Japonya'nın yeni savunma ve güvenlik stratejisi ne anlama geliyor?

Japonya, 16 Aralık 2022'de yayınladığı tarihi 3 stratejik belgeyle, ulusal güvenlik yaklaşımı ile ilgili yeni bir yaklaşım sergileyeceğini tüm dünyaya ilan etti. Buna göre Japonya, yeni ulusal güvenlik vizyonunu 3 temele oturtuyor: Yüksek savunma harcamaları, karşı saldırı için füze yeteneklerinin kazanılması ve savunma sanayiini zor durumda bırakan sivil - asker ayrımına son verilmesi.

Ulusal Güvenlik Stratejisi, Ulusal Savunma Stratejisi ve Savunma Geliştirme Programı isimli belgeler, Japonya başbakanı Kishida Fumio tarafından duyuruldu. Bu belgeler, Japonya'nın Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde 2013'ten bu yana yapılan en önemli revizyon olarak kaydedildi. Bu 3 belge, Japonya'nın güvenlik sorunlarını açıkca ortaya koyarken Tokyo'nun bu sorunlara yönelik gelecek 10 yılda cevap verme yöntemlerinin bir planı olma özelliğini taşıyor. Japonya Başbakanı Kishida'ya göre bu belgeler ülkenin savaş sonrası ulusal güvenlik politikalarına yaklaşımını dramatik bir şekilde dönüştürmeyi hedefliyor.

Çin'den gelen stratejik meydan okuma

Japonya'nın ilan ettiği yeni güvenlik ve savunma vizyonu birçok açıdan tarihi. Bu vizyon, Japon diplomasisini destekleyen ve düşmanın saldırganlığını caydıracak askeri yeteneklerin rolünü kabul eden bir strateji ortaya koyuyor. Ulusal Güvenlik Stratejisi, Japonya ve uluslararası toplum için en büyük stratejik meydan okumanın Çin'den geldiğini bunu Kuzey Kore ve Rusya'nın takip ettiğini belirtiyor. Ancak 2013'teki Japon Ulusal Güvenlik Strateji belgesi, Çin'i endişe kaynağı olarak betimlemişti. Bu bağlamda yeni vizyona ait 3 belge Japonya'nın ekonomik unsurlar, teknolojik ve istihbarat yetenekleri dahil olmak üzere ulusal güvenliğe dair hedeflerin elde edilmesi için devletin gücünün tüm boyutlarının kullanılmasını koordine etmeye çalışıyor.

Savaş sonrası ilk Ulusal Savunma Stratejisi

Ulusal Savunma Strateji belgesi, Japonya'nın karşı karşıya olduğu askeri tehditlere yanıt vermek için net enstrümanlar ortaya koyarken belge 5 ila 10 yıllık bir projeksiyonu olan Savunma Geliştirme Programını kurguluyor. Bu yapısıyla belge ilk olarak 1976'da Sovyet-ABD soğuk savaşının yumuşaması sırasında açıklanan ve 2018'de güncellenen Ulusal Savunma Programı'ndan yapısal bir kopuşa işaret ediyor. Zira 1976 ve 2018'deki Ulusal Savunma Programları Japonya'nın savunma kuvvetlerinin büyüklüğünü ve sayısını tanımlarken Japon anayasasının 9. maddesinde açıklanan gerekli minimum yetenek standardını karşılamak için tedarik ve askeri ekipman planlarını belirliyordu. Anayasanın bu maddesi bir egemenlik hakkı olarak savaşı reddederken ülkenin kara, deniz ve hava kuvvetlerine sahip olmasını yasaklıyordu.

Japonya'nın yeni Ulusal Savunma Strateji belgesinde düşmanın/rakibin yeteneklerine ve modern savaş yöntemlerine dayalı bir savunma stratejisi oluşturma girişimi esasen son 10 yılda Rusya ve Çin tarafından uluslararası statükoya yönelik tek taraflı meydan okumadan kaynaklandı.

Ulusal Savunma Strateji belgesi, Japonya'ya, ülkeye yönelik herhangi bir işgali bozguna uğratacak birincil sorumluluk alma çağrısı yapıyor ki bu çağrı bir işgal durumunda Japonya için ABD güvenlik garantilerine bel bağlamanın öncelik olmadığı anlamına geliyor. Bu doğrultuda Japonya, 5 yıl içinde savunmasını hızlı ve büyük ölçüde güçlendirmek için yaklaşık 324 milyar dolar ayıracak. Hükümet genelinde savunmayla ilgili harcamalarla birleştiğinde bu harcamalar, Japonya'nın savunma harcamalarını GSYİH'nın yaklaşık %1'inden, NATO'nun savunma yatırımı hedefi olan %2'ye çıkaracak.

Japonya'nın karşı saldırı kabiliyeti kazanmayı planladığına dair açıklaması, strateji belgelerinde duyurulan en önemli politika değişikliğidir. Bu yetenekler, Japon Savunma Kuvvetlerinin ülkeye yönelik bir füze saldırısı karşında karşı saldırıya izin vererek caydırıcılığı artıracak. Çin ve Kuzey Kore, orta ila uzun menzilli balistik ve seyir füzeleri envanterlerini oluşturuyor ve mevcut Japon balistik füze savunmalarına meydan okuyan hipersonik silah sistemleri geliştiriyor.

ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre Çin, Japon topraklarını vurabilecek yaklaşık 2 bin balistik ve seyir füzesine sahip. Japonya'nın, Çin'in büyüyen bölgesel füze avantajını baltalamak amacıyla 2026'da konuşlandırmak üzere Tomahawk seyir füzeleri ve yerli olarak geliştirilmiş füze yetenekleri dahil olmak üzere 1.500 füze satın aldığı bildiriliyor.

Sivil Asker ayrımına noktayı koyma girişimi

Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi, barış ve harp durumunda Japon Savunma Kuvvetleri'nin sivil ve ticari unsurlarla işbirliğini arttırmak için yeni mekanizmalar kurulmasını gerektiğinin altını çiziyor. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından oluşan antimilitarist yaklaşım nedeniyle Japonya, kuvvetli bir sivil asker ayrımına gitmek durumunda kaldı. Bu durum özellikle bilimsel araştırma yapanlar ve hükümet arasında gözlendi. Bu durum, savunma sektörünün ülkenin gelişmiş teknolojisinden tam olarak yararlanmasını engellediği gibi, sivil sektörler ile yerel yönetimlerin acil durum planlaması sırasında etkin bir şekilde işbirliği yapmasını da set çekmiştir. Ulusal Güvenlik Stratejisi ve Ulusal Savunma Stratejisi bu alanda yeni girişimler ve çerçeveler ortaya koymaktadır. Bunlar arasında, mevcut havaalanlarını ve limanları beklenmedik durumlar sırasında eğitim ve görevlendirme için operasyonel üsler olarak kullanılması, hükümetler arası mekanizmaların oluşturulması ve Japon vatandaşlarının korunması yer alıyor. Bu, özellikle Çin ve Tayvan'a nispeten yakın olan Japonya'nın güneybatı bölgesinde faydalı olabilir.

Ulusal Güvenlik Stratejisi, uydular ve iletişim sistemleri gibi kritik altyapıların güvenliğini artırmak için uzayda ve siber alanlarda daha fazla sivil-asker işbirliği çağrısında da bulunuyor.

Ulusal Güvenlik Stratejisi ve Ulusal Savunma Stratejisi'nde açıklanan vizyonun gerçekleştirilmesi, Japonya hükümetinde ve sivil-asker ilişkileri modellerinde büyük bir organizasyonel, kültürel ve yapısal dönüşüm gerektirecektir. Bu ise ancak başbakan Kişida ve gelecek yönetimlerin siyasi desteği ile mümkün olacaktır. Kasım 2022'de bir kamu anketine katılanların %68'inin Japon savunmasının güçlendirilmesini desteklediği ortaya çıktı. Diğer yandan Çin'in en azından önümüzdeki on yıl boyunca devam etmesi beklenen yoğun ve hızlı askeri yığınağı, yeni stratejisini uygulamasının önündeki yerel engellerin üstesinden gelmesi için Tokyo üzerinde sürekli bir baskı oluşturacak.

Bu haber, The International Institute for Strategic Studies (IISS) tarafından yayınlanan Yuka Koshino tarafından kaleme alınan "Japan's transformational national-security documents" başlıklı analizden çevrilmiştir.

Yorum yapın