Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, üniversite tercihi yapacak adaylara ve ailelerine tavsiyelerde bulundu.
Üniversite tercih döneminin kritik bir süreç olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:
Tercih yapacak genç arkadaşlarımıza bazı tavsiyelerde bulunacağız. Bunlar içerisinde en önemlisi herkes aldıkları puan ve sıralamaya göre okul bakıyorlar. Bu bir bakıma doğru ancak tam da doğru bir yaklaşım değil. Burada kendi yeteneklerinin, sevdiklerinin idealleri olan bölümlerde okuma yapmalarını tavsiye ediyoruz. Gençler kendilerini iyi değerlendirmeleri lazım bazı danışmanlık hizmetleri alması lazım. Hangi yönde kendisini geliştirmek istiyor, hangi alanı seviyor bilmesi lazım çünkü bu mesleği ömür boyu yapacak.
Sadece o gün yüksek puanlı bir bölüme girmiş olabilir ama o bölümü sevmiyorsa, o bölüm onun idealleri arasında değilse uzun vadede başarı anlamında sıkıntılar yaşanıyor. Ben gençlere hep şunu söylüyorum; yani bir genç düşünelim, makina mühendisi olmak istiyor. Gerçekten bu konuda yetenekli, becerisi var ve burada kendisini geliştirmek istiyor. Ama puanı bilgisayar mühendisliğini veya elektrik elektronik mühendisliğini tutuyor veya tıp fakültesini tutuyor. Burada puanım yüksek diye tıp fakültesine gitmesi ne kadar doğru bir yaklaşım? Aslında bunları karşılaştırma yapmakta çok doğru değil. Doktorlukla mühendisliği doğrudan karşılaştırmak doğru değil.
Farklı iki alanda karşılaştırma yapıyorsunuz yani ikisi tamamen farklı meslek. Bu anlamda sosyal bilimler için de durum aynı. Düşünün ki bir gencin sosyal bilimlerde çok ciddi olarak yetenekleri var. Ama siz onu temel bilimlerle ilgili bölümlere gönderiyorsunuz veya siz ona puanın çok yüksek sen mühendis ol diyorsunuz. Aslında ülkemize ve dünyaya sosyal bilimler alanında çok büyük katkı yapacak bir genci yanlış yönlendiriyoruz. Burada yönlendirme çok önemli. Ailelerin, danışmanların kişinin yeteneğine uygun sevdiği alanlarda tercihler yaptırması lazım. Ben şunu hep önemsiyorum, bunları yaparken gerçekten bazı üniversiteleri ziyaret etmeleri, o mesleğin tam olarak ne iş yaptığını bilmeleri çok önemli. Bazen ismi güzel ama ne iş yaptığını bilmiyor o mesleğin ve o mesleği olmak istiyorum diyor. Neden olmak istiyorsun diyorum, cevabı yok.
Gerçekten üniversiteleri ziyaret ederek, bu meslekler hakkında bilgi alıp üniversitelerin alt yapılarını incelemelerini çok ciddi olarak tavsiye ediyorum. Yani öğretim kadrosunu, alt yapısını, mezunlarının durumlarını incelerlerse daha faydalı olacağını düşünüyorum. Sevdiğiniz bir bölümde, severek, gerçekten motive olmuş bir şekilde öğrenerek, odaklanarak çalışırsak çok büyük bir insan kaynağı profili ortaya çıkaracağımızı düşünüyorum. Yani bu anlamda geleceği şekillendirebiliriz.
Savunma sanayii, çalışkan, yetenekleri üst düzeyde olan kişileri seçiyor. Burada tabii öğrencilerimize büyük gayret düşüyor. Şu andaki dünyamızda bilgisayar mühendisliği, elektronik elektronik mühendisliği, makina mühendisliği, tabii burada özel mühendislik dalları da var, mekatronik, enerji sistemleri, kimya mühendisliği gibi yani bir çok alanda ihtiyaç var. Yoğunluk olarak son yıllarda örnek verecek olursak biraz bilgisayar mühendisliği özellikle pandemi sürecinde popüler hale geldi. Onun dışında daima özellikle savunma sanayi için makina mühendisliği oldukça önemli bir bölüm.
Bu uzun yıllardır böyledir ve bu önemini yitirmeyecektir. Aynı zamanda bunların yanında elektrik elektronik mühendisliği ve onunla ilgili diğer birimler savunma sanayii için oldukça önemli. Bu demek değildir ki temel bilimler bölümlerinde insanlar almıyoruz. Alıyoruz ama yoğunluk olarak söylüyorum yani biz yönetici olarak TUSAŞ özelinde en fazla makine mühendisi var.
O tür örnek mesela ASELSAN'da en çok elektrik elektronik mühendisi var gibi örnekler verilebilir. Daha önce de söyledim özellikle tekrar söylüyorum bu birinin birinden daha önemli olduğunu anlamında değil, bunlar daha çok ihtiyaç duyulan bölümler. Ama bizim ciddi manâda bizim yetişmiş insana ihtiyacımız var. Tekrar söylüyorum, gerçekten havacılığı seven birisinin doktor veya başka bir şey olmasını doğru bulmuyorum. Veya doktor olmak isteyen birisinin de mühendis olmasını doğru bulmuyorum.
Türkiye'de bu işler daha çok yeni. Belki Türkiye'nin 20 bin 30 bin mühendise ihtiyacı var. Bu büyük projeleri gerçekleştirmek için belki 50 bin tane mühendise ihtiyacı var. O anlamda gerçekten potansiyel var, hacim var ve bunu ailelerin de görmesi lazım. Burada önemli nokta yetişmiş insan. Gerçekten bizim uçak mühendisine ihtiyacımız var, makine mühendisine ihtiyacımız var, elektrik elektronik mihendisine, malzeme mühendisine ihtiyacımız var. Ve bu ihtiyaçta savunma sanayiinde her geçen gün artıyor. Ama burada bir noktayı açmak lazım, niteklikli dememiz lazım. Biraz daha kendini yetiştirmiş, ne yaptığını bilen, mesleği seven insanlara ihtiyacımız var.
