Savunma ve havacılık teknolojileri araştırmacısı Arda Mevlütoğlu, Defensehere'a verdiği röportajda, Türkiye'ye komşu ülkelerin hava gücünü değerlendirdi.
Türkiye'nin çevre etkenleri hakkında da bilgiler veren Mevlütoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
''Milli Muharip Uçak, F-16’lar, F-4’ler nasıl bir harekat ortamında görev yapacaklar? Bunun için de Türkiye’nin çevresine bakmamız lazım. Türkiye’nin son dönemde Suriye’deki, Doğu Akdeniz’deki, Karadeniz’deki artan aktivitesi malum. Ama bu bölgede bir yandan da bölge ülkelerin hava güçlerine çok yoğun yatırım yaptığını görüyoruz.
En son Yunanistan, Fransa’dan Rafael tipi modern savaş uçakları alımı için bir anlaşma imzaladı. Envanterindeki F-16’ları modernize etmek için bir proje imzaladı. Proje devam ediyor ve F-35 uçağını alımı için de görüşmeler yaptıklarını biliyoruz.
Buna ilaveten İsrail F-35 kullanıcısı bir ülke. Bu uçağı aktif olarak operasyonlarda kullanıyor. Son derecede geniş bir F-16 ve F-15 filosu var. Ve aynı zamanda kendi ürettiği Elektronik Harp Silah Sistemlerini uçaklarında kullanıyor. Bulgaristan kısa süre önce yeni nesil F-16 savaş uçağı alımı için anlaşma imzalamıştı.
Rusya, bildiğimiz üzere Su-57 tipi 5. nesil bir savaş uçağı geliştirme projesine devam ediyor. Aynı zamanda Su-35 ve Su-30 tipi modern savaş uçakları envanterinde bulunuyor. Su-30’lardan dört adetini Ermenistan’a kısa süre önce satmıştı ve Ermenistan’ın bu modelde ilave uçak alımı için planları olduğunu biliyoruz.
İran’ın Çin ile uçak alımı için görüşmeler yaptığına dair bazı bilgiler var. Yani toparlayacak olursak Türkiye’nin çevresindeki hava gücü tehdidinin nitelik olarak ciddi bir artışa geçtiği görülmekte. Buna karşılıkta Türkiye MMU gibi insanlı bir savaş uçağı hem de İHA, SİHA ve belki orta vadede Muharip İnsansız Uçak Sistemi olarak adlandırılan İnsansız Savaş Uçağı geliştirme programlarıyla kendi hava gücü kapasitesini geliştirmiş oluyor.
Burada tabii öncelik Türkiye’nin ulusal savunma sanayii ve ulusal savunma sanayiinin geliştirdiği sistem ve ürünler. Bu tabii kolay olmayan bir süreç. Ancak yine de bu hedeften, bu yerli kabiliyetlerle geliştirilen, yerli ürünlerle geliştirilen kabiliyet hedefinden de taviz verilmemesi gerekiyor.''
