Bursa'daki Ar-Ge merkezi ileri kompozit malzeme kullanılan stratejik sektörlerin geleceğine yön veriyor

Bursa'da ileri kompozit malzeme üreten ve kullanan sektörlere yönelik test ve Ar-Ge hizmeti sunulan İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi'nde (İKMAMM), kompozit alanında numune üretimi, 20 çeşit test ve 5 farklı yöntemle prototipleme yapılıyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansının (BEBKA) destekleri ile 17 milyon liralık yatırımla kurulan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla 30 Ekim 2020'de açılışı gerçekleştirilen İKMAMM, sanayicilere Ar-Ge ve test merkezi olarak hizmet veriyor.

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde (DOSAB) 13 bin metrekare alanda faaliyet gösteren Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) çatısı altındaki İKMAMM, ileri kompozit malzeme üreten ve kullanan sektörlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlamanın yanı sıra sektörün Ar-Ge altyapısını güçlendiriyor.

Geleceğin teknolojisi olarak nitelendirilen kompozit malzemeler alanında Bursa'yı bir teknoloji üssü konumuna taşıma, emek yoğun ürünlerden, bilgi yoğun ve katma değeri yüksek üretime geçiş sürecini hızlandırma hedefiyle hizmet sunulan merkezde, prototip üretiminden test ve analiz faaliyetlerine kadar geniş uzmanlık yelpazesinde çalışmalar yürütülüyor.

Kompozit alanında numune üretimi, 20 çeşit test ve 5 farklı yöntemle prototip altyapısı hizmeti verilen merkezde, raylı sistemler, otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılan ekipmanların yanma testleri de gerçekleştiriliyor.

BUTEKOM Genel Müdürü Mustafa Hatipoğlu, AA muhabirine, İKMAMM'ın, Bursa'nın "otomotiv üssü" olması, çalışmalarıyla havacılık ve savunma alanına da katkı sağlaması amacıyla kurulduğunu söyledi.

Hatipoğlu, "Türkiye'de bu çapta imkana sahip olan TUSAŞ olabilir, İstanbul'da Sabancı Üniversitesinin bir kuruluşu var, bir de BUTEKOM bünyesinde İKMAMM var. Buraya ciddi bir yatırım yapıldı. Amacımız, seri üretim değil, pilot üretim. Ar-Ge projeleri yapmak, test laboratuvarlarıyla projeleri denemek. Bu şekilde sanayiye hizmette bulunmayı amaçlıyoruz." dedi.

Merkezin Türkiye'de önemli bir ihtiyacı karşıladığına dikkati çeken Hatipoğlu, otomotivde kompoziteye doğru gidiş olduğunu, bu merkezle Bursa'nın yalnız otomotiv üretim merkezi değil, otomotive ilişkin proje geliştiren, araştırma yapan, laboratuvar hizmeti veren bir merkez haline geldiğini anlattı.

"26 doktora öğrencisi haftanın 3 gününü burada geçiriyor"

İKMAMM'da Türkiye'de nadir bulunan cihazların olduğunu aktaran Hatipoğlu, şöyle devam etti:

"Çalışmalarımız sürekli artıyor. Merkezimizdeki 26 doktora öğrencisi haftanın 3 gününü burada geçiriyor, projelerimize yardım ediyorlar ve kendi projelerini yapıyorlar. BUTEKOM çatısı altındaki kadromuz hem laboratuvar hem de üretim cihazları konusunda ciddi bir tecrübe kazandı. Elimizdeki projelerin anlaşmasını yaptıktan sonra üretmeye başlayacağız. Yeni gelen ve gelecek cihazlarla üretim kabiliyetimiz daha da artacak. Buraya şehir dışından da birçok proje geliyor. Firmalar testleri varsa getirip burada testlerini yaptırıyor. Eğer bir şey geliştirilecekse 'Ar-Ge projesi yapalım' diyorlar. Bu noktada beraber TÜBİTAK projesi yazılıyor. Ondan sonra bunu geliştirme ve testleri yapılıyor. Yani hem proje yazma hem araştırma ve testleri burada yapabiliyorlar. Yerli ve milli teknoloji çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bursa, savunma sanayisine çok fazla parça üretiyor. Helikopterlerin iniş takımları, amortisörleri Bursa'da yapılmaya başlandı. Bu tip ürünlerin geliştirilmesi ve test edilmesi açısından bu merkez çok önemli."

Hatipoğlu, merkezdeki yanma laboratuvarında raylı sistemler, otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılan ekipmanların yanma testlerinin yapıldığını bildirdi.

Yanmanın birçok farklı modunun olduğunu dile getiren Hatipoğlu, "Bunların hepsini test etme imkanımız var. Bir de yanan üründen çıkan dumanın zehirleyiciliği, ürünün yandığında nasıl bir duman çıkarttığı, nasıl bir zarar verdiği verileri de isteniyor. Türkiye'de az bulunan bir cihaz var. Bununla yanmanın özelliklerini ve zararlarını tespit ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kompozit, çeliğin yerini alacak"

Kompozitin çelikten daha dayanıklı ve hafif, maliyetinin ise yüksek olduğunu belirten Hatipoğlu, "Otomotiv hızlı girdi bu işe ama şu anda çok hızlı gitmiyorlar. Maliyet yüksekliği çözülebilirse kompozit, çeliğin yerini alacak. Raylı sistemlerde, vagonlar çelikti, şimdi alüminyum oldu. Alüminyumdan tekrar kompozite dönüş başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Hatipoğlu, sanayide metalden kompozite dönüşün olacağını öngördüklerini belirtti.

Kompozitin, çelik olan her yerde hafiflik bakımından tercih edilecek bir ürün olduğuna işaret eden Hatipoğlu, şunları kaydetti:

"Otomobilde kullandığınızda otomobil, hafifliyor. Akülü araçlarda özellikle akü, çok büyük bir ağırlık getiriyor. Bunu hafifletmek gerekiyor. Bu yüzden çelikten kompozite dönmek gerekiyor. Kompozit, maliyetleri artırıyor ama eninde sonunda kompozite dönülecek. Maliyet bir şekilde düşecek. Aracın ağırlığını düşürmeniz lazım ki performansı artsın. Ağırlığın düşmesi için her şey yapılıyor. Özellikle havacılık, uçak sanayisinde çok kullanılıyor. Uçak gövdeleri gibi birçok parçada hafif olduğu için alüminyumdan kompozite dönüş var. Savunma sanayisinde de aynı şekilde çeliğin kullanıldığı her yerde kompozit kullanılması söz konusu.

Kaynak: AA

Yorum yapın