Yeni nesil füze sistemi gereksinimlerinin belirlenmesi

Yaşamımız boyunca her aşamada karar kavramı karşımıza çıkmaktadır. Günlük yaşamda verilecek kararların bazıları çok basit, bazıları ise derinlemesine düşünmeyi ve yoğun bir biçimde analiz etmeyi gerektiren karmaşık süreçlerden oluşabilir.

Günümüzde askerî kullanımdaki ihtiyaçlar için karar verilirken gelişen muharebe ortamının değişkenliği sebebiyle çeşitli seçenekler ile karşı karşıya kalınmakta ve en iyi kararın verilmesi kolay olmamaktadır. Yaşanan hızlı değişim, askerî ihtiyaçların tanımlanmasındaki belirsizlikleri de artırmış, istekleri daha da karmaşık bir hâle getirmiş ve karar verme işlemini de zorlaştırmıştır. Bu bağlamda, karar vermek aslında en basit tanımı ile alternatifler içinden en uygun seçeneği belirlemek anlamına gelmektedir.

Askerî kullanımda oluşan ihtiyaçlara uygun dinamik kararları verebilmek için doğru, güvenilir verilere ve değerlendirme proseslerine ihtiyaç duyulmaktadır. Burada önemli olan, karar vericiye sistematik ve mantıksal yaklaşımlarla çözümler sunulmasıdır. Karar verme süreçlerine bilimsel tekniklerin dâhil edilmesi, sonuçların daha güvenilir olmasını ve subjektif kararlardan uzaklaşılmasını sağlamaktadır.

Gelişen ve hızlı değişen dünyada, askerî ihtiyaçlara yönelik geliştirilecek sistemlerde, fazla sayıda ve birbiriyle çelişebilen kriterler bulunması nedeniyle, geleneksel karar verme yöntemleri ile gerçekçi çözüme ulaşılamamaktadır. Bu nedenle, çok kriterli karar verme teknikleri günümüzde birçok çalışmada kullanılmaktadır.

Çok kriterli karar verme

Karar alma sürecinde, var olan alternatifler içerisinden en iyisini seçebilmek amacıyla çok sayıda çözüm yolu bulunmaktadır. Karar problemlerinde en uygun çözüm yöntemini bulmak, çözüm yöntemlerindeki önceliklendirmelerin farklı ölçütleri olması sebebiyle kolay olmamaktadır.

Önceliklendirme; karar vericinin tercihi, rakiplerin durumu veya seçilen performans isteklerinin bazıları ile yakından ilgilidir. Bir karar probleminin elemanlarını genel olarak; kısıtlar, amaçlar, kriterler, alternatifler, sonuçlar ve karar vericinin öncelikleri oluşturur. Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV), birden fazla alternatif içerisinden en iyi tercihin yapılmasını sağlayan yöntem olup güçlü bir mantık yapısı ile karar verme problemlerinde kendini kabul ettirmiştir ve geniş bir uygulama alanına sahiptir.

Günümüzde faaliyetlerin, ürünlerin uygunluğuna karar verilmesi veya karar problemlerinde optimal çözümlerin belirlenmesi çoğu durumda tek bir kriter veya tek bir amaç fonksiyonu kullanılarak yapılamaz hâle geldiğinden bu durum çok kriterli karar vermeyi daha gerekli hâle getirmiştir.

ÇKKV, teorik gelişimi ile birlikte pratik uygulamaları açısından da karar analizi alanında çok hızlı bir gelişme göstermiştir. ÇKKV, karar vericinin sonlu veya sonsuz sayıda seçenekten oluşan bir küme içerisinden en az iki kriter kullanarak yaptığı seçim işlemi, diğer bir deyişle, iki veya daha fazla kritere dayalı bir değerlendirme ile seçim yapması olarak tanımlanmaktadır.

ÇKKV probleminin oluşabilmesi için birden fazla kriter bulunması ve bu kriterlerin çelişiyor olması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile karar verme problemi, en az iki çelişen kritere sahipse ve karara yönelik en az iki alternatif çözüm mevcut ise bir ÇKKV problemidir.

Bazı problemlerde birden fazla kriter olmasına rağmen alternatiflerden biri, bütün kriterler açısından en iyisi olabilir. Bu durumda ortada ÇKKV problemi yok demektir. Kriterlerden birinde meydana gelen artışlar diğerlerinde azalma meydana getiriyorsa, bu kriterler çelişiyor demektir.

Kriterlerin birbiriyle çelişmesi, karar problemlerinin karmaşıklığını artıran önemli bir unsurdur. Bir alternatiften diğer bir alternatife geçildiğinde, bazı kriterlerin değerleri iyileşmekte, bazı kriterlerin değerleri ise kötüleşmektedir. Bu tür durumlar doğru seçimin yapılmasını güçleştirmektedir.

Birden fazla kriter bulunduğundan ve bu kriterler birbiriyle çeliştiğinden, çok kriterli karar problemlerinde "en iyi çözüm"den söz edilmek zorundadır. Çünkü seçilen alternatif, bazı kriterlerde diğer alternatiflere göre daha üstün, bazı kriterlerde ise daha kötü durumda olacaktır. Ancak seçilen alternatif, karar vericinin kriterlere verdiği önceliğe göre tercih edilen en iyi seçenek olacaktır. ÇKKV konusunda pek çok yöntem geliştirilmiştir. Analitik Hiyerarşi Prosesi (İng. Analytic Hierarchy Process), Analitik Ağ Prosesi (İng. Analytic Network Process), Uyum/Uyumsuzluk Yöntemi (İng. Elimination Choice Translating Reality) ve Uzlaşma Yöntemi (İng. Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution) gibi yöntemler ÇKKV problemlerinin çözümünde kullanılmaktadır.

ÇKKV ile Yeni Nesil Füze Sistemi Gereksinimlerinin Belirlenmesi Yeni bir sistem geliştirirken sistem özelliklerinin ne olması gerektiğinin belirlenmesi, birçok istek arasından seçim yapılmasını gerektirdiğinden ciddi bir karar problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Birden fazla seçenek arasından en iyisinin seçilmesi için ÇKKV yöntemleri kullanılarak sistem gereksinimleri belirlenebilmektedir.

Bu yazıda, yeni nesil füze sistemi gereksinimlerinin Kalite Fonksiyon Göçerimi (İng. Quality Function Deployement - QFD) ve diğer yenilikçi ürün geliştirme yöntemleri kullanılarak nasıl belirlenebileceği anlatılmıştır. Bu bağlamda, çalışmada bahsedilecek yeni nesil füze sistemleri, daha kısa görev hazırlık süresi gerektiren, daha az personel ile görev yapabilen, daha geniş yelpazedeki hedefleri etkisiz hâle getirebilen, hedefte isabet yetenekleri yüksek ve bunlara ilave olarak daha küçük boyutlu, daha düşük güç tüketimi olan, yüksek hızlı ve daha düşük maliyetli bileşenlerden oluşan füze sistemleridir.

Yeni nesil füze sistemleri, hızla gelişen ve değişen muharebe ortamında oyun değiştirebilecek nitelikteki sistemler olup, birbiri ile çelişen isteklerin bulunması sistem tasarımında ÇKKV yöntemlerinin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda, yeni nesil füze sistemi ihtiyacına yönelik olarak farklı uzmanlık alanlarından oluşturulan çalışma grubu ile Şekil 3’te süreç akışı verilen ve aşağıda detaylandırılan çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Yeni nesil füze sistemi gereksimlerinin analizi aşamasındaki ürün ve süreç kısıtlarının belirlenebilmesi faaliyetinde;

• Ürün için pazar analizi yapılmaktadır.

• Yönelinecek ürün ailesinin belirlenmesi amacıylaPESTEL (Politik – Ekonomik – Sosyal – Teknolojik – Çevresel - Yasal Eğilimler) ve SWOT (Güçlü Yanlar - Zayıf Yanlar – Fırsatlar - Tehditler) analizleri yapılmaktadır.

QFD çalışmasına girdi sağlaması için;

• Ürün ve teknoloji yol haritası çalışmaları esas alınmaktadır.

• Ürün - rakip ürünler kıyaslaması yapılmaktadır.

• Ürün ailesini sınıflandırmak için hiyerarşi çizgileri oluşturulmaktadır.

• İç müşteri ve kullanıcı görüşlerini temsil eden kişilere yeni nesil sistemden neler bekledikleri sorulmaktadır.

• QFD çalışması kapsamında; aşağıda detaylandırılan Kalite Evi oluşturulmakta, müşteri istekleri belirlenmekte ve bunların önceliklendirilmesi yapılırken analitik hiyerarşi prosesi (AHP) yönteminden faydalanılmaktadır.

• Fonksiyon Göçerimi yapılarak ikinci seviye Kalite Evi oluşturulmaktadır.

• Korelasyon Matrisi oluşturularak çelişkiler belirlenmektedir. Yaratıcı problem çözme teorisi (Rus. TRIZ) yöntemi kullanılarak;

• Kalite Evi'nde belirlenen çelişkiler çözülmekte ve çözüm alternatifleri üretilmektedir.

• TRIZ’in 8 eğilim metoduna uygun olarak teknolojik eğilimler incelenmekte ve gelecek nesil ürünlerde kullanılacak teknolojiler için öngörülerde bulunulmaktadır. AHP yöntemi kullanılarak; 

• TRIZ ile elde edilen çözüm yöntemleri arasından en iyi
seçim yapılmaktadır.

Kalite evi çalışması

Kalite Evi, müşteri istek ve beklentilerini toplamak, geliştirilecek ürünün ve bu ürünün rakibi olan ürünlerin bahse konu istek ve beklentileri ne kadar karşıladığını belirlemek ve bu istekleri teknik dile çevirebilmek için kullanılan ve genel yapısı Şekil 4’te gösterilen bir araçtır. Kalite Evi çalışması kapsamında müşteri isteklerini belirleyebilmek için "Müşterinin Sesi" çalışması gerçekleştirilmektedir. Bu maksatla, fabrika seviyesinden mühimmatın depolandığı yere kadar ürün ile ilgisi olan tüm müşteriler belirlenir.

Bu kapsamda, müşteri görüşlerini temsil eden kişilere yeni nesil bir mühimmattan neler bekledikleri detaylı bir şekilde sorulmaktadır. Müşteri isteklerini karşılamak için gerekli teknik gereksinimler belirlenmektedir. Sonrasında ise müşteri istekleri ile teknik gereksinimler arasındaki ilişki düzeyi ağırlıklandırılarak Kalite Evi'nin ilişkiler kısmı oluşturulmaktadır. Birbiri ile çelişen teknik gereksinimler belirlenerek çelişkiler tanımlanmaktadır.

Müşteri isteklerinin önceliklerini belirleyebilmek için, müşteri görüşlerini temsil eden kişilerden, bu müşteri isteklerini AHP yöntemine uygun olarak puanlamaları istenmektedir. Buna ilave olarak, pazar analizi sonuçları da kullanılarak müşteri isteklerinin önem ağırlığı atanmaktadır. Diğer taraftan müşteri istekleri ve teknik gereksinimler arasındaki ilişkilerin önem ağırlıkları belirlenmekte ve buradan teknik gereksinimlerin ağırlıkları elde edilmektedir. Anılan çalışmaların sonucunda Kalite Evi çalışması tamamlanmaktadır.

Çelişkilerin çözülmesi

Kalite Evi çalışması sonucunda ortaya çıkan çelişkilerin çözümü için TRIZ yaklaşımı kullanılmaktadır. Bu çalışma ile ürünün iki teknik özelliği arasındaki, birinin iyileştirilmesi durumunda diğerinin kötüye gitmesi türünden çelişkiyi çözebilmek için çelişkiler matrisi kullanılmaktadır.

Sonuç

Bahse konu süreç uygulanarak, yeni nesil füze gereksinimleri belirlenmekte ve yaratıcı tasarım öngörüleri elde edilmektedir. Kalite Evi, farklı müşteri gruplarının farklı gereksinimlerini belirlemede ve bunların teknik ürün özelliklerine aktarılmasında yararlı olmaktadır. AHP, gerek müşteri gereksinimlerinin gerekse teknik gereksinimlerin önceliklerinin belirlenmesinde ve tasarım çözümlerinin değerlendirilmesinde etkili olmaktadır. Kalite Evi, çelişen teknik ürün özelliklerinin ortaya çıkarılmasını kolaylaştırmakta, ardından kullanılan TRIZ ile bu çelişkileri giderecek pek çok yaratıcı çözüm önerisi elde edilmektedir.

Kaynak: Roketsan Dergi 17. sayı / Yönetici Mühendis Burak Can Çiçek / Sistem Mühendisliği Yönetim Müdürü Ali Gürün

Yorum yapın