İsrail, Azerbaycan'daki SİHA pazarını Türkiye'ye mi kaptırıyor

İsrael Defense dergisinden Ami Rojkes Dombe, "İsrail, Azerbaycan'a Silahlı Dron Satmadı ve Türkiye Bu Durumdan Yararlandı" başlıklı bir yazı kaleme aldı

İsrael Defense dergisinden Ami Rojkes Dombe, TÜRK İHA’larının Karabağ’da elde ettiği başarı, Türkiye'nin Azerbaycan silah pazarında yer alması ve İsrail’in bu pazardaki payının azalması ile ilgili bir yazı kaleme aldı:

İsrail, Azerbaycan'a Silahlı Dron Satmadı ve Türkiye Bu Durumdan Yararlandı

Türk ekonomisi döviz için çaresiz durumda ve Türk Savunma Bakanlığı hiçbir müşteriden veya çatışmadan nefret etmiyor. İsrail'in silahlı hava aracı satışlarına getirdiği yasak, Bakü'nün silah pazarının bir kısmına mal olabilir.

İsrail devleti silahlı dron satmaktan kaçınıyor. Buradaki önemli nokta, İsrail'in insansız hava araçları alanında ve insansız hava araçları için mühimmat alanında lider olduğu düşünülse de, İsrail savunma şirketlerinin silahlı insansız hava aracı anlaşmaları için rekabet etmemesidir. Ancak Savunma Bakanlığı'nın kararı nedeniyle ikisi birlikte satılmıyor. Bu, yıllardır yürürlükte olan bir karar.

Bu karar, İsrail devletine Azeri silah pazarının bir kısmına mal olabilir. Bakü, İsrail silahlarının ana müşterisidir. Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan ile yıllar süren çatışmalar, çeşitli İsrail silahlarının kullanıldığını ortaya çıkardı. Ancak kısa süre önce sona eren son çatışma farklı bir gerçeği ortaya çıkardı: Türkiye tarafından üretilen saldırı dronları sahneye çıktı. Bayraktar TB2 ile Türk sanayisi, bu pazarın önemli bir kısmını ele geçirmeye başladı.

Suriye, Libya, Irak ve şimdi Azerbaycan… Türk ekonomisi döviz için çaresiz durumda ve Türk Savunma Bakanlığı hiçbir müşteriden veya çatışmadan nefret etmiyor. Bakü için, Türkiye'nin saldırı dronlarını ihraç etmedeki esnekliği biçilmiş kaftan ve son çatışmada TB2 insansız hava araçları Ermenilerin yenilgisinde ana faktör oldu; bu da Rusya'nın çatışmayı durdurmak için müdahale etmesini gerektirdi. Azeriler açıkça saldırı dronlarının denklemi değiştirdiğini iddia etti. Çatışma sırasında yayınlanan çeşitli videolar, dronların yeteneklerini kanıtladı.

Türk savunma sanayisi, küresel drone satışlarına katkı sağlaması beklenen çatışmanın sonuçlarından heyecan duyarken, İsrail'deki şirketler sadece çenelerini kapalı tutuyor. Son günlerde, İngilizlerin bu dronlara ilgisiyle ilgili raporlar görünmeye başladı. Raporlar doğru olmasa bile Türkiye lehine bir eğilime işaret ediyor. Dünyanın dört bir yanından askerler, Türk insansız hava araçlarının Dağlık Karabağ'daki yeteneklerini gözlemliyor.

Evet, Türkiye lojistik olarak bir bedel ödedi. İnsansız hava araçlarının motorlarının ihracatına izin vermekten sorumlu olan Kanada hükümeti, Dağlık Karabağ'da insansız hava araçlarının insancıl olmayan kullanıldığı şüphesiyle Türkiye'ye satışlarını geçici olarak askıya aldı. Ancak yasağın ne kadar süreceği ve Türkiye'nin insansız hava araçlarını üretme kabiliyetini gerçekte ne kadar etkileyeceği henüz belli değil.

İsrail, Azerilere silahlı dronları (sadece intihar saldır olanları) satmasa da kaybetti. Dağlık Karabağ'daki çatışma, Ankara ile Bakü arasında bir silah satış kanalı açtı. Şimdi Azeri savunma bütçesinde Türkiye payının büyüklüğü sadece Türkiye'nin fiyatı, teklifi ve kararlılığı meselesi. İsrail gibi Türklerin de çok gelişmiş bir askeri sanayisi var. Dronlar, zırhlı araçlar, yerden yere füzeler, roketler, mühimmat ve daha fazlası… Ürünlerin kalitesi hakkında tartışmak mümkün ama gerçekte Türkler Azerilerin ihtiyaç duyduğu zamanlarda oradaydı. İsrailliler ise daha azdı.

Kaynak: SS Dergilik

Yorum yapın