Askeri yaşam üniteleri alanında 2005’ten beri üretim yapan Öztiryakiler, 23 ülkeye savunma sanayii lojistik destek sistemleri ihraç ediyor.
Öztiryakiler Savunma Projeleri Müdürü Sait Karabayır, Öztiryakiler firmasını ve çalışmalarını Defensehere.com’a anlattı.
Savunma sanayii lojistik destek sistemlerinin bir askerin araziye çıktığı zaman ihtiyaç duyabileceği bütün lojistik destek sistemleri anlamına geldiğini belirten Karabayır, şunları söyledi:
“Kuruluşu 1958 yılında tamamlanmış ve tescil edilmiş olan Öztiryakiler firması, bugün 1300 çalışanıyla 150 bin metrekare kapalı alanda ürettiği ürünleri 130 ülkeye ihraç etmektedir. Bu ürünler arasında endüstriyel mutfak ürünleri alanında özellikle Türkiye’de lider konumundadır. Son 15 yıldır da savunma sanayii lojistik destek sistemleri konusunda savunma sanayisine hizmet etmektedir.
Savunma sanayii lojistik destek sistemleri dediğimiz aslında bir askerin araziye çıktığı zaman ihtiyaç duyabileceği bütün lojistik destek sistemleri anlamına gelir ki bunların sayacak olursak sahra mutfakları, banyo, tuvalet, su arıtma, fırın, soğuk oda, erzak depolama, çamaşır yıkama, çamaşır depolama gibi ürünler akla gelebilir.
Biz bu ürünleri normal konteynır üzerine yaptığımız gibi aynı şekilde treyler üzerine de yapabiliyoruz. Müşterinin isteğine göre ister konteynır içerisine ister treyler üzerine yapılabiliyor. Şu anda 1000’den fazla ürünümüz dünyanın çeşitli yerlerinde kullanım halindedir.
Başlıca ihraç ettiğimiz ülkeler başlıca Birleşik Amerika’ya 400 adet Körfez Savaşı sırasında sahra mutfağı verdik. Birleşik Arap Emirlikleri’ne 125 adet konteynır mutfak seti verdik. İtalyan ordusuna 2016 yılında 78 adet sahra mutfağı verdik. Birleşmiş Milletlere 40 adet komuta konteynırı verdik. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geçtiğimiz yıl 11 ayrı kalem olmak üzere toplamda 67 konteynır ürün verdik. Bu şekilde yaklaşık 23 ülkeye ihracatımız var.
Ürün sayımız da başlangıçta sadece sahra mutfağı iken askeri alanda, şu anda 17 çeşit ürünümüz var. Dolayısıyla savunma sanayinin son yıllarda gösterdiği gelişime paralel olarak Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde biz de kendimize düşen payı yerine getirmeye çalışıyoruz.”
