İngiltere, AUKUS nükleer denizaltı projesi için 5 milyar dolarlık sözleşme imzaladı

İngiltere, Avustralya ve ABD'nin birlikte yürüttüğü AUKUS programı kapsamında nükleer güçle çalışan bir taarruz denizaltısının tasarımı ve üretimi için üç İngiliz şirketiyle 4 milyar poundluk (4.9 milyar dolar) bir sözleşme imzaladı.

İngiltere Savunma Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada BAE Systems, Rolls-Royce ve Babcock ile yapılan sözleşmenin "hem Birleşik Krallık hem de bir bütün olarak üçlü AUKUS programı için önemli bir kilometre taşını temsil ettiğini" söyledi.

SSN-AUKUS olarak bilinen yeni denizaltıların Kraliyet Donanması tarafından "şimdiye kadar kullanılan en büyük, en gelişmiş ve en güçlü saldırı denizaltıları olacağı" ve "dünyanın en gelişmiş sensörlerini, tasarımını ve silahlarını tek bir deniz aracında birleştireceği" ifade ediliyor.

Denizaltıların ilki 2030'ların sonunda İngiltere'de hizmete girecek ve bunu 2040'ların başında Avustralya'dakiler takip edecek.

SSN-AUKUS projesine dair detaylar Mart ayında Avustralya, İngiltere ve ABD liderleri tarafından açıklandı ve bu açıklama üç ülkenin Asya Pasifik bölgesinde Çin'e karşı koyma çabalarını arttırdığı bir döneme denk geldi.

Çok daha fazla gizlenme özelliği ile menzile sahip olan ve Washington'un İngiltere dışında bir ülkeyle nükleer tahrik teknolojisini ilk kez paylaştığı nükleer güçle çalışan denizaltılar, Avustralya'nın mevcut dizel motorlu filosuna önemli bir yükseltme anlamına geliyor.

"Attığımız en büyük adım"

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles daha önce AUKUS anlaşmasını "İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana askeri kabiliyetimizde attığımız en büyük adım" olarak tanımlamıştı.

AUKUS kapsamında Washington ayrıca Avustralya'ya 2030'ların başında Virginia sınıfı nükleer enerjiyle çalışan beş denizaltı satmayı planlıyor.

Ayrıca ABD ve Birleşik Krallık denizaltılarının Avustralyalı mürettebatın eğitimine yardımcı olmak üzere 2027'den itibaren bu ülkenin batısında konuşlandırılması öngörülüyor.

Analistler, AUKUS programının Çin'in Pasifik'te giderek artan iddialı eylemleri karşısında caydırıcılığı güçlendireceğini ve Güney Çin Denizi de dahil olmak üzere tartışmalı kayalıklar ve resifler üzerinde askeri üsler inşa ettiğini söylüyor.

"Carnegie Endowment for International Peace" düşünce kuruluşunda Hint-Pasifik güvenliği konusunda kıdemli bir araştırmacı olan Ashley Townshend Mart ayında yazdığı bir yorumda, "Nükleer enerjiyle çalışan gelişmiş denizaltıların son derece gizli platformlar olarak ihtilaflı sularda faaliyet gösterme, Çin savaş gemilerini ve denizaltılarını avlama, stratejik deniz yollarını ve geçiş noktalarını kontrol etme ve uzun menzilli seyir füzeleriyle güç aktarma kabiliyetleri, onları Çin'in askeri planlamasını zorlaştırmanın en etkili yollarından biri haline getiriyor" dedi.

Townshend ayrıca, "ABD, İngiltere ve zamanla Avustralya nükleer denizaltılarının birleşik bir güç olarak faaliyet gösterecek olması, Pekin'i herhangi bir nükleer denizaltıya ya da denizaltı üssünün kendisine karşı askeri eylemin üç ülkenin de müdahalesini tetikleyebileceği ihtimalini göz önünde bulundurmaya zorluyor" diye ekledi.

Öte yandan Çin, AUKUS'u nükleer silahların yayılmasına yönelik yasadışı bir eylem olarak kınadı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Avustralya, İngiltere ve ABD'yi "kendi jeopolitik çıkarları için yanlış ve tehlikeli yolda ilerlemekle" suçladı.

Bakanlık ayrıca, AUKUS anlaşmasının "sadece bir silahlanma yarışını motive edecek, uluslararası nükleer silahların yayılmasına katkı sunacak ve bölgesel istikrar ve barışa zarar verecek bir soğuk savaş zihniyetinden" ibaret olduğunu ileri sürdü.

Kaynak: Mepanews

Bu haberi diğer dillerde de okuyabilirsiniz

Yorum yapın