Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, defensehere.com'a verdiği özel röportajda, TUSAŞ tarafından yürütülen Milli Muharip Uçak (MMU) projesinde gelinen son aşamayı anlattı.

Röportajın Milli Muharip Uçak (MMU) projesi ile ilgili üçüncü bölümünü okuyucularımıza sunuyoruz:

Defensehere.com: Milli Muharip Uçak projesinde gelinen son aşama ve bundan sonraki süreç nedir? Uçağın motoru konusunda netleşen bir durum var mı?

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir:

Milli Muharip Uçak projesinde gelinen son aşama ve bundan sonraki süreç nedir? Uçağın motoru konusunda netleşen bir durum var mı?

TF-X Milli Savaş Uçağı olarak adlandırdığımız projede işler yolunda gidiyor. Mühendislerimiz tasarım merkezimizde çalışıyor ve proje gerçekten iyi durumda. Bildiğiniz gibi BAE Systems ile bir anlaşma yaptık. BAE Systems üzerinden belirli sayıda mühendis projemize destek veriyor. 

Onların ekipleri (BAE Systems) ve bizim ekiplerimiz birlikte çalışıyor. Dediğim gibi program yolunda ilerliyor. Herhangi bir sürpriz gelişme beklemiyoruz. Tabiki Türkiye'nin savaş uçağı alanında fazla bir tecrübeye sahip olmadığı düşünüldüğünde bu kolay bir proje değil.

İnsanları bir araya getiriyoruz ve bir eğitim alıyorlar. Tasarım süreçleri, tekrar eden süreçler ve parametrik çalışmalar gibi. Rüzgar tüneli çalışmalarının bir kısmı halihazırda başladı ve icra ediyoruz.

İlk metal kesimi geçen hafta yapıldı. Bunu geliştirmeye çalışıyoruz. Motor konusuna geldiğimizde milli motor tasarım geliştirme sürecini de başlattık. Aynı zamanda ara bir çözüm olarak hazır bir motor kullanacağız. Elbette bu, nihai tasarımın gereklilikleriyle tam olarak eşleşmeyecek. Bizim yerli motor projemizin motor yetenekleri çok daha farklı.

Ama boyut, geometri ve diğer parametreleri dikkate aldığımızda, en azından tanıtımı zamanında yapabilmek için dünyadaki mevcut bir yada belki iki hazır motoru seçtik.

Belki ilk uçuşumuz eski bir motor gövdesiyle zamanında olacak. Sonrasında yerli motorumuzun 2026 veya 2027'den itibarıyla hazır olmasını bekliyoruz.ذ

Röportajın birinci bölümü: Altay tankı ve tank modernizasyonlarındaki son süreç

Röportajın ikinci bölümü: Savunma Sanayii Başkanlığı'nın (SSB) uzay çalışmaları

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, defensehere.com'a verdiği özel röportajda, Savunma Sanayii Başkanlığı'nın (SSB) uzay çalışmalarını anlattı.

Röportajın SSB'nin uzay çalışmaları ile ilgili ikinci bölümünü okuyucularımıza sunuyoruz:

Defensehere.com: Türkiye’nin Milli Uzay Programı açıklandı. Uzay, savunmanın bir parçası haline gelirken, uzay komutanlığı kuran ülkelerin sayısı da artıyor. Savunma Sanayii Başkanlığının uzayla ilgili çalışmaları neler?

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir:

"Savunma Sanayii Başkanlığı kendi yaptığı çalışmalar bünyesinde uzaya erişimi sağlayan kurum oldu. Sonda roketi atışlarımız oldu ve uzaya çıkmayı başardık. Oradan çeşitli teknolojiler edinmeye devam ediyoruz.

Tabi uzay programı kendi içinde Türkiye Uzay Ajansı öncülüğünde yapılacak bir program. Biz de ona Savunma Sanayii başkanlığındaki savunma sanayii projeleri değil ama genelde bu sektörde savunma sanayii firmalarına hizmet veren firmaların oluşturduğu kabiliyetlerle destek vermiş olacağız. Şu anda açıklanan projeler ve daha ötesi için belirli faaliyetler olacak. Zaten uydu konusunda savunma sanayii başkanlığında çalışmalar vardı. Çeşitli uydularımız bizim bünyemizde şekillendi ve fırlatıldı.

Yeni uydu çalışmaları devam edecek ve oluşturulacak uydu firması yapılanmasına bizim firmalarımız katkısı olacak. Neticede savunma sektörüne hizmet eden firmalar, geliştirdikleri teknolojiler ile uzay alanında yer alacaklar. Tabi bu teknolojilerin şimdiye kadar geliştirilmesinde ve bundan sonra da geliştirileceği süreçte Savunma Sanayii Başkanlığı önemli rol oynayacak ve bu desteğimiz devam edecek. Ama ana çerçevesi ile uzay faaliyetleri özellikle sivil alan söz konusu olduğunda Türkiye Uzay ajansı tarafından koordine edilecek.

Bir fiil işi yapan şirketler, çoğunlukla savuma alanında da hizmet veren şirkelet. Çünkü kabiliyetler orada olgunlaştı. Gerek optik kabiliyetler, gerek uzay tarihçesi kazandırma yönündeki faaliyetler, uyduların çeşitli fonksiyonlarının meydana getirilmesi ve test edilmesi gibi faaliyetler bizimle iş yapan şirketler bünyesinde çoğu bizim projelerimiz ile oluşturuldu. Bu kabiliyetlerin bir kısmını savunma sanayii de kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz. Tabi onlar uzun vadede Uzay Programına da çok etkin bir şekilde destek olacaklar ve katkıda bulanacaklar. Savunma sanayii firmaları ve Savunma Sanayii başkanlığı bir anlamda işin mutfağında olması gereken malzemeyi ve kabiliyeti hazırlayan yer olmak durumunda.

Bugün haberleşme uyduları, gözlem uyduları veya belirli roket motor teknolojileri olsun, savunma sanayii bünyesinde şimdiye kadar geliştirile gelen konular ve bundan sonrada burada edinilen teknolojilerin kullanımı devam edecek. Buradan Savunma sanayii olarak vaz geçmemiz mümkün değil çünkü gelecekte uzayda gerek uydular gerek uzaya yerleştirilmesi muhtemel çeşitli sistemler vasıtasıyla oluşacak bir savunma yapısı söz konusu. Burada Türkiye’nin geri kalma ve burayı boşlama şansı veya hakkı yok."

Röportajın birinci bölümü: Altay tankı ve tank modernizasyonlarındaki son süreç