Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden Profesör Khashan Türk savunma sanayiini değerlendirdi

Lübnan'daki Beyrut Amerikan Üniversitesi Siyaset Çalışmaları ve Kamu Yönetimi bölümü öğretim üyesi Profesör Hilal Khashan, Defensehere'a verdiği röportajda, Türk savunma sanayiinin tarihi gelişimini ve geldiği noktayı değerlendirdi.

Yayınlanmış 6 kitabı ve hakemli dergilerde yayınlanan 120'den fazla makalesi bulunan Profesör Khashan, Türkiye'nin 1952'de NATO üyelğinden sonra da silah ambargoları ile karşı karşıya kaldığını ifade etti. 

Bu yaptırımlara karşı Ankara'nın bünyesinde 14 şirket bulunduran Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfını kurarak cevap verdiğini hatırlatan Profesör Khashan, Türk savunma sanayiinin  bu sayede ileri otonom sistemler, iletişim ve muhabere sistemleri, füze lançerleri, deniz güvenliği sistemleri, elektro optik sistemler, güdüm sistemleri gibi ileri teknoloji gerektiren sistemler geliştirdiğini ve ürettiğini kaydetti. 

Khashan, Ankara'nın 1985'te kurduğu ve şu an Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Savunma Sanayii Başkanlığı ile ülkenin savunma gereksinimlerini yönettiğinin altını çizdi.  

1970'ten itibaren Türkiye'nin yerli silah endüstrisinin büyük önem kazandığını belirten Profesör Khaskan, ''Türkiye şu an savunma giderlerinin yüzde 70'ini üretiyor. Bu rakam 20 yıldan daha kısa bir zaman diliminde yüzde 20'lerden yüzde 70'lere ulaştı. Türkiye, savunma ihtiyaçlarının neredeyse tamamını kendisinin üretecebileceği bir yönde ilerliyor.'' diye konuştu.

''Türkiye önemli bir silah ihracatçısı oldu''

Türk savunma sanayiinin eriştiği ihracat kapasitesine de değinen Professör Khashan, ''Türkiye önemli bir silah ihracatçısı oldu. Dünyada silah ihracatında 14'üncü sırada. İlk 100 uluslararası silah şirketleri arasında 7 Türk şirketi var. Bu, ilk yüzdeki Rus şirketlerinin sayısını aşıyor.'' ifadelerini kullandı. 

''Türk donanması Akdenizd'eki en üstün donanma''

Türk savunma sanayiinin silahlı araçlar, Atak helikopterleri, obüsler, insansız hava araçları ve fırkateynler dahil şu an küresel silah ihracatının yüzde 1'ini gerçekleştirdiğini aktaran Profesör Khashan, ''Türkiye geçtiğimiz yıllarda donanmasını genişletti.  Türk donanması Akdeniz'deki en üstün donanma haline geldi.'' dedi.

Son 20 yılda Türk savunma sanayiinin 1 milyar dolarlık hacimden 14 milyar dolara ulaştığını ve 3 milyar dolardan fazla silah ihracatı yaptığını hatırlatan Khashan, Türkiye'nin silah ihracatının önünde çeşitli engellerin bulunduğunu aktardı.

Beyrut Amerikan Üniversitesi Siyaset Çalışmaları ve Kamu Yönetimi bölümü öğretim üyesi Profesör Hilal Khashan, Türkiye'nin Malezya, Endenozya, Pakistan, kazakistan ve Umman gibi ülkelere savunma ihracatı yaptığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

''En büyük silah ithalatçısı olan Suudi Arabistan'ın, Türkiye'den yaptığı askeri ithalat, siyasi nedenlerden dolayı azaldı. Aynı şey Birleşik Arap Emirlikleri için de geçerli. Aksi takdirde Türk ekipmanlarını satın alarak faydalanırlardı. Çünkü Türk savunma sanayii uluslararası standartlara erişmiş halde ve batının ürettiği askeri donanımlara göre çok daha hesaplı.''

Prof. Hilal Khashan on Turkish defense industry in an exclusive interview with Defensehere

 

Yorum yapın