Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Defensehere.com'a verdiği röportajda Konya’nın savunma sanayii ve havacılıkta elde ettiği başarıyı değerlendirdi.
Konya'nın güncel savunma ve havacılık ihracat rakamlarını da değinen Öztürk, şunları söyledi:
“Geç kalınmış ama şuanda özellikle son 10 yıl üzerine gerçekten eğildiğinde çok başarılı olduğumuz bir sektör haline geldi. Hem Türkiye’deki imalat rakamlarına baktığımızda çok büyük bir performans görüyoruz. Hem de ihracat rakamlarında da çok büyük bir performans görüyoruz. Bunun da alt kırımlarına baktığımızda çok önemli bir yerde görüyoruz. Savunma sanayii ve havacılık sektörü ile ilgili olarak. En basitinden şöyle bir şey söyleyeceğim, 2021 mayıs ayında Konya, savunma sanayii ve havacılıkta 26 milyon dolarlık bir ihracat yaptı ve Türkiye’de üçüncü olduk ihracatta. İstanbul bir, Ankara iki ve biz üçüncü olduk.
Peki biz genel ihracatta neredeyiz? Bu sektörde üçüncü olmayı neyle kıyaslayacağız. Konya son on yıldır Türkiye’nin ortalama ihracatının çok daha üstünde bir ihracat performansı gösterdi. 2020 yılına baktığımızda Türkiye’nin toplam ihracatı %6.8 küçülürken Konya’nın ihracatı %8.5 arttı. Bütün senelerde artışı var. Buna rağmen Konya, Türkiye’nin ihracatında on birinci. Ama bu sektörün ihracatına baktığımızda bir anda 3.sıraya geldiğimizi görüyoruz. Ve Konya’nın toplam ihracatındaki savunma sanayii ve havacılıktaki payı sürekli olarak artıyor. Yine Konya’nın kendi içerisinde bu payını arttırırken Türkiye çapında da baktığımızda, Türkiye savunma sanayii ve havacılık ihracatında da Konya’nın payı artarak devam ediyor.
Burada 3 ana konudan bahsetmemiz gerekiyor. Bir tanesi özellikle silah sanayisine yönelik olarak bizim ciddi bir üretimimiz ve markalarımız var. Bunların yurtiçi piyasada çok güçlü bir satışları var. Hem de yurt dışı piyasaya satışları var. İkinci olarak Türkiye’nin ana savunma sanayiine yönelik çok fazla tedarikçi firmalarımız var. Aslında tedarikçi firmaların ihracata vs. yansımaları yok çünkü bunlar diyelim ki çok büyük Türkiye’nin savunma sanayii firmalarına tedarikçilik yaptıkları için o rakamlar bizim Konya firmalarında gözükmüyor. Çünkü onlar oraya satış yapıyorlar.
Burada da çok güçlenerek devam ediyoruz ve özellikle ana savunma sanayii şirketlerine imalat yapmada, onlara hizmet üretmede Konya’nın önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Her geçen gün çok daha fazla firma bu konuda savunma sanayiine tedarikçi haline gelecektir.
Bir de Konya Aselsan’la beraber aslında bu ikisi ile başlayan yani öncelikle tüfek üretimi daha sonra Konyalı firmaların otomotiv sektöründe çalışan firmaların zaman içerisinde özellikle son 10 yıldaki savunma sanayinin başarılı hamlesinde Konyalı firmaların tedarikçi olması ve bu taçlandırdığımız bir sonuç oldu. Konya Aselsan şirketi kuruldu. Ben bu konuda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Aslında biz artık ana savunma sanayisini de Konya’ya kazandırmış olduk bu yatırımla. Biraz hibrit bir yatırım. İşin içerisinde hem Aselsan var hem de Konyalı yatırımcıların olduğu bir hibrit modelle kuruldu bu şirket.
Konya’nın savunma sanayii geçmişi çok tabii bir gelişim göstermiştir. Konya’daki ilk sanayii şirketleri un fabrikaları. Zaten buğdayı biz üretiyoruz. Daha sonra Konyalı hem tarım işlediğindeki kullandığı makinaları, yani tarım makinaları sanayisini geliştirmiş. Aynı anda kendisinin dışarıdan gelip yapılan un fabrikalarını geliştirerek değirmen sanayisi güçlenmiştir. Bu ikisinin de temeline baktığınızda ikisi de değirmen sanayisidir. Yani tarım makinaları da değirmen makinaları da bir metal sanayidir. Zaman içerisinde Tümosan’ın kurulmasıyla, yine emeği geçenlere buradan çok teşekkür etmemiz gerekiyor. Tümosanla beraber Konya, değirme makinaları sanayinde ve tarım makinaları sanayindeki oluşturduğu birikimini artık otomotiv sektörüne doğru kullanmaya başlamıştır. İlginç bir şey söyleyeceğim, Konya bir liman kenti değil. Kendi içerisinde bir otomotiv fabrikası yok. Ama ihracat rakamlarına baktığımızda biz en yüksek ihracatı otomotiv yedek parçalarında yapıyoruz. Biraz garip geliyor. Mesela dışarıda herkese sorsak, Konya ne ihraç ediyordur diye. Herkes Tarım ürünleri üzerine veya gıda üzerine ihracat yapıyordur der. Ama biz en fazla otomotiv yedek parçası üzerine ihracat yapıyoruz. Otomotiv yedek parçasına baktığımızda da yine oradaki ana odağımız, metali işliyoruz. Yani biz öncelikle metal işlemeyi bilen bir şehiriz.
Metali çok iyi işliyoruz, metal işlemeyi seviyoruz. Türkiye’nin dökümünün %25’ini yapıyoruz. Tarım makinalarının %55’ini üretiyoruz. Türkiye’deki değirmen makinalarının %50 sini üretiyoruz. Daha sonra bunun yanında plastik sektörler gelişti. Kimya sektörü gelişti. Ambalaj sektörü gelişti. Tarım makinalarından sonra genel makinalar gelişti. Ama sonuçta bu şehir her türlü metali işlemeyi çok iyi biliyor. Sonuçta savunma sanayinin de içerisine baktığımızda, en fazla yer tutan yine metal işlemedir. Zaten bizim savunma sanayii deki savunma tedarik firmalarımıza baktığımızda genellikle metal işleyen firmalarımız. Yine bizim silah üretimi diye baktığımızda yine metali işlemeniz gerekiyor. O yüzden ben normal buluyorum. Doğru buluyorum.
Ayrıca tabi ki savunma sanayii sektörünü belki diğer sektörlerden bir tık farklı tutan coğrafi seçiminin de doğru yapılması gerektiğine inanıyorum. Savunma sanayiini her ilde büyütmek pek de doğru olmaya bilir. Yani orta Anadolu’da savunma sanayiini daha fazla konuşlanması belki daha sağlıklıdır diye düşünüyorum. Ama Konya’daki tabii bir gelişim içerisinde oluşmuş bir hadise."
