HÜRKUŞ-B, KAAN, HÜRJET ve GÖKBEY'in sözleşmeleri imzalandı: Yeni hava platformları geliyor

ANKARA (DEFENSEHERE) - TUSAŞ tarafından geliştirilen yerli ve milli hava platformlarından Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Milli Muharip Uçağı KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY'in sözleşmelerine yönelik olarak gerçekleştirilen 'İnsanlı Hava Platformları' töreni, bugün Savunma Sanayii Başkanlığı'nda (SSB) gerçekleştirildi.

Törene, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Türk Silahlı Kuvvetleri ve sektör temsilcileri katıldı.

Yerli ve millî hava sistemleri HÜRKUŞ-B, KAAN, HÜRJET ve GÖKBEY'in sunumları SSB'nin Daire Başkanları tarafından gerçekleştirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve İçişleri Bakanlığı'nın gelişen ihtiyaçları için gerçekleşen imza töreninde, HÜRKUŞ-B, HÜRJET ve GÖKBEY'in teslimat sözleşmelerine, KAAN'ın ise Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi'ni ve Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletilmiş yeni sözleşmelere imza atıldı.

SSB Başkanı Görgün, İmza Töreni kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti:

"Savunma sanayiimiz sahip olduğu yetenek ve birikim ile günümüzde; Hava Kuvvetleri Komutanlığı’mızın envanterinde bulunan platformlarımızın aviyonik ve yapısal modernizasyonunu, muharip ve eğitim uçağı tasarım, üretim, kalifikasyon ve sertifikasyonunu, sistem ve alt sistem tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerini, millî mühimmat ve pod geliştirme ve üretimini, yapısal parça tasarım ve üretim faaliyetlerini ve farklı sınıflarda helikopter üretim, tasarım ve testlerini başarıyla yürütmektedir.

Bugün gerçekleşen imza töreni kapsamında, Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda uçuş eğitim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütülebilmesi için 40 adet Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz.

İmzası bugün gerçekleşecek bir diğer projemiz olan Millî Muharip Uçak (KAAN) kapsamında; Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında 2016 tarihinde imzalanan Millî Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi’ni, Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletiyoruz.

İmzasını gerçekleştireceğimiz HÜRJET Projesi kapsamında Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında imzalanmış olan, 4 adet Blok-0 uçağa ilave olarak, 12 adet Blok-1 uçağı kapsama dahil ediyoruz.

İmzasını gerçekleştireceğimiz Hafif Genel Maksat Helikopter Tedariki (GÖKBEY) kapsamında, ilk etapta 20 adet GÖKBEY helikopterinin tedariğini gerçekleştireceğiz.

İmza Töreni gerçekleşen projelerimizin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyor, aynı hedef ve amaç doğrultusunda büyük bir uyum içerisinde çalıştığımız Komutanlıklarımızın kıymetli personeline şükranlarımı sunuyor, gücümüze güç katan mühendislik ürünlerine sağladığı katkılar ile projelerimize emek veren gerek ana yüklenicilerimiz gerekse de alt yüklenicilerimiz nezdinde sektörümüzün tüm değerli çalışanlarına teşekkür ediyorum."

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Türkiye artık ürettiği silah, mühimmat ve sistemler ile tüm dünyada adından övgüyle söz edilen bir marka konumuna gelmiştir." dedi.

Güler, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Nuri Demirağ Konferans Salonu'nda düzenlenen "İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni"ne katıldı.

Burada konuşan Güler, yerli ve milli savunma sanayiinin ülkenin gurur kaynağı olduğunu belirterek, seri üretimi gerçekleştirilen hava platformlarının Türk Silahlı Kuvvetlerine hayırlı olmasını diledi.

Türkiye'nin etrafının adeta ateşten bir çemberle örüldüğünü ve bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve milli savunma sanayii ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü orduya sahip olmaya mecbur olunduğunu vurgulayan Güler, "Bu nitelikleriyle ordu içinde kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmez bir husustur." dedi.

Bakan Güler, savunma sanayii alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını belirterek, "Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayii ürününü, kendi imkanlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı. Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı, aksine daha çok motive etti." diye konuştu.

"Son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirildi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve milli teknoloji hamlesiyle Türkiye'nin, son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdiğini dile getiren Güler, bu kapsamda her geçen gün geliştirilen yerli, milli ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayii ürünleriyle ordunun imkan ve kabiliyetlerinin, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydettiğini ve kaydetmeye devam ettiğini vurguladı.

Milli Savunma Bakanı Güler, ordunun ve Türkiye'nin gücüne güç katan silah sistemlerinin, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildiğine dikkati çekerek, şunları aktardı:

"Karabağ'da, Libya'da ve Ukrayna'daki çatışmalarda da etkinliği açıkça görülen ürünlerimize olan talebin dünya pazarında her geçen gün arttığını, büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Türkiye artık ürettiği silah, mühimmat ve sistemlerle tüm dünyada adından övgüyle söz edilen bir marka konumuna gelmiştir. Sonuç olarak bir asır önce vatanımızı işgal girişiminde bulunanlara karşı varlık yokluk mücadelesi veren ülkemiz, bugün her geçen gün büyüyen ekonomisi, güçlü ordusu, sürekli gelişen savunma sanayii ile bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir seviyeye ulaşmış durumdadır. Bu vesileyle vizyon ve hedefleriyle ülkemizi her alanda olduğu gibi savunma sanayii alanında da söz sahibi ülkelerden biri haline getiren Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum."

Bakan Güler, özelikle son dönemde yakın coğrafyada cereyan eden çatışmaların, hava platformlarının, ülke güvenliğinin sağlanmasında öncelikle ele alınması ve çok boyutlu olarak geliştirilmesi gereken sistemler olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.

"Türkiye, dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu"

Birbirinden değerli ve kritik projeleri hayata geçiren yerli ve milli savunma sanayinin, karada ve denizde olduğu gibi semaların emniyetini en iyi şekilde sağlayacak hava araçlarında da büyük atılımlar gerçekleştirdiğine dikkati çeken Güler, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız HÜRKUŞ, geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız HÜRJET, en zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip genel maksat helikopterimiz GÖKBEY ile savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5'inci nesil ilk yerli ve milli savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut işaretleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye, artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu."

Bakan Güler, başta KAAN olmak üzere tüm bu sistemlerin üretilmesinin, devlet ve milletin yıllardır hayali olduğunu ifade ederek, "Bunun için çok çalıştık ve bugün çok şükür bu hayallerimiz gerçeğe dönüşüyor. Bununla ne kadar gurur duysak azdır. Mevcut teknolojik gelişmeler ve her geçen gün artarak devam eden tehdit yelpazesi dikkate alındığında, bu projelerin ehemmiyeti daha da iyi anlaşılmaktadır." dedi.

"Yerli ve milli platformlarla caydırıcılık daha da artacak"

İmza töreninde yer alan hava platformlarına dikkati çeken Güler, söz konusu ürünlerin seri üretiminin başlaması ve envantere girmesiyle semaların yılmaz koruyucusu olan Hava Kuvvetlerinin, hak ve menfaatleri daha güçlü şekilde koruyacağını, Türk ordusunun etkinliği ve caydırıcılığının daha da artacağını vurguladı.

Güler, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin vücut bulmuş sembolleri olarak nitelediği yerli ve milli insanlı hava platformlarının, havacılık alanında Türkiye'ye katkı sağlayacak daha nice büyük ve başarılı projelerin de habercisi olduğunu söyledi.

Sürekli daha ileri gitmek ve daha gelişmişini üretmek mecburiyetinde olduklarını belirten Güler, şunları kaydetti:

"Bu anlayışla, Cumhuriyetimizin ikinci asrını, savunmanın, kalkınmanın ve üretimin yüzyılı yapmak, tarihimizin altın sayfalarına yeni başarılar yazdırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki başta milli uçağımız KAAN olmak üzere tüm bu hava platformlarımız, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ olmak üzere Türk savunma sanayii ailesinin yoğun gayretleriyle kısa sürede seri üretime geçecek ve semalarımızdaki yerlerini alacaktır. Milli gururumuz olan hava platformlarımızın bir kez daha ülkemize, asil milletimize, kahraman ordumuza ve emniyet teşkilatımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "2023 yılında terörle mücadele noktasında İHA, SİHA ve İKU'larımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi." dedi.

Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Nuri Demirağ Konferans Salonu'nda düzenlenen "İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni"ne katıldı.

Burada konuşan Yerlikaya, Türkiye'nin savunma sanayisinin kuruluşunda çok büyük emek ve mazinin olduğunu belirterek, "Şakir Zümre'nin, Nuri Demirağ'ın, Vecihi Hürkuş'un, Nuri Killigil'in hayalleri ve destansı gayretleri var." ifadelerini kullandı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Bilhassa harp sanayii ve fabrikalarının çalışmasını özel bir takdir ile anmayı bir borç bilirim. Yeni tesis edilen mermi ve fişek fabrikalarında bol miktarda topçu ve piyade cephanesinin, bombasının hazırlanması ve imaline muvaffakiyet hasıl olmuştur." sözlerinin bugün gerçekleşiyor olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde atılan bu kararlı ve cesur adımlarla kara, deniz ve hava araçlarımızın kahir ekseriyetini artık kendimiz karşılıyoruz." diye konuştu.

Bakan Yerlikaya, Türkiye'nin, savunma sanayisinin yüzde 80'inin 22 yıl önce dışa bağımlı olduğuna, bugün ise yüzde 80'leri aşan yerli ve milli savunma sanayisinin bulunduğuna dikkati çekti.

Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geliştirilen milli projelerin, Türkiye'nin dışa bağımlılığını her geçen gün azalttığını, Türkiye'nin teknoloji ihraç eden ülkeler sınıfına girdiğini aktaran Yerlikaya, şöyle devam etti:

"İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA ile milli muharip uçaklarımız KAAN ile HÜRJET ile helikopterimiz GÖKBEY ile inşallah yeni bir çığır açılacak ve her zaman devamı da gelecek. Ona da yürekten inanıyoruz ve Türkiye'nin artık kendi savaş gemisini yapan 10 ülkeden de biri olduğunun özellikle altını da çizmek istiyoruz."

Yerlikaya, Türkiye'nin savunma sanayi firmasının bugün 2 bin 500'ü aştığını bildirerek, 80 binden fazla çalışanıyla savunma sanayisinin yoluna devam ettiğini kaydetti.

İçişleri Bakanlığı olarak ülkenin huzuru ve güvenliği için güvenlik birimleriyle gece gündüz demeden çalışırken, savunma sanayisinin ürettiği silah, mühimmat ve araçların güçlerine güç kattığını ifade eden Yerlikaya, "2023 yılında terörle mücadele noktasında İHA, SİHA ve İKU'larımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi. Bu uçuşlar bize ne kazandırdı? 2016 yılında ülkemiz genelinde 2 bin 322 terör olayı yaşanmışken bu hava unsurlarının bize sağlamış olduğu güçle 2023 yılında bu rakam 88'e düşmüştür. İşte bu başarının altında kahramanlarımızın vatan aşkıyla verdiği büyük mücadele ve savunma sanayimizin de gücünü, kuvvetini hissediyoruz, Allah da eksikliklerini göstermesin diyoruz." şeklinde konuştu.

Bakan Yerlikaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aklımıza gelen bir fikir, yeni bir ihtiyaç türü, sahadan karargaha… Bu fikirle ilgili artık 'Bunu nereden temin edebiliriz?' sorusu aklımıza gelmiyor. 'Savunma sanayimizle konuştuk' diye arkadaşlarım değerlendirme toplantılarında söz alıyor. 'Konuştuk, yapabiliriz, hiç merak etmeyin.' Bize her zaman söylenilen söz bu. 'Biz yapabiliriz, yaparız, geliştiririz, beraber…' Bu sözü duyduğumuz zaman sadrımız genişliyor. İşte bu güç, bizi her alanda iç güvenlikte, savunmada aklımıza gelebilecek her noktada kendi kendine yetkin, dostuna güven, düşmanına da tasa ve endişe yapacak bir çığır açmış durumda. Şanla, şerefle 100. yılını tamamladığımız Cumhuriyetimizin ikinci asrını, Türkiye Yüzyılı hedefleriyle inşa edecek, büyük ve güçlü Türkiye için yola devam edeceğiz."

HÜRKUŞ-B, KAAN, HÜRJET ve GÖKBEY'in sözleşmeleri imzalandı: Yeni hava platformları geliyor

Yorum yapın