ASELSAN’ın stratejik ortak sayısı 75’e yükseldi

Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı için çalışmaya devam eden ASELSAN, Ankara’da "ASELSAN Stratejik Ortaklık Buluşması" düzenledi.

ASELSAN, bugün düzenlenen toplantıda stratejik ortak sayısını 50’den 75’e çıkardı.

ASELSAN tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"ASELSAN tüm stratejik ortaklarına sadece 2020 yılı içerisinde 265 Milyon Dolar sipariş açtı. Bu aynı zamanda yurt içine açılan siparişlerin %25’ini oluşturuyor. Stratejik İş Birliği Anlaşması imzalanan tedarikçilerden millileştirme, ürün iyileştirme, maliyet düşürme gibi konularda geliştirmeler de bekleniyor. 3200’ü yerli olmak üzere 5 binden fazla firma ile çalışan ASELSAN, stratejik ortaklarını milli ve yerli tedarikçilerini değer zincirinin en önemli halkaları olarak görüyor.

Türk savunma sanayiinde yerlileştirme ve millileştirmenin öncülerinden olan ASELSAN’ın sürdürülebilir büyümesi 46 yıldır kesintisiz devam ediyor. ASELSAN’ın büyümesinde, başarılarında, geliştirilen ve üretilen yüzlerce üründe yetkin ve geniş ekosisteminde yer alan değerli tedarikçilerinin büyük katkısı bulunuyor. Savunma ve sivil teknolojilerde dışa bağımlılığın azaltılması ve millileştirme hedefleriyle çalışan ASELSAN’ın yurt içi alım oranı %72’ye ulaştı.

ASELSAN’ın onaylı tedarikçileri arasından, şirket için kritik bir alanda faaliyet göstererek katma değeri artıran üretimler ve tasarımlar yapan, bu alanda yüksek performans gösteren ve ASELSAN’ın büyüme hedeflerine paralel bir potansiyele sahip şirketler belirlenerek, bu firmalar ile Stratejik İş Birliği Anlaşması imzalanıyor.

Çalıştıkları faaliyet alanında ASELSAN’ın öncelikli tedarikçisi olan ASELSAN Stratejik Ortakları, aynı zamanda ASELSAN tarafından sağlanan desteklerden öncelikli olarak faydalanabiliyor. Mevcut stratejik ortakların performanslarının izlenmesi ve potansiyel yeni ortakların belirlenmesi faaliyetleri de oluşturulan bir komisyon aracılığı ile her yıl düzenli olarak yürütülüyor.

ASELSAN, Stratejik Ortaklık buluşmasında Halkbank ile Tedarikçi Finansman Sistemine yönelik anlaşma yaparak bu alandaki anlaşmalı banka sayısını da 15’e yükseltiyor. Şu ana kadar birçok firmanın faydalandığı Tedarikçi Finansman Sistemi, ASELSAN tedarikçi ekosisteminde yer alan firmaların finansal sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacak.

ASELSAN, “millileştirme” parolası ile yurt dışından aldığı ürünleri teknolojinin kritikliği, ihracat kısıtları, maliyet etkisi ve temin süresi gibi kriterler altında değerlendirerek öncelikli olarak millileştirilmesi gereken ürünleri belirliyor ve her bir ürün için teknik bilgi broşürlerini hazırlıyor. Şu ana kadar yayınlanan broşürlere 1000’in üzerinde başvuru alındı ve 405 ürünün millileştirmesini başarı ile tamamlandı ve böylece önümüzdeki 3 yılın projeksiyona göre 147 milyon doların yurt içinde kalmasını sağlandı. 

Öte yandan millileştirme çalışmalarının kapsamını genişletmek, broşürleri daha görünür kılarak daha çok paydaşı sürecin birer aktörü haline getirmek için sektörde bir ilke imza atılarak Millileştirme Kataloğu oluşturuldu.

“En büyük hedefimiz millileştirme” parolası ile faaliyetlerine devam eden ASELSAN, Türkiye’nin beka meselesi olan millileştirme konusunda savunma ve teknoloji sektörlerinde ciddi farkındalık yaratıyor. Bu farkındalık, yerlileştirme ve millileştirme çalışmalarına, firmaların mevcut yeteneklerinin görünürlüğüne ve uluslararası boyutta rekabet edebilme güçlerine büyük katkı sağlıyor. ASELSAN ile çalışmaya başlayan şirketler iş yapma usullerinden teknoloji süreçlerine kadar pek çok alanda gelişip büyüyerek bilinen markalar haline geliyor.

Kuruluş misyonunu doğrultusunda başta savunma alanında olmak üzere Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için çalışmayı ilke edinen ASELSAN, ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda bu tip anlaşmalar ile tedarikçi firmaların yetkinliklerini ihracat gelirine dönüştürmeyi ve böylece Türkiye’nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine önemli katkılar sağlamayı amaçlıyor. ASELSAN, “Güven Veren Teknoloji” sloganını tedarikçi firmaları ile birlikte “Güçlü ve Güvenilir Stratejik Ortaklarla Güven Veren Teknoloji” olarak kullanmakta ve kendi tedarik zincirini güçlendirdikçe savunma sanayi ekosisteminin de gelişeceğine inanmaktadır."

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bildiğiniz üzere fedakâr halkımızın bağışlarıyla kurulan, Türk savunma sanayiinde yerlileştirme ve millileştirmenin öncülerinden olan ASELSAN’ın sürdürülebilir büyümesi için çalışmaktan gurur duyuyoruz. 

Dünyanın en büyük 48’inci savunma sanayi şirketi olan ASELSAN’ın 2020 yılı Cirosu 16,1 Milyar TL olarak gerçekleşirken, Şirketimiz 2020 yılını ciro olarak hem TL hem de USD bazında tarihi rekor seviyelerle kapattı. Güçlü finansal performansı, geniş ürün yelpazesi, teknolojideki liderliği, yetkin insan kıymeti, sürdürülebilir büyüme vizyonu, topluma ve çevreye olan duyarlılığı ile Büyük Türk Milletinden aldığımız güç ve ilham ile her geçen gün gelişmeye ve büyümeye devam ediyoruz. Büyürken çok değer verdiğimiz insan kaynağımızı son 4 yılda %68 oranında artırarak 9 bini aşan nitelikli iş gücüne kavuştuk. Yeni yatırımlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

Bu büyümenin sadece ASELSAN’ın iç dinamikleri ve paydaşları ile gerçekleşmesi tabii ki mümkün değil, ASELSAN’ın bütün bu başarılarında yetkin ve geniş ekosisteminde yer alan değerli iş ortaklarının çok büyük katkısı olduğuna inanıyoruz. 

ASELSAN’ın geliştirdiği ve ürettiği yüzlerce ürünün her biri değerli iş ortaklarının aklı ve alın teri ile ortaya çıkmaktadır. 

Günümüz itibarıyla ASELSAN tedarikçi ekosisteminde 3 binden fazlası yerli olmak üzere 5 bini aşkın tedarikçi yer alıyor. Son 10 yılda KOBİ’lere verilen siparişlerimiz yaklaşık altı kat artış gösterdi. 

Savunmada dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla yola çıkan ASELSAN, bugün kuruluş misyonu doğrultusunda yerli iş ortakları ile birlikte savunma sanayinde geniş bir yelpazede millîleştirme ve yerlileştirme çalışmalarını yürütüyor. 

Bu hedef doğrultusunda millileştirme çalışmalarımızı daha sistematik olarak yürütebilmek amacıyla üç yıl önce Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulunu kurduk. Bu kurul bünyesinde öncelikli olarak millileştirilecek ürünler için bir yol haritası belirliyor ve millileştirme çalışmalarımızı 3 temel yöntem ile yürütüyoruz. Sözleşmeli projeler, öz kaynaklı Ar-Ge projelerimiz ve Millileştirme Kataloğumuz marifetiyle millileştirilecek ürünlerimizi tedarikçilerimizin ilgisine sunarak ülkemizin savunma sanayii alanında tam bağımsızlığı için gayret gösteriyoruz. 

2018’den bu yana 400’ün üzerinde ürünü siz kıymetli tedarikçilerimizin gayretleriyle millileştirdik. Bu vesileyle yaklaşık 150 Milyon USD’lik bir büyüklüğün ülkemizde kalmasını sağladık. Bu kazanımlara ulaşmamızda bugün burada aramızda olan, millileştirme çalışmalarımızda bizlerden desteğini esirgemeyen ve bu yolda bizimle omuz omuza yürüyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. 

Hep beraber daha da büyük başarılara imza atacağımıza inancımız tamdır. Millileştirme vizyonumuzu ülkemizin en nadide kurumları ile yaptığımız iş birlikleriyle, katıldığımız her etkinlikte anlatıyor ve vurguluyoruz. Başta KOSGEB olmak üzere savunma sanayimizin Kıymetli Kümelenme ve Dernekleri ile büyük bir gayret ve sinerji içerisinde çalışıyor, ekosistemimizi geliştirmek adına çeşitli iş birlikleri yürütüyoruz. Ülkemizde faaliyet gösteren her türlü kaynaktan istifade ederek, ekosistemimizi genişletmek için çalışıyoruz. 

Bunun bir göstergesi olarak, savunma sektörünün yurt içi ve dışındaki önemli aktörlerini, tedarik makamlarını ve ülke heyetlerini buluşturan IDEF 2021’de millileştirmeye yönelik önemli iş birliği protokollerine imza attık.  Esasında bir iş geliştirme fuarı olan IDEF’te sektörde bir ilke imza atarak, başarıyla millileştirdiğimiz ürünlerimizi de sergileyerek sektörde millileştirmeye yönelik farkındalığı daha da artırdık. Sergilediğimiz 200’e yakın millileştirilmiş ürünün içerisinde siz Kıymetli Stratejik Ortaklarımızın ürünleri de yer aldı. Sergimiz fuarın göz bebeği oldu. Bu bizler için çok büyük bir gurur kaynağı. 

Düzenlediğimiz törenlerde bizimle beraber yürüyen Siz Stratejik Ortaklarımızla da bir araya gelerek güç birliğimizi her alanda perçinledik. Tekrar vurgulamak istiyorum sizleri ekosistemimizde en büyük destekçimiz ve yol arkadaşımız olarak görüyoruz.

Bir diğer önceliğimiz de milli ve yerli çözümlerle savunma alanında ülkemiz ihtiyaçlarını karşılarken yeni kaynaklar bularak tedarik zincirimizin yetkinliğini artırmaktır.  Tüm bu gelişimin bir parçası olarak tedarikçilerimiz ile, ama en önemlisi stratejik ortaklarımızla olan iş birliklerimizi entegre bir çatı altında yürütmek amacıyla geçtiğimiz yıl Gücümüz Bir platformunu oluşturduk. Bu platform eliyle siz kıymetli tedarikçilerimizle başta millileştirme olmak üzere; insan kaynakları, kaynak oluşturma, tedarikçi geliştirme, eğitim gibi süreçlerimizi uçtan uca yönetiyoruz. 

Ayrıca tedarikçilerimizin finansal sürdürülebilirliğini son derece önemsiyor, ASELSAN’ın her zaman her konuda yanlarında olduğunu bilmelerini istiyorum. Yıllardır başarı ile işlettiğimiz Tedarikçi Finansman Sistemimizi bugün ülkemizin lider bankalarından biri olan Halkbank’ın katılımı ile daha da güçlendiriyor ve bu alandaki anlaşmalı banka sayımızı 15’e çıkartıyoruz. Bizler ASELSAN olarak sektörümüzdeki paydaşlarımız ve değerli iş ortaklarımızla omuz omuza çalışarak her alandaki işbirliklerimizi artırmaya devam edeceğiz.

Kıymetli misafirler; küresel pazarda, tedarik zinciri yönetimi şirketlerin başarısını ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyen en önemli disiplinlerden biridir. Etkin tedarik zinciri yönetimi ise; dünyaya sizinle aynı pencereden bakan, sizinle aynı vizyona sahip ve sizi uçtan uca her alanda destekleyen çözüm ortaklarınızın mevcudiyeti ile mümkündür. 

Ayrıca firmaların kurumsallaşmasına da öncülük eden stratejik ortaklık kavramının; sanayileşme modelinin gelişmesinde, anahtar teslimi çözümler sunan firmalarımızın ortaya çıkarılarak, onların da kendi tedarikçi ekosistemlerini oluşturmasına imkan verdiğine inanıyoruz. Bahse konu gelişim hedefleri doğrultusunda ASELSAN olarak, sektörde global oyuncu olma hedefiyle Stratejik Ortaklık modelini son derece önemsiyor ve destekliyoruz. 

ASELSAN’ın onaylı tedarikçileri arasından, kritik bir alanda faaliyet göstererek katma değeri artıran, üretim ve tasarım yapan, bu alanlarda yüksek performans gösteren ve ASELSAN’ın büyüme hedeflerini benimseyen şirketlerle her yıl Stratejik İş Birliği Anlaşmaları imzalıyoruz. 

Bu anlaşmalarla birlikte iş birliğimiz, yol arkadaşlığına ve çözüm ortaklığına dönüşüyor. Yürüttüğümüz bu ortaklık, ASELSAN’ın sürdürülebilirliğine, inovatif ve yüksek teknolojiye sahip ürünler geliştirmesine, dolayısıyla başarısına doğrudan katkı sağlamaktadır. 

Bunun bir göstergesi olarak her yıl Stratejik Ortaklık Ailemizi büyütüyor ve genişletiyoruz.  2018’de sayısı 24 olan Stratejik Ortaklarımızı 2019’da 36’ya, 2020’de 50’ye, bugün aramıza yeni katılacak olan 25 yeni ortağımız ile 75’e çıkardığımızı duyurmaktan büyük bir gurur ve memnuniyet duyuyorum. 

Stratejik ortaklarımıza verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak bu firmalarımıza sadece 2020 yılı içerisinde 265 Milyon USD tutarında sipariş verdik. Yurt içine açtığımız her 4 siparişimizden 1’i ortaklarımıza vermiş olduğumuz siparişlerden oluşuyor. Bu oranı ailemize ilk defa dahil olan stratejik ortaklarımızın desteğiyle daha da yukarılara taşıyacağımızı değerlendiriyorum.

Kazan-kazan anlayışı ile, stratejik ortaklarımıza çeşitli avantajlar sağlıyor, gelişim yolculuklarına rehber oluyor, süreçlerini kolaylaştırıyoruz. ASELSAN sizlerin desteği ile gelişirken sizlerin de aynı eksende bizimle beraber gelişmenizi ve büyümenizi hedefliyoruz. 

Bu hedef doğrultusunda stratejik ortaklarımızdan; millileştirmeden, ürün iyileştirmeye, maliyet düşürmeden, her alanda sürdürülebilirliğe kadar sektörün ve ASELSAN’ın başarısını doğrudan etkileyen konularda geliştirmeler ve iyileştirmeler yapmalarını bekliyoruz. 

Kıymetli Stratejik Ortaklarımız, aktif olarak çalıştığımız 5.000’in üzerindeki tedarikçi evreninde, sizlerden çok az; yalnızca 75 tane bulunuyor. Bu aile işte bu kadar nadide ve özel. Bu kıymetli değeri inşallah hep birlikte daha da yücelteceğiz.

Biz ASELSAN olarak kuruluş misyonumuzu unutmadan, başta savunma alanında olmak üzere Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için çalışmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda tedarikçi firmalarımızın da katkısı ile oluşturduğumuz bu yetkinliklerimizi ihracata yönelik sürdürülebilir bir gelire dönüştürmeyi ve böylece Türkiye’nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine önemli katkılar sağlamayı amaçlıyoruz. 

ASELSAN olarak “Güven Veren Teknoloji” sloganımızı Stratejik Ortaklarımızla birlikte “Güçlü ve Güvenilir Stratejik Ortaklarla Güven Veren Teknoloji” olarak kullanıyoruz. Kendi tedarik zincirimizi güçlendirdikçe Savunma Sanayi Ekosistemini güçlendirmeyi kendimize sorumluluk kabul ederek yolumuza hız kesmeden devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu vizyon doğrultusunda “Tam bağımsız savunma sanayii” hedefine ulaşma yolunda bizimle birlikte mücadele eden tüm iş ortaklarımıza ve paydaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız."

- Halkbank ile imzalar atıldı

Görgün'ün konuşmasının ardından ASELSAN ve Halkbank arasında Tedarikçi Finansman Sistemi Protokolü imzalandı. Stratejik ortaklara teminatsız finansman imkanı sunulmasını içeren protokole Haluk Görgün ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan imza attı.

ASELSAN Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nuh Yılmaz da etkinlikte yaptığı sunumda, şirketin stratejik ortaklık vizyonunu paylaştı. Stratejik ortaklarından teslimat, kalite, verimlilik ve millileştirme konusunda beklentilerini dile getiren Yılmaz, 2022 yılında her bir stratejik ortağın en az bir millileştirme çalışmasında olmasını görmek istediklerini vurguladı.

ASELSAN Kurumsal Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Hakan Karataş, şirkete yapılan iş başvurularıyla oluşan nitelikli insan kaynağı havuzunu tedarikçileri ve stratejik ortaklarıyla paylaşıp, kendilerini bu anlamda da desteklediklerini bildirdi.

Yorum yapın