Havacılık devi Airbus’tan hava taksisi piyasası için ilk tasarım

Dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden Airbus’ın yönetimi, gitgide gelişmekte olan kentsel hava hareketliliğinin (UAM / Urban Air Mobility) yakın gelecekte çok önemli bir pazarın doğuşuna işaret etmesi üzerine, şirketin düzenlediği “Öncü Sürdürülebilir Havacılık” konulu teknoloji zirvesi sırasında tarihinin ilk taksi uçağı prototipini kamuoyuna tanıttı. 

“The Cityairbus NextGen” adlı yeni nesil bir küçük uçak ailesini başlatan bu araç, bütünüyle elektrik enerjisine dayalı olarak çalışacak şekilde tasarlandı. Böylelikle sıfır düzeyde emisyon (atmosfere zararlı gaz yayımı) özelliği kazandırılan uçak, tasarımında pek çok yenilikçi yön içeriyor. Gövde, alışılandan farklı bir teknolojiyi temsil edecek şekilde dağıtılmış itki sistemi ve onun bir parçasını oluşturan sabit kanatlarla donatılmış. Ayrıca, yine gövdede V şeklinde bir kuyruk ve elektrikle çalışan 8 adet pervane bulunuyor. Prototipin bir seferdeki yolcu taşıma kapasitesi ise pilot hariç 4 kişi…

Kısa mesafe hava taşımacılığında helikopter egemenliği sona erecek

Konuyla ilgili olarak 21 Eylül günü bir basın açıklaması yapan Airbus Helikopter Tasarım ve Üretim Bölümü CEO’su Bruno Even, şirket olarak, bir yandan çevresel ve toplumsal kaygıları dikkate alırken, diğer yandan da giderek artan kentsel hava hareketliliğini büyük yerleşim merkezlerine sürdürülebilir şekilde entegre edecek yepyeni bir pazar yaratma arayışında olduklarını belirtti. 

Bir başka deyişle, şirket, şimdiye kadar zaten var olan kısa mesafeli helikopter ulaşımına göre daha hızlı, güvenli, konforlu ve çevre kirlenmesine karşı daha duyarlı ikincil bir seçeneğin temellerini atmaya hazırlanıyor.  

Even, konuyla ilgili açıklamasının devamında ise şunları söyledi:

“Airbus yönetimi olarak, çıktığımız bu yeni yolculukta bizi bekleyen asıl zorluk, aracın son versiyonunu yaratacak teknolojiyi üretip uygulamak değil, bu aşamadan çekinmiyoruz. Çünkü Airbus’ta böyle bir teknoloji ve bilgi birikimi fazlasıyla var. Asıl önemli sorunun, kent yönetimlerinin yeni nesil hava araçlarına uyumlanması, bu araçlar yerleşim merkezlerinin göklerinde uçarken onları herkes için güvenli kılacak altayıp-üstyapı hazırlıklarının yapılması, hava trafik yönetimi otomasyonunu kurmak gibi adımların atılması olduğunu düşünüyoruz. Bu arada, toplumun da aynı araçları kısa mesafeli yolculuklarda en ideal seçenek olarak tanıyıp benimsemesi, üstesinden gelmemiz gereken bir başka aşamayı oluşturuyor. İnsanlara, onlara güvenli, sürdürülebilir ve hiç aksamayacak, tam entegre bir hava ulaşım hizmeti sunabilmek için bütün becerilerimizi ortaya koyduğumuzu enine boyuna anlatmak durumundayız.”

Tek uçuştaki azami mesafe 80 kilometre hedefleniyor

CityAirbus’ın ilk prototipinde hızdan ziyade güvenlik, çevreye saygı ve uçuş konforu öncelendi. Bu yeni neslin ilk temsilcisi saatte 120 km hızla uçacak ve bir defalık şarjında azamî 80 km yol katedebilecek. Bu da aracın en uzak rotasının iki komşu kent merkezi arası olması demek. Ki hedeflenen asıl rutin çalışma biçimi kentten kente geçiş de değil. Kara ulaşımı tercihinde, sürücüleri -trafik sıkışıklıklarının da etkisiyle- usandıracak kadar geniş coğrafi alanlara yayılmış olan büyük kentlerde, iki uzak nokta arasında kimi durumlarda saatler süren erişimi bir çeyrek saate kadar indirebilecek zaman kazancı amaçlanıyor. Ki bu da gerekli kentsel altyapı kurulduktan sonra havayoluyla pekâlâ mümkün. 

Özellikle, zamanı çok değerli iş insanlarının bu konudaki taleplerini şimdiye kadar ticarî helikopter şirketleri karşılıyordu. Fakat, helikopter motorlarının emisyon oranlarının, motor gürültüsünün ve yolculuk maliyetinin yüksekliğine ek olarak görece tehlikeli bir ulaşım aracı olması, bu konudaki arayışların son on yıldır giderek artmasına yol açtı. 

Bir elektrik süpürgesiyle yarışabilecek ses düzeyi

Airbus’ın yeni yakın mesafe hava taksisi, yalnızca emisyon oranıyla değil, yaydığı ses düzeyiyle de kentsel görevlerde çevre ve insan dostu bir yaklaşım sergileyecek. Şirketin, hava araçlarındaki iç ve dış gürültüyü azaltma noktasında, halen dünyanın dört bir köşesindeki sivil hava taşımacılığında kullanılan kalabalık araç ailesinden gelen köklü bir uzmanlığı var. Bu uzmanlık da Cityairbus'un uçuş sırasında 65 dB(A)'nın altında ve iniş sırasında 70 dB(A)'nın altında gürültü üreten son derece sessiz bir araç olmasının zeminini hazırladı. Gövde yüzeyi ne kalkış, ne uçuş, ne de iniş sırasında, geniş gövdeli uçaklarda var olan türden hareketli ve kopabilir parçalar içermeyen araç, tam anlamıyla pürüzsüz ve sabit bir ergonomiye sahip. 

A’dan Z’ye basitlik ve güvenlik düşünülerek tasarlanan CityAirbus en yüksek sertifikasyon standartlarını (EASA SC-VTOL Geliştirilmiş Kategori) karşılamasının yanı sıra, yaygın ulaşım ağına katıldığında da elektrikli hava araçları sınıfının ekonomik açıdan en iyi performansını sunmaya aday görünüyor. 

Airbus mühendisler ekibi bu yeni aracı tasarlarken, şirketin özel araştırma-geliştirme  çalışmaları, inovasyon birikimi, elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) ile gürültü azaltma teknolojisi üzerine onlarca yıllık deneyiminden yararlandı.

İlk tanıtım uçuşu 2023’de yapılacak

Avrupa kıtasının havacılık endüstrisindeki en büyük küresel meydan okuması konumundaki grup, bu projede kapsamında ürettiği iki prototip, Vahana ve Cityairbus ile 242 uçuş ve yer denemesi gerçekleştirdi; söz konusu denemelerde de şimdiye kadar toplamda 1000 km uçuldu. Bunlara ek olarak, Airbus daha geniş kapsamlı olarak alt ölçekli uçuş ve rüzgar tüneli deneyleri yaptı, bu deneylerde Airbus beyin takımının hesaplama ve modelleme becerilerinden bolca yararlanıldı.

CityAirbus şu anda ayrıntılı bir tasarım aşamasında ve prototipin ilk uçuşu 2023 yılı için planlanıyor. Bu denemeler sırasında her iki prototip uçaktan da elektrikli hava ulaşımı adına çok şey öğrendiklerini vurgulayan şirket CEO’su Even, “CityAirbus, her iki dünyanın, fosil yakıtlı uçuş teknolojisiyle elektrik enerjili uçuş teknolojisinin en ileri noktalarını, havada sabit pozisyonda kalma ve ileriye doğru uçuşta en doğru dengeyi sağlayan yeni bir mimarinin çatısı altında birleştiriyor. Prototipin ilk tanıtım uçuşunu 2023’de yapıp, seri üretim için gereken ticarî sertifikasyon işlemlerini de 2025’de tamamlamayı umuyoruz” diye konuştu. 

Airbus, bir yandan aracın mükemmel bir tasarım ve işleyişe ulaşması için belirlenen takvim dahilinde çalışmalarını yürütürken, diğer yandan Even’ın da belirttiği gibi, temelini attıkları yeni ulaşım teknolojisinin toplumda ve yerel yönetimlerde yaygın bir karşılık bulabilmesi için gerekli eko-sistemi oluşturma çalışmalarına başladı. Şimdilerde, bu amaçla, hava taksisinin ana paydaşları konumundaki pilot kentler ve o kentlerin sakinlerini temsil eden yerel yönetimlerle ön görüşmeler yapılıyor.

Yorum yapın