AB’nin 2022'deki gündemi “Savunma Birliği”

Avrupa Birliği (AB) 2022’de, sağlık krizleriyle baş edebilmek için sürdürebilir stratejiler, aşıların üretimi ve küresel düzeyde dağıtımının yanı sıra savunma ile güvenlikte kendine yetebilirlik, enerji, ekonomik iyileşme, göç ve AB sınırlarının kontrolüne odaklanacak.

Joe Biden yönetimindeki ABD’nin, her ne kadar transatlantik ittifaka bağlılığını tazelemiş olsa da odağının daha çok iç gelişmeler ve Çin ile rekabet olduğunun anlaşılması ve AB’nin sınırlarını tehdit eden Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağında geri adım atmaması, AB’nin 2022’de “yalnız” bir başlangıç yapacağını gösterdi.

AB liderleri de 2021'de pek çok kez 2022’nin “savunma yılı olacağı”, AB’nin “Savunma Birliği” kuracağı yönünde açıklamalar yaptı.

AB’nin savunma ile güvenlik alanlarında NATO ve ABD'den bağımsız hareket edemeyişi nedeniyle Birlik içinde uzun süredir aralıklarla gündeme getirilen “özerk askeri güç” fikri de 2021’de daha çok tartışılır oldu.

ABD’nin ardından NATO'nun da Afganistan'dan çekilmesi ve Fransa’nın, ABD ile İngiltere tarafından denizaltı anlaşmasında devre dışı bırakılmasıyla cereyan eden AUKUS krizi ve yıl ortalarında Belarus yönetiminden yönelen “hibrid” tehdit, AB içinde dikkatleri Stratejik Pusula’ya çevirdi.

5 bin kişiye kadar çıkabilen hızlı intikal kuvveti gibi unsurlar içeren Stratejik Pusula’nın 24-25 Mart 2022’de düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'nde kabul edilmesi planlanıyor.

Ayrıca, Haziran 2022'deki NATO zirvesinden önce AB ve NATO'nun, yeni bir siyasi bildiriye imza atması bekleniyor.

Fransa, AB’nin, ABD ve NATO ile olduğu kadar, Hint-Pasifik bölgesine de eğileceğini, kendini daha iyi savunması için, askeri sanayisini güçlendirme stratejileri ve teknoloji yatırımları üzerine de çalışacağını duyurdu.

AB’nin 2022 gündeminde ilerleyebilmesinde, en etkili iki üye Fransa ve Almanya arasındaki farklılıklar da önemli rol oynayacak.

Almanya’da merkez sol üç partinin koalisyonuyla kurulan Olaf Scholz hükümeti, kağıt üzerinde Macron’un, Angela Merkel ile birlikte “AB’nin savunma, güvenlik ve dış politikada daha fazla özerkliği, Rusya ve Çin’e karşı daha sert tutum” üzerine inşa ettiği fikirleri destekliyor görünse de pratikte bu konularda iki aktörün uyum sağlamasının kolay olmayacağı yorumları yapılıyor.

Kaynak: AA

Yorum yapın