Havacılığın ağırlık merkezi doğuya kayıyor!

Dünya nüfusu 8 milyara yaklaşmış olup nüfus yoğunluğu da doğuya kaymaktadır. Dünya nüfusunun 3 milyarını ise sadece Çin ve Hindistan teşkil etmektedir. Bu ülkeleri Endonezya, Pakistan, Bangladeş, Rusya ve Japonya izlemektedir. Yani dünya nüfusunun yarıdan fazlası doğuda yer almaktadır. Neredeyse küresel boyuttaki üretimin yarıdan fazlası bu bölgedeki ülkelerde gerçekleştirilmektedir.

Doğal olarak üretim ve hizmet sektörü başta olmak üzere ticaretin ağırlık merkezi bu bölgeye doğru kaymaya başlamıştır. Bölge adeta dünyanın ticaret merkezi haline dönüşmektedir.

Uzak Doğu Bölgesi günümüzde ABD ve AB ile birlikte dünyanın üç büyük ekonomik ve ticari merkezinden birisidir. Bu bölge ayrıca havacılığın da en etkin ve yaygın olduğu bölgelerden biridir. Durum böyle olunca son yıllarda bölgede havacılık anlamında ciddi atılımlar yapılmıştır. Havacılık pazarı bu bölgeye doğru hızla kaymaktadır. Global 2036 tahminlerinde, 2036 yılına kadar Asya Pasifik bölgesinde toplam 16.050 uçağın üretiminin gerçekleşebileceği öngörülmektedir. Toplam uçak sayısı ise 41.030 olarak belirtilmektedir. Bu uçakların büyük bir çoğunluğunun (3/4) dar gövdeli (tek koridorlu) yolcu uçakları kategorisinde olacağı düşünülmektedir. Marketin toplam büyüklüğü ise 6,1 trilyon USD olarak hesaplanmaktadır. Sırf Çin’in önümüzdeki 20 yıl içerisinde 3.500 – 4.000 arasında yolcu/kargo uçağı satın alacağı öngörülmektedir.

Bazı projeksiyonlarda bu rakam 2037 yılına kadar 7.400 yolcu/kargo uçağı olarak telaffuz edilmektedir. Bu uçak ihtiyacına paralel yüzbinler ile ifade edilen pilot ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Dünya genelindeki yeni uçak taleplerinin de en az yüzde 20’si Çin’den gelmektedir. 81 havaalanı inşa projesi devam ediyor, Çin pazarı hem BOEING hem de AIRBUS için büyük önem taşımaktadır. AIRBUS, Avrupa kıtası dışındaki ilk geniş gövde “Tamamlama ve Teslimat Merkezini” Çin’in Tianjin şehrinde açmıştır. Bu tesiste A330 modelleri teslimatları 2018 yılında başlamıştır. Ayrıca, AIRBUS dar gövdeli A320 modeli uçakların Çin’de nihai montajı 2008 yılından beri yapılmaktadır.

Çin pazarının en az yarısı kadar uçağa da Hindistan’ın ihtiyacı olacağı öngörülmektedir. Hindistan dünyanın üçüncü büyük sivil havacılık pazarıdır. Ülkede yolcu ve bunu bağlı artan uçak talebini karşılamak için 100 yeni havaalanı inşa edilecektir. Hindistan üretim yerine daha güçlü olduğu yazılım alanında büyük oyuncularla işbirliği yapıyor. Hindistan’da bütün büyük havacılık firmalarının yazılım ve mühendislik işlerini yapan yerel firmalar bulunuyor. Bu verilerden açıkça görüleceği üzere, dünya uçak pazarının neredeyse yarısı bu bölgede şekillenecek ve havacılık alanındaki ticaretin kalbi bu bölgede atacaktır.

Pazarın yanında önemli hususlardan birisi de Çin’in, uçak yapısalları (aerostructure) işini bünyesinde tutma isteğidir. Çin uçak üretim Şirketi (Commercial Aircraft Corp of China (COMAC)), kendisinin de dahil olacağı bir konsorsiyumu, kısaca ‘ABC’ (Airbus, Boeing ve COMAC) çatısı altında oluşturmaya çalışmaktadır. Bölgesel yolcu uçağı C919, ilk test uçuşunu yapmıştır. Çin sivil uçak pazarında pay almak için bu uçağı geliştirme yönünde büyük gayret göstermekte ayrıca uçaklarda üçüncü nesil alüminyum-lityum alaşımı ve kompozit kullanımına ağırlık vermektedir.

Rusya’da da benzer durum söz konusudur. Buradaki ince nokta ülkelerin bu yapısalları ürete ürete tecrübe kazanması ve bu tecrübeyi en sonunda kendi uçağını yapma konusunda kullanmasıdır. Bu doğrultuda Mayıs 2017’de, COMAC ve Rusya Birleşik Havacılık Şirket (Russia’s United Aircraft Corp (UAC)) Şangay’da geniş gövde C929 uçağını yapmak için ortak girişime imza atarak bir çok uluslu şirket kurmuştur. Bu yeni şirket bu uçağı 10 yıl içinde pazarla tanıştırmak için gayret göstermektedir. Çin ve Hindistan merkezli artan talepler ve nüfus yoğunluğu, bu bölgenin geleceğin havacılık merkezi olma eğilimini hızla arttırıyor. Bir çok havacılık firması da bu pastadan pay alabilmek adına bu ülkelerdeki tesislerini ve faaliyet alanlarını genişletmeye devam ediyor. Küresel bir oyuncu olmak isteyen havacılık şirketlerinin bu bölgeye yatırım yapması, bölgede varlığını sürdürmesi, eko sistemde yer alması çok büyük öneme sahiptir. Bölgedeki insan kaynağı, üniversiteler ve araştırma merkezleri havacılık Ar-Ge çalışmaları için oldukça elverişlidir. Hem ucuz işçilik hem de yetişmiş insan kaynağı anlamında bölge çok büyük potansiyele sahiptir.

Türk havacılığının da geleceğin merkezi olmaya aday bu bölgede zaman geçirmeden yer alması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgeye erişim için öncelikle bölge ülkelerinin dilleri hızla öğrenilmeli, Türk mühendisler ve iş adamları bunun için devletimiz tarafından teşvik edilmeli, özel eğitim programları hayata geçirilmelidir. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirmek için ortak dil kullanımı önemli bir araçtır. Güçlü iletişim güçlü işbirliklerini doğuracaktır. Bölge ülkelerinin uçak taleplerine yönelik olarak, özellikle COMAC ile ortak proje geliştirmek, ortak girişim şirketleri kurmak çok önemlidir. Sadece uçak yapmak için değil, bölgedeki havaalanlarının inşaat projelerinde de yer alınması hedeflenmelidir. Bu kapsamda Türk İşadamlarının bölgedeki oyuncularla güç birliğine gitmesi, bunun için işbirliği imkanlarını geliştirmesi bizleri sahada güçlü kılacaktır.

Çin, Hindistan, Rusya ve Endenozya ülkeleri genel anlamda birbiriyle ortak özelliklere sahiptir. Her bir ülkeyle ayrı ayrı işbirliği modelleri geliştirmek yerine, bölgedeki ülkelerin çoğunluğuna hitap edecek şekilde ortak bir “dil” geliştirilebilir, aynı tür iş yapma tekniği uygulanabilir. Bu bölgelerde hem üretim tesisi hem Ar-Ge merkezi, hem de ortak işletmeler kurmak ve temsilcilikler açmak gerekmektedir. Gelecek on yıllarda havacılığın ağırlık merkezi olacağı aşikar bir şekilde belli olan bu bölgede yer alabilmek için gecikmeden aksiyon alma zamanı gelmiştir. Global bir oyuncu olmanın yolu oyunu doğru yerde, doğru şekilde, doğru kişilerle ve doğru zamanda oynamaktır. Zaman, Türk işadamlarını, özellikle havacılık alanında bu bölgeye davet ediyor. Geç kalmayalım!

Kaynak: Haber.aero / Şükrü Çetinoğlu

Yorum yapın