Tayyareci Nuri Bey ve bıraktığı büyük miras

23 yıllık hayatına savaşları, başarıları ve gökyüzünü sığdıran Tayyareci Nuri Bey, havacılık tarihimizin en büyük kahramanları arasında yer alıyor. Kısacık ömrünü ülkesi adayan ilk pilotlarımızdan Nuri Bey’in bizlere bıraktığı büyük miras değerini hâlâ ilk günkü gibi koruyor.

“Şehadeti ile oğlunuz Osmanlı ordusunun şanına, şanının yüceltmesine hizmet etti. Namı ilelebet unutulmayacaktır.”

Enver Paşa, 1914 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk pilotlarından Tayyareci Nuri Bey’den bu sözlerle bahseder. Tayyareci Nuri Bey, imparatorluğun o “en uzun yüzyılı”nda yaşamış parlak isimlerden biriydi. İçinde bulunduğu kuşağın birçok ferdi gibi yeteneklerini ve hayatını memleketine adadı. Yine o jenerasyonun birçok başarılı ismi gibi oldukça kısa bir hayat hikâyesinde çok sayıda rekor ve ilke imza atmayı başardı. 23 yaşındayken şehit olarak, milletimizi derin bir üzüntüye boğdu.

Tayyareci Nuri Bey’in görkemli hayatının korkunç bir felâket ile noktalanmış olması sonucu daima akıllarda “Böyle sonlanmasaydı kim bilir neler başaracaktı?” sorusunu bıraktı. Şehadetinin üzerinden geçen 106 yılın ardından Tayyareci Nuri Bey’in kısa hayat hikâyesine sığdırdığı başarılar bugün hâlen derin bir minnet duygusu eşliğinde hatırlanıyor.

23 yıllık başarılarla dolu bir yaşam Tayyareci Nuri Bey 1891 yılında dünyaya gelir. Dönemin diğer parlak zihinleri gibi eğitim hayatına devam etmek ve memleketine faydalı olabilmek için 16 yaşındayken Harp Okulu’na yazılan Nuri Bey, 1910 yılında teğmen rütbesi ile mezun olur.

Ülkemizde havacılığın başladığı döneme denk gelen bu mezuniyet Nuri Bey’in “Tayyareci Nuri Bey” olarak bilinmesine gidecek olaylar silsilesini de başlatır. İtalyanların Trablusgarp yani, Libya’ya saldırmasına karşılık hızlandırılan havacılık faaliyetleri kapsamında kurulan “Tayyarecilik Komisyonu” uçak satın alınması ve bu uçakları kullanacak pilotlarımızın yetiştirilmesi maksadıyla seçkin subayları Avrupa’ya göndermeye karar verir.

Nuri Bey de bu amaçla Fransa’daki Bucq Uçuş Okulu’na gönderilecek isimler arasındadır. Nisan ayında başlayan eğitimleri Haziran’da tamamlanır ve Nuri Bey artık Tayyareci Nuri Bey olarak yurda dönüş yapar. Çalışmalarına Yeşilköy’deki Ayastefanos Tayyare Mektebi’nde devam eden Nuri Bey burada çok başarılı üç uçuş ile adından söz ettirir.

İki kez İstanbul bir defa da Hadımköy’de bin 500 metre yüksekliğe erişen Nuri Bey, bu etkileyici performansları nedeniyle başarı belgesiyle ödüllendirilir. Balkan Savaşları’ının başladığı 1912 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’unun havacılığa yaptığı yatırımlar meyvesini toplar. Nuri Bey’in Ayastefanos’tan havalanıp Büyükçekmece’den Terkos’a yaptığı keşif uçuşu bir saati geçer ve bu uçuş sonrası Nuri Bey’e 5 bin kuruş para ödülü verilir.

İkinci Balkan Savaşı’nda da Tayyareci Nuri Bey’in silah arkadaşları ile beraber gerçekleştirdiği faaliyetler Osmanlı ordusunda önemli faydalar sağlar. Keşif uçuşları düzenleyen havacılarımızın sol kanadında Nuri Bey R.E.P. uçağı ile yer alır. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı havacılığı ve Tayyareci Nuri Bey uzun mesafe uçuşlarına odaklanırlar.

Edirne-İstanbul arasında gerçekleştirilen ilk uzun mesafeli uçuş bu çalışmaların bir sonucudur. Toplamda 240 kilometrelik bir mesafeyi üç saat 5 dakika içerisinde tamamlayan Tayyareci Nuri Bey burada, Prens Celalettin uçağını kullanmış ve beraberindeki Hami Bey ile beraber Ayastefanos meydanına iniş yapmıştır. Deperdussin tipi bir uçak ile gerçekleştirilen bu seferde uçağın pusulası, yükseklik ve hız göstergeleri yoktur.

Tamamen göz ile ve manuel yöntemlerle gerçekleştirilen bu uçuşta sadece portatif bir barometre kullanılır. Nuri Bey’in şehadeti ise yine bir uzun mesafeli uçuş denemesinde olacaktır. Savaşların sona ermediği bu dönemde, takvim 1913’ü gösterdiğinde Fransızlar Paris-İstanbul-Kahire güzergâhında bir uçuş gerçekleştirir.

Bu uçuş dünyada ve Mısır’da bir hayranlık uyandırır. Dünya havacılığındaki gelişmeleri yakından takip eden Osmanlı yetkilileri bu uçuşa karşılık olarak bir İstanbul-Kahire uçuşu gerçekleştirmek isterler. Projeyi önemseyen Enver Paşa ses getirecek bu uçuş ile Balkan Savaşları’ının neden olduğu hüsranı da unutturmayı amaçlar. İstanbul-Kahire seferi için pilot olarak “yüzbaşı” rütbesindeki Nuri ve Fethi Beyler seçilir.

Prens Celalettin uçağını İsmail Hakkı Bey ile beraber uçuracak olan Nuri Bey, 2 bin 500 kilometrelik bu sefer için hazırlıklarını yapar. Seferin rotasının İstanbul-Eskişehir-Afyonkarahisar- Konya-Ulukışla-Adana-Halep-Humus-Beyrut-Şam-Kudüs- El-Ariş-Port Said-Kahire olması planlanır.

8 Şubat 1914’te başlayan sefer çeşitli aksilikler ve olumsuzluklarla başlar. Nuri Bey sis nedeniyle Bursa’dan Ayastefanos’a döner. Bu sefer motoru arızalanan Nuri Bey İznik’e inmek durumunda kalır akabinde ise Lefke’ye ulaşır. Daha sonra Bilecik’ten kalkan Nuri Bey’in uçağının benzin musluğu kopar ve uçak Poyra köyüne iniş yapar.

Bu arada Tayyareci Nuri Bey Lefke’den aldığı postaları Bilecik’e ulaştırarak bir ilki gerçekleştirir. İlk hava postası taşımacılığına da kendi imzasını atar. Arızalar giderildikten sonra tekrar yola çıkan Nuri Bey bu sefer sis nedeniyle iniş yapmak zorunda kalır. Akşehir’den tekrar kaldırdığı uçağı yine motor arızası nedeniyle Konya’ya varamadan Osmaniye’de iner. Arıza bir kez daha giderildikten sonra Nuri Bey’in Konya’dan yaptığı birkaç uçuş denemesi kötü hava koşulları nedeniyle mümkün olamaz.

Torosları, daha sonra bir saatlik bir uçuş ile aşmayı başaran Nuri Bey oradan Adana’ya gider. Bu esnada, Nuri Bey ile beraber yola çıkan Fethi Bey’lerin uçağı da kaza geçirir ve Fethi Bey ile rasıtı Sadık Bey şehit düşerler. Ardında bıraktığı deneyimler Ne yazık ki Nuri Bey’in de akıbeti de Fethi ile Sadık Beyler ile aynı olur. Nuri Bey, Halep-Şam-Beyrut-Yafa rotasını izledikten sonra Yafa’dan kalkan uçağını ters rüzgârda kontrol edemez ve uçak denize çakılır. Kıyıdan yetişen halkın yardımı ile İsmail Hakkı Bey kurtarılabilse de Nuri Bey şehit düşer.

Bu elim kazanın ardından, Tayyareci Nuri Bey kısa ömrüne çok sayıda ilk ve başarı sığdırmayı başarmış önemli bir isim olarak tarihtekini yerini alır. Havacılık tarihimizin ilk kahramanları arasında yer alan şehit pilotumuzun deneyimleri ise kendisinden sonra gelen birçok isme ışık tutar.Kahramanımız Tayyareci Nuri Bey’i bir kez daha minnetle anıyoruz.

Kaynak: TUSAŞ Mag Dergisi 117. sayı

Yorum yapın