MMU'nun gizli gücü: Düşük görünürlük

TUSAŞ, yerli ve millî ürünleri üretirken hep daha fazlasını hayal ediyor. Yeni teknolojiler ile üstün kabiliyetlerle donattığı ürünlerin tasarım ve üretim aşamaları ise sektörü yakından takip eden birçok kişi tarafından merak ediliyor. Peki, Milli Muharip Uçak’ın düşük görünürlük özelliği için gerçekleştirilen çalışmalar hakkında neler biliyorsunuz?

Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarını karşılamak üzere başlatılan, F-16 uçaklarının yerini alması planlanan Milli Muharip Uçak(MMU) Projesi tüm hızıyla devam ediyor. Bu proje ile yerli teknolojilerin azami oranda kullanımı ile Türk Hava Kuvvetlerinin modern savaş uçaklarına sahip olması hedefleniyor.

Tümü yurt içi imkânlarla tasarlanan uçak tamamlandığında dâhili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu gibi birbirinden güçlü birçok özellikle birlikte gökyüzündeki yerini alacak. Sensör füzyon kabiliyeti sayesinde, platform üzerine entegre edilmiş farklı sensörlerden alınan veriyi, füzyonlayarak pilota sunacak olan hava aracı ile pilotun üzerindeki yük azalacak ve pilot, her şartta en iyi kararları alacak.

5. nesil özellikleri sayesinde günümüzün modern muharebe sahasında Hava Kuvvetlerimizin gücüne güç katacak olan uçak ile birlikte elektro optik, radyo frekansı, mikro işlemciler, ileri kompozit malzeme vb. alanları için gerekli olan birbirinden önemli teknolojiler ise ülkemizde yerli kabiliyetlerle geliştirilecek.

Ülkelerin tasarlamak ve hayata geçirmek için büyük bir mücadele verdiği düşük görünürlük özelliğine de sahip olacak olan MMU, günümüzün muharip hava ortamında kabiliyeti yüksek bir caydırıcı bir unsur olarak birçok başarıya imza atacak Düşük görünürlük kabiliyeti ile hava platformlarının radar ve ısı güdümlü füzeler tarafından algılanabilirliğinin düşürülmesinin amaçlanırken, uçak bu özelliği ile muadillerinden sıyrılacak.

Düşük görünürlük özelliği için yürütülen çalışmalar

Havacılık sektörünün en çarpıcı gelişmelerinden biri olan düşük görünürlük özelliğini uçağa kazandırmak için TUSAŞ'ın yürüttüğü tüm çalışmalarda, Düşük Görünürlük Mühendislik (Elektromanyetik ve İz Analizi) birimi önderliğinde, MMU projesinde görev yapan tüm mühendisler önemli sorumluluklar üstleniyor.

Düşük görünürlük kabiliyeti, platform tasarımından bağımsız olarak elde edilemezken, tüm çalışmaların ana tasarım faaliyetlerine entegre olarak sürdürülmesi gerekiyor. Platformun, hava alığı, kuyruk takımı ve motor egzoz gibi unsurlarının tamamı ilgili mühendislik ekiplerinin destekleriyle gerçekleştiriliyor.

MMU Genel Müdür Yardımcılığı bünyesinde kurulan ve 18 çalışanın yer aldığı Düşük Görünürlük Mühendislik birimi, MMU platformu tasarım faaliyetlerini desteklerken bir taraftan da tasarımı olgunlaştırmaya, geçerli kılmaya yarayan yazılım ve ölçüm altyapılarını oluşturmaya devam ediyor. Ekip, bilgisayar ortamında uçağın benzetim modelini oluştururken, geliştirdikleri hesaplamalı elektromanyetik yazılımları ile uçağın radar dalgalarına karşı tepkisini belirliyor.

MMU’nun düşük görünürlük özelliğine sahip olması için hem analiz hem de test süreçlerini kapsayan uçak geometrisini içeren sistem, alt sistem ve malzeme araştırmaları ve optimizasyonları için gerekli çalışmalar sayesinde tüm hızıyla devam ediyor. Arkadaşlarımızın sürdürdüğü çalışmalar çerçevesinde TUSAŞ'a da tıpkı MMU’ya olduğu gibi birçok yetkinlik kazandırılıyor. Yerli ve millî imkânlarla hayata geçirilecek olan proje, yeni merkezleri ile havacılık sektörüne yön vermeye hazırlanıyor.

MMU ile TUSAŞ'a kazandırılan yenilikler

Proje kapsamında, çözülmesi hedeflenen problemin büyüklüğü ve bilinmeyen sayısının çokluğuna istinaden Genel Müdür Prof. Dr. Temel Kotil’in girişimleri ile Türkiye'nin en büyük bilgisayar altyapılarından biri TUSAŞ'ta kurulurken, bilgisayar ortamındaki benzetim modellerinin laboratuvar ortamında gerçekleştirilen ölçümlerle doğrulanması için özgün olarak geliştirilen maliyet etkin yöntemlerle uçağa ait kritik komponentlerin tam boy veya ölçekli modellerinin üretiminedevam ediliyor.

Radar Kesit Alanı (RKA) ölçümleri TÜBİTAK BİLGEM iş birliğinde Gebze Laboratuvarı’nda yapılırken, RKA test altyapısını devreye almak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu tesiste nihai MMU platformlarının yanı sıra millî olarak geliştirilen diğer hava platformlarının ölçümlerinin de yapılması planlanıyor.

Ayrıca, görünürlük özelliği kapsamında, platform ve alt bileşen seviyesinde analiz ve test faaliyetlerinin de hayata geçirilmesi planlanıyor. Hâlihazırda komponent bazlı, yüksek yansımaya sebep olabilecek ve uçağın düşük görünürlük karakteristiğini doğrudan etkileyecek, bilgisayar destekli elektromanyetik benzetimler ve bu benzetimleri destekleyecek testler için çalışmalar yürütülüyor.

Milli imkânlarla sistem, alt sistem ve malzeme testlerinin gerçekleştirilebilmesi için büyük bir çalışma yürütülüyor. Yeni test merkezleri kurulacak MMU projesi kapsamında, EMI/EMC Testleri Tesisi (SATF Shielded Anechoic Test Facility), Yıldırım Test Tesisi ve Yakın Alan RKA Ölçüm Tesisi (NFRTF Near Field RCS Test Facility) adını verdiğimiz üç büyük tesisin kurulması ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde aktif olarak hizmet vermeye başlaması için de çeşitli çalışmalar büyük bir hızla sürdürülüyor.

Bu tesisler ile birlikte Yakın Alan RKA Ölçüm Tesisi (NFRTF), hem MMU için hem de benzer boyutlardaki diğer hava platformlarına ait Radar Kesit Alanı (RKA) ölçümü yapılırken, bu platformların düşük görünürlük kabiliyetlerinin incelenmesi amaçlanıyor. MMU kapsamında gerçekleştirilen ölçüm altyapısı, radar soğurucu malzeme geliştirme projeleri ve benzetim yazılımları ülkemize düşük görünürlük alanında önemli kabiliyetler ve katma değer kazandıracak.

Yıldırım Test Tesisi, MMU da dâhil olmak üzere uçan platformların yıldırıma karşı davranışlarının test edilmesine, EMI/EMC Testleri Tesisi (SATF) ise alt bileşen ve uçan platformlara ait EMI/EMC testlerinin gerçekleşmesine olanak sağlayacak.

Kaynak: TUSAŞ Mag Dergisi 117. sayı

Yorum yapın