Lockheed Martin ve Northrop Grumman şirketinden teknik ekipler, ABD ordusunun “Geleneksel Füze Sistemleriyle Ânında Taarruz (CPS)” ve “Uzun Menzilli Hipersonik Silah (LRHW)” programlarını desteklemek amacıyla ortaklaşa geliştirdikleri yeni sesten hızlı füzenin ateşleme denemesini başarıyla tamamladı.
Birinci kademe roket motorunun zemindeki performansını gözlemek üzere gerçekleştirilen bu gerçek ateşleme testinde, motora gerçek bir kalkıştakine eşit deneme süresi boyunca güç verildi ve bu süreç içinde motorun belli aralıklardaki bütün performans parametrelerini / hedeflerini karşıladığı görüldü.
ABD’nin Utah eyaletinde, savunma sanayi şirketlerinin ara ara askerî denemeler için kullandıkları, deniz seviyesinden yaklaşık 1500 metre yüksekteki Promontory Düzlüğü’nde gerçekleştirilen denemeden sonra bir açıklama yapan Lockheed Martin Geleneksel Taarruz Programları Direktörü Steve Layne, sesten hızlı silahlar alanında attıkları bu yeni adımı, ABD ordusu, donanması ve program ortakları Northrup Grumman ile birlikte kutlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti.
“Başarılı olmayı çok istedik, bu yönde paydaşlarımızla omuz omuza kararlı adımlar attık ve en sonunda da hipersonik bir füzeyi taşıyacak olan bu motorun gerçeğe çok yakın bir denemede sergilediği üstün performansa tanık olduk” diyen Layne, kritik bir eşiğin aşılması anlamına gelen bu denemenin, ABD ordusunun sesten hızlı silahlara sahip olması yolunda önemli bir kilometre taşı oluşturduğunu vurguladı.
Rusya’nın öne geçmesi bir “onur sorunu”na dönüştü
Lockheed ve Northrop, özellikle Rusya Federasyonu’nun sesten hızlı füze sistemlerine sahip olduğunu açıklamasından bu yana, ABD ordusunun envanterine de benzer özelliklere sahip bir füze sistemi kazandırmayı neredeyse bir “onur sorunu”na dönüştürmüş durumdaki iki dev savunma sanayi üreticisi. Hedefe bir an önce ulaşabilmek için kurulan bu hırslı işbirliğinde, Northrop Grumman itici motorları geliştiren taraf. Lockheed Martin ise ABD ordusu ve donanmasının kullanacağı sesten hızlı ilerleyen füzelerin yeni itici güçle uyumlu hâle getirilip hedeflerini hatasız vurmasını sağlayacak silah entegrasyon sistemini tasarlıyor.
Northrop Grumman İtki / Tahrik Sistemleri Başkan Yardımcısı Charlie Precourt da denemeden sonra yaptığı açıklamada, “Şirketimizin katı roket itişi konusundaki uzmanlığı daha önceki pek çok projede kanıtlanmıştı. Bu alandaki derin uzmanlığımızı, şimdi de ABD’yi bir uçtan diğerine kadar etkin şekilde koruyup olası tehditleri caydıracak yeni bir füze savunma sistemine kanalize etmiş olmaktan dolayı gururluyuz” diye konuştu.
CPS (Geleneksel Füze Sistemleriyle Ânında Taarruz / Conventional Prompt Strike), sesten hızlı ve uzun menzilli uçabilen, düşman savunmasına karşı yüksek hayatta kalma kabiliyetine sahip bir “boost-glide” sınıfı füze ve silah sistemi. LRHV (Uzun Menzilli Sesten Hızlı Silah Programı / Long Lange Hypersonic Weapon) ile uyumlu hâle getirilen bu program, sesten hızlı füzelerin o anki ihtiyaca göre yüzey gemileri, denizaltılar ve kara tabanlı mobil rampalardan atılabilmesine olanak veriyor.
ABD Savunma Bakanlığı, özellikle Rusların bu alanda kendilerine attığı rahatsız edici farktan itibaren sesten hızlı taarruz sistemlerinin geliştirilmesini en önemli görev önceliği konumuna getirdi. Bakanlığın işbirliği yaptığı iki büyük savunma sanayii şirketinden Lockheed Martin de 30 yılı aşkın bir süredir sesten hızlı füzelerin ar-ge çalışmasına çok ciddi boyutlarda yatırım yapıyor.