F-16’ların modası geçmiyor: Yeni siparişler nedeniyle yeni bir F-16 üretim tesisi açıldı

Yeni nesil F-35 uçaklarının dünya semalarında boy göstermeye başlamasıyla birlikte kimi çevreler tarafından “çaptan düştükleri” ileri sürülen F-16 savaş uçakları, ABD ya da diğer ülkelerde üretilen bütün dişli rakiplerine rağmen, pek çok ülkenin ulusal hava kuvvetlerinde temel savunma enstrümanı olmayı sürdürüyor.

Üstelik, uçan savaşçılara yönelik bu küresel talep yalnızca mevcutların modernizasyonu boyutunda da değil, F-16 envanterini yetersiz bulan kimi ülkeler aynı seriden yeni üretim uçaklar da talep etmekte.

ABD Hava Kuvvetleri ve Lockheed Martin şirketi, F-16 savaş uçakları konusundaki güncel talepleri karşılayabilmek üzere, şirketin Güney Carolina-Greenville'deki tesisinde F-16’ların blok 70/72 serisinin sıfırdan üretildiği yeni bir üretim hattı oluşturdu. Ki bu tesis de çok yeni ve oldukça yakın bir tarihte, özellikle bu amaca hizmet etmek üzere açıldı.

Açık kaynaklardan öğrenildiğine göre, ABD Hava Kuvvetleri-Lockheed Martin işbirliği, sayıları şimdilik beş olan yabancı ülke hava kuvvetleri için 2026 yılına kadar tamamlanıp teslim edilmek üzere 128 adet yeni F-16 üretecek. Şirkete bu büyük çaplı üretim için 14 milyar Amerikan Doları ön ödeme yapıldı.

Greenville’deki tesiste kurulan yeni üretim hattından ilk F-16'ların 2022'de çıkması bekleniyor. Yetkililer, yeni tesiste üretim süreci iyice yerli yerine oturduktan sonra, 2023 ve sonrasında da üretimin katlanarak artacağını belirtiyor. Yine, bu hattan çıkacak uçan savaşçıların ilk tâlipleri arasında Bahreyn, Slovakya, Bulgaristan ve Tayvan’ın yer aldığı açıklandı. Ancak, alıcılar ve alıcı adayları arasında, adları şimdilik açıklanmayan başka ordular da var.

2019 yılında hizmete giren bu yeni üretim hattı, dünya üzerinde yeniden F-16 savaş uçağı üretmek üzere kurulan tek hat olma özelliğine sahip. Şirketin Teksas-Fort Worth’da uzun yıllar boyunca başarıyla hizmet veren önceki F-16 tesisi, bütün siparişlerini tamamlayıp teslim etmesinin ardından 2016 yılında kapatılmıştı.

“F-16’lara yönelik ilgi ve duyulan güven, öyle 3-5 yılda gelip geçecek gibi değil”

ABD Hava Kuvvetleri’nin F-16’ların yabancı askerî satışlarını koordine eden Yaşam Döngüsü Yönetimi Merkezi / Savaşçılar ve Gelişmiş Uçaklar Müdürlüğü (AFLCMC) yetkilisi Albay Brian Pearson, tesisin açılmasının F-16’ların artık giderek gözden düştüğüne ilişkin olarak gitgide yaygınlaşan yanlış bir kanıyı büyük ölçüde sarstığını belirterek, “Bu yeni üretim hattı pek çok açıdan önemli, çünkü şu anda yeryüzünde halen 25 önde gelen ülkenin hava kuvvetleri filosunda F-16’lar yaşamsal bir önem arz ediyor. Bu ülkeler, geride kalan on yıllarda F-16 uçaklarının mekaniği, elektroniği, gövdesinden motoruna kadar her yönüyle ilgili olarak muazzam bir bilgi birikimi geliştirdiler, pilotları kullana kullana bu uçaklarla bütünleşti. F-16 filosuna sahip ülkeler haklı olarak, son derece güvenilir olan bu uçaklarla aralarında oluşan güçlü bağı bir günde kaldırıp kenara atmak istemiyor” şeklinde konuştu. Pearson, yeni üretim hattının, bir yandan daha önce bu uçaklarla güçlü bir işbirliği kurmuş olan yabancı hava kuvvetlerinin yeni parti taleplerini karşılarken, diğer yandan da biraz gecikmeli bile olsa, ilk kez F-16 satın almak isteyen bazı ülkelerin ilgisine cevap vermek üzere, çok amaçlı bir yaklaşım içinde hizmet verdiğini sözlerine ekledi.

Tesisin yöneticisi, buradaki üretimin, alımı kesinleşen 128 adet blok 70/72 ile sınırlı kalmayacağından emin gibi; halen birçok küçük ölçekli ülkenin tarihte ilk kez F-16 sahibi olmak için kendilerinden birifing aldığını, ilerleyen zamanlarda sipariş sayısının artmasıyla birlikte üretim personelinin başını bile kaşıyamayacak bir tempoda çalışacağını vurguluyor.

Hem sıfırdan üretim, hem de modernizasyon bir arada

Uluslararası Tedarik Bölümü’nün kıdemli malzeme lideri Albay Anthony Walker da Lockheed Martin’in yeni üretim hattı açıldığından bu yana AFSAC (AFLCMC'nin Hava Kuvvetleri Güvenlik Yardım ve İşbirliği Müdürlüğü) nihai sipariş verebilmek için kendilerinden ayrıntılı bilgi talep eden dost hükûmetlerin sayısında gözle görülür bir artış yaşadıklarını söyleyerek,  “F-16, bu gidişle ikinci baharını yaşayacak gibi… Fakat, bizler, ulusal güvenliğe önemli destekler sunan ve uluslararası ortaklıkları güçlendiren bu popüler uçağın yeni siparişlerinden doğacak iş yükünü sevinçle karşılıyoruz” açıklamasını yaptı.

Lockheed Martin yönetimi, büyük bir yatırımla kurdukları Greenville tesisinde küllerinden yeniden canlanan F-16’ların , halk deyişiyle, etinden, yağından, postundan, sütünden, her şeyinden yararlanmaya özen gösteriyor. Tesisin bir diğer önemli özelliği de, burada uzun bir aradan sonra yeniden sıfır kilometre F-16’lar üretilmesinin yanı sıra, dört ortak ülkenin kullandığı, sayıları 405 dolayındaki eski üretim bir F-16 grubuna da radar sistemi ve diğer yükseltmeleri içeren V konfigürasyonu uygulanacak olması.

Tesis yetkilileri, F-16 müşterisi ülkelerin filolarına bu tür yükseltme hizmetlerini, ilk ve öncelikli üretimlerin yükünün hafiflemesinin ardından daha yoğun şekilde verebileceklerini de belirttiler.

F-16’lar, değişik blok tiplerinde olmak üzere 250’ye yakın mevcuduyla, 1980’li yılların ortalarından bu yana Türk Hava Kuvvetleri’nin de belkemiğini oluşturan, üretiminin önemli bir bölümü yine ülkemizdeki tesislerde gerçekleştirilmiş, kamuoyunun “Savaşan Şahin” nâmıyla tanıdığı gözde bir savaş uçağıdır. 

Yorum yapın