Piyadenin gökten inen demir balyozu; havanlar

Geleneksel olarak havan ve topçu silahlarını en iyi kullanan ordulardan birisi şüphesiz ki Türk Ordusu’dur. Osmanlı’nın havan silahını ilk olarak 1453’de İstanbul ve 1456’da Belgrad’ın fethinde kullanıldığını ortaya koyan belge ve bulgular, tarihçileri, havan silahının bir Türk icadı olduğunda birleşir. 1467’de Rumca yazılmış bir kitapta da silahın fikir babasının, bizzat Fatih Sultan Mehmet olduğu ifade edilmiştir.

Sabitlendiği noktadan, 45 derecenin üzerinde yükselme açısıyla hem sütre gerisinden atış yapmaya, hem de sütre gerisindeki hedefi tam üstünden vurmaya olanak sağlar. Ortaçağı da sona erdiren kuşatma silahlarından biri olarak, dönemin orduları tarafından kısa sürede benimsenmiştir. Havan silahlarının kullanım prensibinde, 15’inci yy dan bugüne çok büyük bir fark olmasa da, doğal olarak bu silahlar mobilize hale gelmiş ve teknolojik açıdan oldukça gelişmiştir.

Çekili havanlar

Günümüzde havanların, tıpkı toplar gibi, 37mm den 240mm’ye kadar hemen her çap ve kalibrede örneği bulunmaktadır. Havanlar genel olarak piyade sınıfı ile özdeşleşmiş olmakla birlikte, muharebe sahasında manevra unsurlarının temel ateş destek vasıtası olarak kullanılmaktadır. Bunlar, her ne kadar kabiliyetli silah sistemleri olsa da, günümüzde harp alanındaki son gelişmeler, orduları bu silahların kullanımında, yeni konsept arayışlarına yönlendirmiştir.

Modern çağın piyadesi; taşınabilirliği, menzili ve hedef üzerinde yarattığı korkunç etki göz önünde bulundurulduğunda, 120mm çekili havanları tercih etmektedir. Kara Kuvvetlerimizin (KKK) talimnameleri gizlilik dereceli olduğundan, eriştiğimiz yabancı orduların bu konuda yapmış oldukları çalışmalar bize muharebeye hazırlık süreleriyle ilgili önemli bilgiler sunuyor: Britanya ve Amerikan ordusunun verilerine göre 120mm çekili bir havanın muharebeye hazırlık için, 6-8 dakikalık mevzi alma ve 3-5 dakikalık bir mevziden çıkma süresi var. Sonuç olarak 10-15 dk içerinde tek bir atış yaparak, mevziiyi değiştirmek üzere toplanabiliyor. Havan silahlarında ilk atış isabet oranının düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ancak takip eden safhada tanzim atışlarıyla, hedef üzerinde etkili bir atış yapılması mümkün olabiliyor. Ateş desteğinin planlama, icra ve koordinasyonu ile hedeflerin tespiti, yönetimi, taktik ve teknik ateş idaresi yine zaman alan faaliyetler arasında. Sandıklarının açılarak mühimmatların atışa hazırlanmasında geçen süreyi de unutmamak gerek. Bütün bu faaliyetler, çekici araç personeliyle birlikte, havan başına ortalama 8 personel ile gerçekleştirilebiliyor. Düşük var kalım ve dolayısıyla şarapnel tesirine açık olunması çekili havanların yine başka bir önemli zaafı. 

Havan silahının sonu mu geliyor?

1960’ların başında ortaya çıkan havan tespit radarları (Green Archer) ilk olarak Britanya ordusunda kullanılmaya başlandı. Son on yılda topçu ve havan sistemlerine karşı kullanılan teknolojileri, neredeyse tüm orduların envanterlerine aldığını görüyoruz. Havan tespit radarları muharebe alanında kilometrelerce öteden yapılan havan atışlarını 2 dakika (2006, Fransız ordusunun çalışmaları) gibi kısa sürede, atım/düşüm noktalarıyla, yüksek doğrulukla tespit edebilmektedir. İlk atışı müteakiben tespit edilen havan mevzileri, dakikalar içerinde uzun menzilli topçu ve/veya füzelerle bastırılabilmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri de son yıllarda icra ettiği sınır ötesi operasyonlarda ve sınır güvenliği kapsamında hudut hattında almış olduğu tedbirler çerçevesinde söz konusu havan/topçu mühimmatı tespit radarlarını, sıklıkla kullanmıştır. Düşman havan mühimmatı daha yere düşmeden, havadaki mermi yolu ve hızı tespit edilerek atılan merminin yeri ve hatta cinsi tespit edilmiş ve düşman tehdidi çok kısa sürede etkisiz hale getirilebilmiştir.

Tüm bu açmazlar ışığında, yakın gelecekte havanların kısa sürede mevziiye girip çıkması, her arazide hareket edebilmesi, mayın ve şarapnel tesirine karşı koruma altında operasyon yapabilmesi ve ilk atışta yüksek isabet kabiliyetine sahip olması beklenmektedir.

Kundağı motorlu havanlar

Havan silahlarını mobilize hale getirmek pek de yeni bir fikir sayılmaz. Amerikan iç savaşında her iki tarafında sıkça kullandığı havanlar, 1865’de demiryolu vagonuna monte edilerek mobilize hale getirilmişti. II’nci Dünya Savaşında havanlar, ilk defa yarı paletli zırhlı platformlara entegre edildi.

Son yıllarda havan sistemlerine karşı geliştirilen teknolojiler ile mayın ve el yapımı patlayıcılar gibi simetrik olamayan tehditler modern orduları, bu silahları hareket yeteneği ve zırh koruması altında kullanmaya yöneltti.

Günümüzde ordular, envanterlerindeki eski havan sistemlerini güncelliyor. Artık havan sistemleri tamamen koruma altına alınarak, mobilize hale getiriliyor. Yeni teknolojileri bu silahlara entegre ederek, en gelişmiş atış kontrol sistemleriyle ilk atışta tam isabet vuruş kabiliyetini kazandırıyorlar. Bunun da ötesinde özellikle 120mm havanlarda artan mühimmat çeşitleri, taktik anlamda kullanıcıya daha fazla seçenek sunuyor. 2000’lı yılların başında yivsiz setsiz havan silahlarının geliştirilmesiyle ortaya çıkan, yeni nesil STRIX gibi güdümlü mühimmatlarla tank ve zırhlı araçlar gibi hareketli hedefler yüksek isabetle vurulabiliyor.

FNSS kuruluşundan itibaren, Kara Kuvvetlerimizin ZMA projesi de dâhil olmak üzere Türkiye’de ilk zırhlı havan aracını üreterek kullanıcıya teslim etmiştir. FNSS, özellikle 120mm havan silahlarının araçlara entegrasyonu ve komple bir silah sistemi olarak kullanılması yolunda faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu doğrultuda 90’lı yılların ortasından itibaren gerçekleştirdiği ArGe çalışmaları, farklı havan ve araç tipleri ile kullanıcılara vermiş olduğu sistemlerle dünya genelinde önemli bir tecrübeye sahiptir. FNSS zırhlı havan araçlarını kullanıcı envanterine verebilen, dünyada çok az sayıda kara sistemleri üreticisinden biri ve bu alanda ülkemizde de tektir. 

Yeni nesil zırhlı havanlar ve havan araçları

Son yıllarda tüm modern orduların konsept aşamasından uygulamaya geçirdiği ve TSK’nin yakın zamandaki harekatlarda çok etkili bir şekilde icra ettiği ağ destekli harekat konsepti içerinde havan sistemleri muharebe sahasında etkin bir şekilde kullanılmıştır. Havan silahlarının etkin kullanılması sadece sistemin güvenilirliği, hassasiyeti ve mühimmat etkisi değildir. Hedeflerin tespit edilmesi, önceliklendirilmesi ve ateş altına alınmasına karar verilen hedeflere ait atış parametrelerinin yüksek doğrulukla belirlenmesi ve süratle havan unsurlarına aktarılması, ağ destekli harekat konsepti sayesinde çok yüksek hassasiyetle yapılabilmektedir. Tespit edilen hedefler, yeni nesil havan sistemleri tarafından ateş altına alınıp imha edildikten sonra araçların/havanların süratle yer değiştirmesi ve yeniden mevzilenmesi ile yeni bir atış döngüsü başlar. Yüksek hareket kabiliyeti sayesinde birlik bekası, operasyonların temposu ve ateş desteği, verilen manevra unsurlarının muharebe müessiriyeti çok üst seviyeye çıkmaktadır.

FNSS, 120mm havan sistemlerini, AKINCI ve M113A4 gibi paletli zırhlı araçlar üzerine entegre ederek, Orta Doğu ve Güney Doğu Asya’da farklı kullanıcılar için üretmiştir. Geliştirilen kundağı motorlu havan sistemleri ile kullanıcıya, araç başına 3 veya 4 personelle, kısa reaksiyon süresi ve atış bölgesini süratle terk edebilme gibi kabiliyetler kazandırmıştır. Aynı zamanda entegre seyrüsefer ve modern atış kontrol cihazlarıyla, gözetleme ve tanzim atışlarını da ortadan kaldırmaktadır. Zırh ve mayın koruması ile desteklenen süratli bir “vur ve kaç” kabiliyeti, bu sistemin öldürücülüğünü ve bekasını önemli ölçüde iyileştirmiştir.

Geleceğin havan araçları: 8x8, zırhlı ve lastik tekerlekli

Havan araçlarının en güncel konfigürasyonları, yakın zaman içiresinde Malezya ve Umman orduları için FNSS tarafından geliştirilen Taktik Tekerlekli; AV-8 8x8 ZHA ile PARS III 8x8 ZHA’dır. FNSS, terzi işi yaklaşımlarla geliştirdiği her iki araca, 120mm’lik farklı havan silahlarını başarıyla entegre ederek, kullanıcılarına teslim etmiştir.

120mm havan Sistemi için oldukça dengeli bir platform sağlayan PARS III 8x8 Zırhlı Havan Aracı (ZHA), bu özelliği ile havan atışının hassasiyetini ve yüksek atış hızını garanti altına almaktadır. Ayrıca geniş iç hacmi sayesinde araç içerisinde hatırı sayılır oranda atışa hazır mühimmatın depolanması için de yeterli alan mevcuttur. Bu doğrultuda tahmin edilebileceği üzere, 4x4 veya 6x6 bir platformdan daha fazla sayıda havan mühimmatı taşınabilmektedir. PARS III ve AV-8 8x8 ZHA’lar, en zorlu hava koşullarına sahip coğrafyalarda, değişik test ve değerlendirme süreçlerinden geçmiştir. Söz konusu test ve değerlendirmeler, gevşek arazi ve yüksek ortam sıcaklığındaki çöl şartları ile Güney Doğu Asya’da yağışlı, yüksek rutubetli, çamurlu arazi ortamında icra edilmiştir. Üstün zırh ve mayın korumasına sahip 20-30 ton ağırlığındaki zırhı araçlar, en zorlu arazi ve iklim koşularında görevlerini başarıyla icra ederek, kısa sürede kullanıcı ülkelerin güven ve takdirini kazanmıştır. Araç, ihtiyacı olan ateşe hazır mühimmat sayısı ve tüm ekipman ve teçhizatları ile birlikte, 4 kişilik personeli taşıyabilmesi bakımından kendine yeterlidir.

Üstün hareket yeteneği ve arazi performansı

30.000 kg muharebe yüklü ağırlığa sahip olan PARS III 8X8 ZHA, tam otomatik bir şanzımanla birleştirilmiş su soğutmalı bir dizel motordan oluşan güç paketiyle donanmıştır. Bu güç paketiyle, 100 km / saate kadar azami yol hızına çıkabilmektedir. Araç, 800 km'nin üzerinde menzille %60 dik, %30’un üzerinde yan eğimde hareket edebilmekte, 70 cm yüksekliğinde dik engel ve 200 cm uzunluğunda hendekleri geçebilmektedir. Motor yerleşimi ve dengeli tasarımı sayesinde araç, birbirine çok yakın aks yüklerine sahiptir. Bu tasarım yaklaşımı; arazide üstün hareket kabiliyetiyle birlikte, yüksek hızlarda artan yol tutuşu, kısa frenleme mesafesi ve bunların da ötesinde havan silahının yüksek performansla kullanılması gibi kabiliyetleri kazandırmıştır. 8x8 sürüş özelliğine sahip aracın tüm aksları gerektiğinde kilitlenebilmektedir. Merkezi lastik şişirme sistemi ile, farklı arazi koşullarında sürücüye lastik basınçlarını ayarlama imkanı verir. Bu özellikler, PARS III ZHA’nın, en zorlu arazilerde operasyon yapmasına olanak sağlar. Sınıfındaki en yüksek teker gezinme hareketine sahip tam bağımsız hidropnömatik süspansiyon sistemi farklı yol koşullarında en iyi yol tutuşunu sağlar. Tüm akslardan dönüş sistemi ile PARS III 8X8, 8m’lik dönüş yarıçapıyla, yine sınıfındaki en düşük dönüş çapına sahiptir. Bu özellik, aracın düşük altyapıya sahip meskun mahallerde bile kolayca manevra yapmasını sağlar. Bu sayede araç, envanterde yer alan AMT’ler ve ZMA’lar ile ortak hareket kabiliyeti sunmakta, müşterek tatbikat veya barışı koruma gibi faaliyetlerde askerimize, diğer ülkelerin kullandığı sistemlerden daha üstün hareket performansı vaat etmektedir.

Yüksek Seviye Balistik / Mayın Koruma ve Yaşam Destek Ekipmanı

Modüler tasarıma sahip zırh sistemleri sayesinde, aracın balistik koruması, kullanıcı isterilerine bağlı olarak, artırılabilmektedir. Gövde formu, karın altı yapısı, taban plakaları ve araç için özel olarak geliştirilmiş mayın korumalı koltuklar, personeli yüksek seviyede mayın tehdidine karşı koruyacak şekilde tasarlanmıştır. PARS III 8x8 barındırdığı en gelişmiş zırhlı araç teknolojilerini tek bir platformda sunarken, mayına dayanıklı personel taşıyıcıların sahip olduğu koruma seviyesi de sağlayabilmektedir. Araç içi, parçacık kalkanları sayesinde mürettebat ve personel, zırh delici mühimmatların yol açtığı şarapnel/parçacık tesirine karşı da korunur.

Mürettebatın yer aldığı; komutan/sürücü kokpiti, 120mm havan ve mühimmatlarının yer aldığı kabinler ile güç paketinin yer aldığı kabinde otomatik yangın bastırma sistemi mevcuttur. Araç, patlama ve delinmeye karşı koruma sağlamak için özel önlemler içeren yakıt depolarına sahiptir. Acil durumlarda zırh altında yedek yakıt deposu da vardır.

PARS III 8x8 ZTTA, iklimlendirme sistemine sahiptir, aracın iç sıcaklığını sıcak çöl koşullarında bile +25 ° C'de tutar. Entegre pozitif basınçlı NBC koruması, PARS III 8x8 ZHA'nın standart ekipmanlarından biridir. Kullanıcı isterilerine bağlı olarak ilave edilebilen yardımcı güç ünitesi (APU) ile araç, bulunduğu noktada motorunu çalıştırmadan havan silahının kullanılmasına olanak sağlar. Bu durum mevzideki aracın termal izini büyük oranda düşürmektedir.

120mm Havan Sistemi

PARS 8x8 120mm ZHA, muharebe alanında meydana gelen değişikliklere kısa sürede tepki vererek, kolay adapte olabilen, taktik ateş gücünü temin eder. Çabuk konuşlandırılabilir yivsiz setsiz havanı sayesinde, aralarında akıllı mühimmatlar ile hassas güdümlü mühimmatların da bulunduğu geniş yelpazedeki mühimmatları 9km’lik menzillere ateşleyebilme kabiliyetine sahiptir. Araç seyir halindeyken içeride katlı olarak muhafaza edilen havan, aracın üzerinde yer alan hidrolik kapakların açılmasıyla 1 dakikanın altında ateşe hazır konuma getirilebilir.

PARS III 8x8’e entegre edilen 120mm havan sistemi elektrik tahrikli; 190 derecelik yatay eksende dönüş ile namlu alçalma/yükselme imkanı sayesinde bulunduğu noktadan geniş bir alanı ateş altına alabilmektedir. Silaha entegre, bilgisayarlı atış kontrol, tümleşik küresel ve ataletsel konumlama sistemi ve yarı otomatik doldurucusu sayesinde, yüksek atış sürati ile isabet imkanlarını bir arada sunmaktadır. Balistik hesaplama kabiliyeti sayesinde, birden fazla mühimmatı eş zamanlı olarak hedef bölgesine düşürebilmektedir. Bununla birlikte 3 dakikanın altında bir sürede 4er adet mühimmatı 500 metre mesafeli iki noktadan ateşleyerek, havan tespit ve imha sistemlerinden kaçınabilmektedir.

Araçta ön bölümde, savunma amaçlı bir adet 7.62mm makineli tüfek mafsalı da mevcuttur.

Kaynak: FNSS Kurumsal İletişim Müdürü Cem Altınışık

Yorum yapın