Dağlık Karabağ veya Yukarı Karabağ meselesi iki ülke arasındaki çatışmanın temel nedenidir. Kimi araştırmacılar çatışmayı 1987-1994 dönemine götürse de aslında çatışmanın tarihi arka planı 19. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Çarlık Rusya’sı 1800’lerin başında bölgede iskan politikaları uygulamaya başladığında Karabağ’daki Ermeni nüfusu (1823’te) yüzde 22 iken Azerbaycan Türkleri ise bölgedeki nüfusun yüzde 78’ini oluşturuyordu.1 Ardından birer yıl arayla İran-Rusya arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması ve Osmanlı-Rusya arasında imzalanan Edirne Antlaşması ile bölgenin nüfusu değişmeye başlamıştır.
Bu minvalde Rusya bölgede yönetilebilir yeni bir demografik düzen oluşturmayı planlamış ve başarılı da olmuştur. Nitekim 1832 nüfus sayımında bölgedeki Ermeni nüfusu yaklaşık yüzde 32’ye ve 1880’de yüzde 53’e yükselmiş ve Azerbaycan Türklerinin nüfusunu geçmiştir. 1989’a geldiğimizde ise bölgedeki Ermeni nüfusunun neredeyse yüzde 80’e ulaştığını görmekteyiz. Rusya’nın izlediği iskan politikaları hedeflenen sonuçları vermiş, Ermeniler Türk yurdu Karabağ’da çoğunluk hale gelmiştir. Rusya benzer stratejileri yakın geçmişte ve hatta günümüzde birçok bölgede kullanmış ve kullanmaya da devam etmektedir.
Sovyetler Birliği’nin kurulmasını müteakip ise Karabağ, Azerbaycan’a bağlı otonom bir siyasal yapı hüviyetine bürünmüştür. Mihail Gorbaçov döneminde yani Sovyetler’in son yıllarında bölgenin statüsü sorun olmaya başlamış zira Ermeniler hak talep etmeye başlamıştır. Sovyetler’in Ermenistan’dan yana izlediği politikalara ek olarak bölgedeki Ermeni nüfus içerisinde bir hareketlenmenin başlamasıyla birlikte ilerleyen yıllarda Dağlık Karabağ’da yaşanacak çatışmaların fitili de ateşlenmiştir.
Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz: Perspektif: Tovuz Sınırında Azerbaycan ile Ermenistan Arasında Yaşanan Çatışma ve Arka Planı