'ABD yaptırımına iyi tarafından bakanlar'

ABD yaptırımlarını önümüzdeki 2 ay boyunca yoğun tartışmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Zira henüz neyle karşılaştığımızı tam olarak anlayan yok gibi. Yaptırımların Türkiye’yi değil Savunma Sanayi Başkanlığı’nı (SSB) hedeflediğini söyleyenler bile var. ABD ile ilişkilerin de bundan böyle SSB yerine Millî Savunma Bakanlığı (MSB) üzerinden yapılabileceğine dair yorumlar da söz konusu…

Hasılı ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası’nın (CAATSA) Türkiye için devreye sokulmuş olması şu an kafaları karıştırmış durumda. NATO çatısı altında en fazla irtibatta olduğumuz müttefikimiz tarafından hasım/düşman ilan edilerek, yaptırımlarla yüzleştirilmiş olmanın şaşkınlığı yaşanıyor. Birkaç tane gerçek yaptırım hikayesiyle karşılaşıncaya kadar da ilginç yorumlar duymaya devam edebiliriz.

ABD’nin Rus S-400 hava savunma sistemi nedeni veya gerekçesiyle Türkiye yönelik aldığı yaptırım kararları sonrası nasıl bir tablonun ortaya çıkacağını şu an tahmin etmek zor. Yaptırımlara karşı tepkiler ve önlemler için yeni Başkan Biden dönemi mecburen beklenecek.

Ancak hiçbir gelişmeyi, negatif tabloyu beklemeden, kesin neticeleri görmeden yaptırımlar için adeta sevinenler de var. Başta ABD malları olmak üzere ithal savunma sanayi mamullerini öncelik veren sivil ve askeri bürokrasiden yaka silken iş dünyası bu karardan memnun. Artık yerli daha fazla yerli şirketlerden alım yapılacağı, yerli ve milli ürünlere gereğince değer verileceğini düşünüyorlar.

Son 10 yıllık dönemde Türkiye’nin ithal ettiği savunma ürününün yaklaşık yüzde 50’si ABD mahreçli. Bu duruma işaret eden sektör çevreleri yurtdışından değil, kendilerinden ürün tedarik edileceğini düşündüklerinden gelişmeden memnun. ABD şerri hayra vesile olacak beklentisi var.

Yaptırımlarla birlikte Türkiye’de ABD savunma sanayi şirketlerinin temsilciliğini ve lobiciliğini yapanların devri kapanacak. Asker ve sivil eski bürokratlar ile onların uzantılarının devlette iş takip etmeleri, alım yapanları, ihale kriterlerini hazırlayanları etkilemelerinin de yaptırımlar sayesinde önemli oranda azalacağı varsayılıyor.

Öte yandan asker ve sivil bürokraside gizli/açık Atlantik Paktı’na çalışanların, lobisi yapanların devre dışı kalacak olmasıyla yerli savunma sanayinin daha hızlı gelişeceğinin hesapları da yapılıyor.

Kısacası, ABD yaptırımlarına savunma sanayinin öncüleri, hassaten de özel sektör temsilcileri olumlu tarafından bakıyorlar. “Milli Teknoloji Hamlesi” ile savunma sanayinin millileşmesi çalışmalarına, ABD’nin CAATSA ile olumlu katkı sunacağına inanılıyor.

Bakalım iki ay sonra yaptırımlarla ilgili olarak neleri tartışacağız?

Kaynak: Habertürk / Güntay Şimşek

Yorum yapın