Hava kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetlerini artırmak için Milli Muharip Uçak ve Hürjet gibi özgün projeler yürüten Türkiye, mevcut ihtiyaçları karşılamaya yönelik de çalışmalar yapıyor. Türkiye’nin F35 programındaki geleceği belirsizliği sürerken, savaş uçağı konusunda Rusya ve Avrupa’dan gelen teklifler de değerlendiriliyor.
Türkiye’nin bu konudaki nihai hedefi ise kendi savaş uçaklarına sahip olmak. Türkiye bunun yanında elindeki savaş uçağı filosunu en etkin şekilde değerlendirmek için çalışmalar yapıyor. Türk Hava Kuvvetlerinin ana vurucu gücünü oluşturan F-16’lar bu çalışmaların ana merkezinde yer alıyor.
Türk savunma sanayi F16 Yapısal İyileştirme Projesi kapsamında ilk F16 Blok-30 uçağının yapısal iyileştirmesi Temmuz 2020’de tamamlandı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Geçen sürede proje hız kesmeden devam ediyor ve yapısal iyileştirmesi tamamlanan uçaklar filoya katılıyor.
Proje, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ( TUSAŞ ) tarafından yürütülüyor. Uçak başına 1200-1500 adet yapısal parçanın yenileme ve revizyonlarıyla ilgili mühendislik çalışmaları yapılan projede, gerekli yerlerde tamir ve değişim ile gövde güçlendirme uygulamaları gerçekleştiriliyor.
Projeyle, hava kuvvetlerinin ana vurucu unsuru F16 uçaklarının yapısal ömrünün 8000 saatten 12000 saate çıkarılması hedefleniyor. Proje kapsamında 35 adet F16 Blok-30 uçağının yapısal iyileştirmesi planlanıyor. F16 uçaklarının yapısal ömrünün 4000 saat artması Milli Muharip Uçak ve Hürjet’in envantere katılması için gereken zamandaki ihtiyaçların karşılanması için oldukça önem taşıyor.
F16’ların üretim, modernizasyon ve yapısal iyileştirme çalışmalarında görev alan Türk savunma sanayi şirketi TUSAŞ, bu konuda önemli bilgi birikimi ve yetkinlik oluşturduk. F16 ile elde edilen bu kazanımlar Türkiye’nin özgün havacılık projelerine önemli katkılar sağlayacak.
