha yüksek performanslı, değişen savaş stratejilerine ve durumlarına daha uyumlu savunma orduları kurulmaktadır. Askerler için yük taşıyacak olan iskeletler, tek başına ya da sürü halinde otonom veya manuel olarak uzaktan kontrol edilebilecek kara, hava ve deniz araçları dijital birlikleri oluşturan unsurlardan bazılarıdır.
Yalnız savaş dönemlerinde değil barış dönemlerinde de kıyı emniyetini korumak, gemi çıkarmalarını ve liman kontrollerini sağlıklı bir şekilde yürütmek ve olası sorunlarda eş zamanlı olarak birliklere haber verebilmek hem askeri hem de sivil açıdan önemli bir yere sahiptir. İnsansız suüstü aracı (İSA) bu kapsamda önemli bir rol oynamaktadır. Üzerine eklenebilen farklı tipteki sensörler ile otonom sürüş kabiliyeti kazanmanın yanı sıra, gelişen iletişim sistemleri altyapısı ile gerçek zamanlı, IP tabanlı veri ve görüntü paylaşımı ile durumsal farkındalığın artmasını sağlamaktadır.
İSA’lar sabit bir yer istasyonu üzerinden kontrol edilebildikleri gibi, ADVENT (Ağ Destekli Veri Entegre Savaş Yönetim Sistemi) gibi bir komuta kontrol sistemine sahip yüzer/kara platformlar üzerinden de kontrol edilip birlikte çalışarak ortak görev icra edebilirler. Şüpheli görünen yüzer bir platforma yaklaşıp gerçek zamanlı görüntü aktarımı, istenilen rotalarda keşif, devriye ve insanlı gemiler için tehlikeli olabilecek sığ ya da mayınlı sahalara girerek istenilen görevi icra edebilirler. Komuta Kontrol Merkezi (C2) olup İSA ile anlık veri alışverişi yapabilen bir istasyon, İSA tarafından takibi yapılan bir hedefe, kendi üzerindeki silah yetenekleri ile veya İSA üzerindeki silahları kullanarak angajman başlatabilir. Yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı ile görev otonomisi kavramı ön plana çıkarak daha az personel barındıran, operasyonların tamamına yakını otonom olup nihai karar için operatör onayı bekleyen, daha küçük boyutlardaki akıllı savaş gemilerini yakın zamanda denizlerimizde görmek mümkün olacaktır.
İSA’ların özellikle Mayın Karşı Taarruz (MKT) operasyonları kapsamında birlikte çalışabilirliği için insanlı suüstü gemilerine fırlatma/geri toplama yeteneklerinin eklenmesi, benzer şekilde insansız sualtı araçlarını barındıracak İSA’lara da fırlatma ve geri toplama sistemlerinin entegre edilmesi gerekmektedir.
Sualtındaki operasyonlar doğası gereği birtakım zorluklar içermektedir. Günümüzde sualtı platformlarında kullanılan sonar sistemleri ile yapılan petrol ve maden aramaları, deniz tabanı haritalamaları, balık sürülerinin tespiti, batık gemilerin ve en önemlisi yerleştirilen mayınların ve mayın benzeri objelerin tespitinin ve sınıflandırılmasının yapılması, sualtındaki değişken ortam şartları ve kirliliği sebebi ile zorlaşmaktadır. Sualtı ortamındaki bu zorluklar sonar sinyallerinde yansımalara, sinyal üzerine eklenen gürültülere sebep olmaktadır. Böyle durumlarda tespit edilen nesneden ya da çıkarılan deniz tabanı haritalamalarından emin olunması amacı ile insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Gereken yetkinlikler ve ortamdaki bilinmezliklerin oluşturduğu tehlikeler göz önüne alındığında bu, dalgıçlar için koşulları zor ve hayati tehlike taşıyan bir durum olmaktadır. Dalgıçlar için tehlikeli olan bu durumlarda, üzerine sonar sensörleri yerleştirilmiş insansız sualtı araçları keşif amaçlı hedef bölgeye gönderilebilir. Bu araçların üzerinde bulunan multibeam echosounder adı verilen çok ışınlı yankılanıcı sonardan yayınlanan akustik sinyaller ile deniz tabanı haritalaması çıkarılırken eş zamanlı olarak yandan taramalı sonar ile mayın ve benzeri obje tespiti yapılabilir. Tüm bu sinyallere gelen dönüşlerden elde edilen sonuçlar anlamlandırılarak merkezi komuta kontrol sistemine gönderildiğinde askerlere ve operasyonun devamına ışık tutabilir. Deniz altında tespit edilen düşman unsuru olarak sınıflandırılacak bu nesnelerin tespiti tüm platformlar için büyük öneme sahiptir. Bu çalışmalar esnasında tespit edilen ve sınıflandırılması yapılan bilgiler sistemde yapay zekâ ile anlamlandırılarak komuta kontrol merkezindeki operatörün kullanımına uygun semboloji ile gerçek bir sualtı haritası olarak yansıtılabilir. Deniz tabanı haritalaması ile çıkarma gemileri limanlara yanaşmadan önce olası tehditlerin tespiti, oluşacak hasarların ve kayıpların önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınması yine bu insansız sualtı araçları ile sağlanabilir. İnsansız sualtı araçları düşman unsurlarını ve olası saldırıları tespit ettikten sonra bu saldırıların hedefe ulaşmasını engelleyebilir. Denizaltı ya da suüstü araçlara yerleştirilecek olan insansız sualtı savunma sistemleri aracılığı ile düşman unsurlardan gelecek olan torpido vb. saldırı vektörlerine karşı oluşturulacak savunma katmanı ile oluşacak hasar minimuma indirilebilir ya da tamamen ortadan kaldırılabilir. Bununla birlikte günlük hayattaki yük gemilerinin, petrol arama sondaj gemilerinin olası saldırılara karşı korunması için suüstü ve hava destekçilerinin yanı sıra sualtından da gerekli desteğin yapılabilmesi için silahlı insansız sualtı araçları önemlidir.
Sualtı ortamı haritalandırılarak anlamlandırıldıktan sonra komuta kontrol sistemi ile tüm bu bilgiler eş zamanlı olarak taktik data linkler ile paylaşılıp gözlemlenen durum askeri birliklere komuta kontrol merkezlerinde sunulabilir. Operasyonun devamında verilecek kararları alırken eğitilmiş yapay zekâ algoritmaları, kullanılacak mühimmat tipini belirterek, bu mühimmatın kullanılması için ilgili hesaplamaları yaparak operatörün işini kolaylaştırabilir. Sualtı dünyasına uyumlu bir şekilde geliştirilmiş demet bombası olarak da adlandırabilecek olan torpidolar insansız sualtı araçlarından aldıkları istihbarat bilgileri ışığında gerekli yere gerekli zamanda ulaşıp patlayarak ortaya saçılan çok sayıda küçük, istihbarat bilgisine göre güdümlenmiş iç mühimmatı ile sualtı ortamındaki düşman unsurlarının yok edilmesini sağlayabilir. İnsansız sualtı aracından gelen düşman unsurlarının konum ve özellik bilgileri ile yüksek doğrulukta imha sağlanabilir. Sualtı tehditleri göz önüne alındığında, düşman unsurlarının imhası için insan gücü yerine en az mühimmat ile en fazla etkiyi yaratabilecek hem donanımsal hem de yapay zekâ ile desteklenmiş akıllı torpidolar ve füzeler aynı zamanda hava hedefleri için de kullanılabilir.
Dalgıçlar, kaska monteli sensörlerden gelen görüntülerin ya da bilgilerin ekrana yansıtılması ile sualtında görüş mesafesinin çok kısa olduğu karanlık, kirli, çok tuzlu ve yoğun ortamlarda görüş mesafesinin ilerisini görebilir, engelleri ve tehlikeleri fark edilebilir. Sensörlerden gelen sinyallerin yapay zekâ algoritmaları ile anlamlandırılması ve elde edilen bilginin lokalizasyon bilgileri ile sentezlenmesi sayesinde durumsal farkındalık arttırılabilir. Bu sayede can güvenliğinin artması ve olası kayıpların önüne geçilmesi beklenmektedir.
Birbiri ile etkileşim halinde aynı operasyonda görev alan farklı platformlardaki araçlar taktik data, akustik veya optik linkler ile birlikte çalışabilecek ve bu sayede insansız geliştirilen ve silah ateşleme yetkisi olan denizaltılar, konumu diğer platformlardaki dost unsurlar tarafından belirlenip bildirilen hava hedeflerini envanterlerinde bulunan füzeler ile ya da suüstü hedeflerini torpidolar ile imha edilebilecektir. Günümüzde sualtı dünyasının şartları, mühimmat ve ateşleme kısıtları ve insan gücü düşünüldüğünde, sadece otonom denizaltı araçları değil, otonom ya da operatör tarafından kontrol edilebilecek denizaltıların yaygınlaşması mavi vatandaki güvenliğimizin korunması açısından çok önemlidir.
İnsanlı / insansız suüstü / altı araçları ve giyilebilir teknolojiler ile donatılmış askerleri, komuta kontrol merkezlerine entegre ettiğimizde minimum asker ve minimum mühimmat ile kurmuş olduğumuz dijital birlik yapımız artık daha güçlü ve güvende olacaktır.
Kaynak: HAVELSAN Dergi 9. sayısı / HAVELSAN Teknoloji Geliştirme Grup Lideri Özgür Özuğur / HAVELSAN Veri Füzyonu ve İz Yönetim Takım Lideri Murat Melül