SSB Başkanı Demir Türk savunma sanayiinde yaşanan son gelişmeleri anlattı

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, CNN TÜRK'te Hakan Çelik'in konuğu olarak soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir merak edilen soruları Hafta Sonu’nda yanıtladı. Hangardan çıkan Milli Muharip Uçak, Hürjet ve ANKA-3 ne zaman gökyüzüne kavuşacak? Yerli motor üretiminde hangi aşamaya gelindi? Deprem bölgesinde savunma sanayindeki hangi teknolojiler kullanıldı? Savunma sanayinin depremden etkilenen şehirlerin ayağa kalkması için yatırımları neler? Sınır güvenliği alanında yeni ürün ve sistemler yolda mı? Hakan Çelik sordu; Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir yanıtladı.

Demir "TB3'ün çalışmaları hızla devam ediyor. Üretimde yapılacak bazı değişiklikler var. Onların yapıldığını söyleyebilirim. Entegrasyon ve uçuş testleri başlayacak. Bu yıl içinde TB3'ü göreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in açıklaması şu şekilde;

Aslında biz bunları savunma amaçlı geliştirdiğimiz teknolojilerdi. Çubuk kameralar, duvar arkası radar, termal kameralar... Konular çalışılırken bunların bazı elimizde olanların prototip olanları da deprem sahasına gönderdik. Belirli sayıda kullanıldı, kendilerini gösterdiler. Teknolojiler canlı tespitlerinde kullanıldılar.

Aslında sahaya verdiğimiz ANKA'ydı. Aksungur üzerinde platformlar çalışılıyor. Amacımız harekat sahasında kesintisiz iletişimi sağlayacak iletişimi oluşturmaktı. Kapasiteler genişletilerek çok sayıda ürünün havada olmasıyla üzerinde oluşturulacak kapasitelerle iletişim sağlanabildi. ULAK A.Ş. idi. Aselsan, Havelsan şirketimiz. Turkcell, Türk Telekom uyduları kullanılarak girişim yapıldı. Geniş bant anlamında veri olacak. Geleceğe yönelik İHA üzerinde düşük alçak görünümlü uydularla sağlanacak iletişimde ipuçları taşıyor. İnternet ve GSM konuşma servisi. Baz istasyonunun kabiliyeti ölçüsünde iletişim sağlanmış olacak. Kapsama alanı ve kapasite de genişletilecek duruma geleceksiniz.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir yeni ve tamamlanan projeleri anlattı - Hafta Sonu 25.03.2023

Detaylarına 8 -10 alan seçtik. Bu firmalar seçti. Deprem bölgesinde afetten zarar ve uğrayan bölgelerde belirli yerlerde teknoloji üsleri oluşturmak. Belli yatırımları oralarda yapıp iskan ve istihdamı yapmak için kolları sıvadık. Bunun uygulamalarını sanayicilerle arkadaşlarımız temas içindeler. Hızla faaliyete başlayarak belirli bölgelerde teknoloji geliştirme faaliyetlerini hayata geçiriyor olacağız. Tesis ve barınmanın bir arada olduğu pilot teşkil edecek projeyi hayata geçirmiş olacağız.

Bu bizim önceden de düşündüğümüz savunma sanayi teknolojilerinin Anadolu illerine yayılması stratejisindeyiz. Bu Türkiye için vazgeçilmez politika olarak hayata geçirilmeli.

Etkin olarak insan kaynağının kullanılması, büyükşehirlerdeki yığılmanın dağılması da olabilir. Hayat şartlarının getirdiği stresle beraber performanslarının düşebileceğini düşünüyorum. Türkiye'nin uzun vadeli teknoloji yolculuğunda çok faydalı olacaktır.

F-16 MODERNİZASYONUNSDA SON DURUM NE?

Yapısal sistemler TUSAŞ'ın büyük yetkinliği olan modernizasyon süreciydi. Bizim için çok önemli olan aviyonik sistemler ve bilgisayarın yerleştirilmesi diyelim. Görev bilgisayarından bahsediyorum. Kendi silahlarınızın entegre olmuş sistemler anlamına geliyor. F16 Block 30'larda uygulanmaya başlandı. Nihayet başarılı 2 prototip çıkarıldı. 40-50'lere uygulanacak sistemi ortaya çıkarmış durumdayız. Radar ve diğer sistemlerin modernize edilmesiyle birlikte viper dediğimiz onlardan daha iyi özellik taşıyacak. Kendi silahlarımızı sorgusuz sualsiz kullanabileceğimiz konfigürasyon. Yetenek kadar uygulama açısından kendi milli sistemlerimizin üzerinde rahatça kullanılabilir olması bir adım daha öteye geçiyor olacak. Hazır alınana sistemlerde uygulama zorlukları taşıyabilirsiniz. Kendi geliştirdiğiniz modernizasyonda özgür olabilirsiniz. Bu 30'larda bu başarıldı, 40-50'lerde devam edecek bir süreç. 2029'u bulacak bir süreç.

Aslında şu anda hepimiz aynı konudayız. Yönetim tarafından destek var. Kongrede çatlak sesler çıkma ihtimali var. Sizler ve bizler aynı bilgiye sahibiz, bakalım... SSB olarak ilgi alanım milli teknoloji geliştirmek. Biz kendi işimize bakıyoruz. İkna edilmek istenen bir taraf yok karşınızda. Burada suyu bulandırma meselesi. Suyun yukarı aşağı tarafı nasıl bulanıyor kestirip atmak gibi bir şey.

Bizim tekrar söyleyeyim, bizim gündemimiz teknoloji geliştirmek. Belki Türkiye'nin alternatifsiz olmadığı bir gerçek olarak masaya konmalı. Tempest'e gelince şu anda gündemimizde yok. O kendi içinde bayağı bir proje. Biz MMU projesine ilk başladığımız günlerde daha böyle bir proje masada yokken AB'de yeni bir savaş uçağı projesi olmadığını, bu projenin ortak proje olabileceğini söylediler, ilgi duymadıklarını söylediler. Bu da bizim açımızdan samimiyetti, o testten kaldılar. Belki samimiyet testi firma bazında kalmış gibi görülüyor. İngiltere tarafında güçlü irade var. Gerek motorlar olsun gerek MMU safhalarında olsun, iş birliği iradesi mevcut. Samimi şekilde gösteriliyor. Kendi parametrelerimizi millilik ve yerlilik projeleri için iş birliğinden yanayız. Karşı taraftan da irade söz konusu. Kapıyı kapatmadığımız, sürekli konuşulmasından rahatsızlık duymadığımız konular.

Bizim çalışma yöntemimiz şöyle, herhangi bir ihtiyaç olur mu olmaz mı meselesinde değerlendirme kullanıcılara ait. Hava kuvvetleri değerlendirir, yeni ihtiyaç olduğunu düşünürse gündeme getirebilir. Şu anda mevcut uçaklarımız yeterli ve kullanılıyor. Biz de devamlı çalışırız. Gündemde böyle bir konu yok, olur olabilir biz karışmıyoruz.

Bizim çalışmalarımız Cumhurbaşkanlığına bağlı birim olarak devam ediliyor. Proje üretimi yapan bir birim gibi düşünülebilir. Bence bu fonksiyonu devam edebilir. Daha başka çerçeve oluşursa devlet büyüklerinin kararıdır. Kendi fonksiyonunu görecek boyutta.

Üst düzeyde estirilen olumlu hava diğer firmalar bazında harekete dönüşmesini beklersiniz. Bu pek olmadı. Geçmişteki görüşmelerimizde Eurosem ortaklığı tarafından kapı sık sık çalınırdı. Belli bir çerçeve projesi yaptık. Ondan sonra hareket yok. Teknolojide daha üst birim olarak kavramdaydılar. Teknolojilerimizin üstüne koya koya gidiyoruz. Gidip bize şunu verin diye bir teşebbüsümüz yok. Öyle bir projemiz de yok. Ortak ürün çıkarılmasına yönelik kapımız açık görüşebiliriz.

İyi niyetli iş birliği bizim süreçlerimizi hızlandırır. Bu bir yolculuk, katman katman giden hava savunma sistemi kuruyoruz. Yüksek irtifa sistemi oluşturmak için daha vaktimiz var. Katman katman giden bir yolculuk, yolculuk bir menzile varmadı. Bilinen teknolojilerin seviyesine gelmek için 5-6 yıl daha yolculuğumuz devam edecek. Yolculuğumuz oraya doğru, adım adım gidiyoruz. İşbirliği olursa yolculuk hızlanır.

Deniz piyadelerinin güç aktarma süreçlerini kullanacakları sistemler. Bunun bir benzerini komşumuz bir ülkeden 260 milyon Dolar vererek almak. Biz bunları kendimiz yapıyoruz. Kimseye ihtiyacımız yok. Biz kendimiz çok rahatlıkla yapıp üstün kabiliyetlerle donatabiliyoruz. Silah sistemleri bir yere getiriyor. Ürünler kabiliyetler kendinizin teker teker üzerine koyduğunuz kabiliyetler oluyor. Bu da önemli bir çarpan olarak yüzen ve karada giden araç olarak envantere giriyor olacak. Sizin olan sisteminiz oluyor. Pazarlar var. Kara araçları ihracatta iddialı olduğumuz kalemlerden birisi. Önemli bir pazarı olacak.

Şu andaki toplam 11 milyar dolar cirodan bahsediyoruz. İhracatımız 4,2 milyar doları aştı. Önümüzdeki yıllarda bunun çok daha hızlı gelişeceğini umuyoruz, platformlarımız yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. İhracat olarak rakamları olacak ve algıyı değiştirecek. Kara ve deniz sistemlerimize önemli ilgi var. İHA'lar Türkiye'nin markası oldu. İHA ve SİHA'lar önde gelen kalemlerden birisi. Silahlarımızın çeşitlendirilmesi, kabiliyetlerinin artması burada önemli bir ilgi alanı oluşturacak.

"BU YIL İÇİNDE TB3'Ü UÇARKEN GÖRECEĞİZ"

TB3'ün çalışmaları hızla devam ediyor. Üretimde yapılacak bazı değişiklikler var. Onların yapıldığını söyleyebilirim. Entegrasyon ve uçuş testleri başlayacak. Bu yıl içinde TB3'ü göreceğiz. Benim bildiğim kadarıyla uçak gemisine uçaklar inip kalkıyor. SİHA indirip kaldıran ilk ülke Türkiye olacak.

Türkiye'nin uzak bölgelerdeki operasyonlarında Libya'da gördünüz. SİHA'lar etkili oldu mu? Oldu. Elinizin uzandığı her yere SİHA gönderdiğinizde etkinsiniz. Bir jet uçağının havada kalma süresini düşünün aynı mesafeyi SİHA ile gidebilirsiniz. Jet uçağının yapacağı muharebeden farkı olmaz. Evet bir uçak gemisinin fonksiyonu değil ama çok daha etkin olacak fonksiyonlar olacak. Adet olarak çok fazla olacak, havada çok fazla kalınacak. Çok fazla unsur farkındalığı artıracak. TB3 bazlı düşünmeyelim. Kızılelma, Hürjet'i buradan iniş kalkış yaptığını gördüğünüzde farklı bir güç olacaksınız.

Takvim şöyle, kendi içinde adım adım gidiyor. Uçuş yapıyorsunuz, uçağınızdan çok sayıda veri almaya başlıyorsunuz, bunları değerlendiriyorsunuz, test uçuşları yapıyorsunuz. Platforma unsurlar entegre etmeye başlıyorsunuz. En uygun seviyeye getirmek için çalışmalar yapmaya devam ediyorsunuz. Bu uçuş süreleri devam edecek. Uçuş testlerinin bir bacağı da mühimmatı simüle eden unsurların konulması olacak. Silah entegrasyonunu modelleyen çalışmalar devam ediyor olacak. Bu kendi içinde bir bütün.

"GÖKBEY YERLİ MOTORLA UÇACAK"

TUSAŞ önemli bir kuruluş. MMU gibi marka projelerle ilgili her ay yürütme kurulu yapıyoruz. Projenin her safhasını gözden geçiriyoruz. Tünelin ucu göründüğü için müthiş tempoya girdiler. Kamçılaya kamçılaya belli hıza erişti. Gökbey, Jandarma teslimatları olacak. İlk teslimatla ilgili küçük bir gecikme oldu ama 3 tanesi bu yıl verilecek. TEI motor sözü verdi, sözünü tutmasını bekliyoruz. İlk defa Gökbey'e yerli motoru entegre edeceğiz. Gökbey bu yıl yerli motorla uçacak.

İyi bir yürüyüşümüz var demek yetmiyor, koşmamız gerekiyor. Uçuş meselesinde muhafazakar tarafta kalmak istiyorum. Uçuşa elverişlilik denen kavram ince elenip sık dokunacak bir konu. Hangardan çıkış çok daha rahat konuşulur ama uçuşa gelindiğinde tedbirli olunması gerekiyor. Rusya ve Çin uçakla uçuyor ama performansla ilgili geliştirmeler söz konusu. Kore 4.5'te kaldı. Uçak mühendisleri rüyalarını yaşıyorlar. Uçak mühendislerinin hasreti ve rüyası...

"3000 KİŞİYİ AFET DURUMUNDA İÇİNE ALABİLİR"

Gemimiz deniz kuvvetlerine teslim edildi. Tamamlanmış bir geminin üzerinde çalışmalar olması gerekiyor. Aslında gemimiz o anlamda hizmete hazır. Kuvvetimiz çalışmalarına devam ediyor. Barış zamanında güç aktarma gemisi bu. Çeşitli kriz bölgelerinde ihtiyaç olan yerlerde insani ve hastane hizmetleri fonksiyonu görebilir. Üs olması açısından görebilir. Güç aktarımı üzerindeki hava ve kara platformlarıyla birlikte operasyon yapmak istiyorsanız operasyon yapabileceğiniz kabiliyete sahip. Gemimizin seyahat mesafeleri uzun. 50-70-100'e kadar İHA-SİHA taşıyabilecek havuz var. 30'un üzerinde SİHA olabilecek kabiliyete sahip. Personel çok geniş. 3000 kişiye kadar afet durumunda içine alabilir. ZAHA kadar olmasa bile içindeki havuzlu olan kara unsurları var. Tankınız olabilir, başka birşey olabilir. F35 için pist hazır, hangar hazır. Ama döner miyiz o başka hikaye. Operasyonel masrafları ve performansı açısından baktığımızda iki defa düşünmek gerekir. Her tür helikopter inebilir. Helikopterlerin denize yatkın olanlar diyelim. Deniz ortamındaki unsurlardan etkilenmeyecek tedbirlerin alınması gerekiyor.

"İLK DEFA JET UÇAĞINA KOLLARI SIVADIK"

Hürjet, jet eğitim uçağı. Hava kuvvetlerinin eğitim safhaları oluyor. Jet eğitim uçağı da gerekiyor. F5'lerimiz şu anda elimizde. Bu süreçte jet eğitim uçağı var, dünyanın da ihtiyacı var. Her ülke... Buna ihtiyacı olmayacak ülke yoktur. Hava kuvvetleri olan her ülkenin jete ihtiyacı olur. MMU uçağa giden yolculukta tecrübe bizim en önemli eksiğimiz. Uçak mühendislerinin kendilerini gösterecekleri alan olmadı. İlk defa jet uçağına kolları sıvadık, buradan buraya geçiş süreci olsun istiyorduk. İki sistem birden devreye girme potansiyeli taşıdı. Sadece eğitim uçağı olarak kalmayacak. Anadolu gemisine inip kalkacak bir Hürjet de planlanıyor. Buna belirli silah unsurlarını eklemek, yakın hava desteği oluşturacak bir uçak modeli ikinci adımı olacak. Motoru yerli değil. Buna yönelik motor geliştirilmesi masada. Motorlar yumuşak karnımızı teşkil ediyor. Motor geliştirme sürecine baktığımızda çok tecrübeli ülkeler bile bunu 10 yıldan aşağı yapamaz.

Biz Terramotor diye şirket kurduk. Zihnimizde birbirine yakın entegre çalışmasını istiyoruz. Yabancı ortak olmayan yerli unsurların olduğu yapı öngördük. Önceliğimiz MMU. Görünmezlik özelliği bir teknoloji. Bu çalışma devam ettikçe görünmezliği daha iyi olacak. Siber güvenlik, akıllı sistemler içinde olacak. Durumsal farkındalık. Yapay zeka ve akıllı sistem olacak. Tamamen akıllı olacak. 4.5 biraz motordan kaynaklanıyor. O amaçla motoru da yaptığımızda belki içimiz rahat ede ede 5 ve ötesi diyebileceğiz. 6. nesil dendiğinde tamamen elektronik, bir adım ötesi insansız olacak.

"MMU 2025'TE UÇACAK"

MMU için ilk uçuşta iddialı tarihler konuşuluyor. Uçuşun kuralları kanla yazılmıştır. Her birinden bir ders gelir. Temkinli taraftayım. 2025'te ilk uçuş. Çok öncesi de olursa hiç şaşırmayın. Kesinlikle maliyet olarak F35'ten çok daha düşük maliyetli olacak.

Kaynak: CNN Turk

Yorum yapın