QinetiQ ve A.M. General “elektrikli HUMVEE” için işbirliğine gidiyor

QinetiQ, askerî araçlarda elektrikli motorlara geçiş teknolojilerinin gelişimini hızlandırabilmek amacıyla, otomotiv endüstrisinin devlerinden A.M. General ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladı.

Bu ortaklık, küresel arenada artık ikonik şöhrete sahip olup bazı kaynaklarda “HUMVEE” şeklinde de kısaltılan bir aracın, “HMMWV”nin (High-Mobility Multipurpose Wheeled Vehicle / Yüksek Hareket Kabiliyetine Sahip Çok Amaçlı Tekerlekli Araç) hibrit bir konseptinin geliştirilmesiyle başladı. 

Bilindiği üzere, ilk kez 1980’lerin ilk yarısında A.M. General şirketi tarafından görücüye çıkartılan HUMVEE kategorisi 4x4 askerî araçlar, geride kalan yaklaşık 40 yılda müthiş bir popülarite kazanarak, önce Amerikan ordusu, ardından da yeryüzündeki pek çok orduda eski nesil destek sınıfı hafif araçların yerini aldı. Dahası, gereksinime göre cankurtarandan obüs taşıyıcıya kadar pek çok role bürünebilen bu aracın şöhreti zamanla askerî alandan dışarı taşarak, varlıklı kesimlerin statü simgelerinden Hummer ve SUV kategorisi sivil arazi araçlarına da ilham kaynağı oldu. 

İki şirketi işbirliğine götüren yeni konsept, çevreci cephesiyle askerî operasyon ortamlarını yoğun karbondan arındırırken, taktik ve stratejik cephesiyle de elektrik motorlarının askerî kara taşıtlarını en az fosil yakıtlı motorlar kadar hız ve performans sağlayabilecek bir düzeye çıkartabileceği iddiasını taşıyor. 

İki şirketin bu alandaki işbirliği anlaşmasının ardından, sürecin finansman sorunlarını çözme işini de küresel bir yatırım bankası olan Lincoln International'daki JV & Partnering (JV & P) danışma ekibi üstlendi. 

Çevreci örgütlerin “sıfır emisyon” baskısı orduları da zorluyor

Elektrik motorlu HUMVEE konsepti, QinetiQ ve A.M. General'in, arazi araçları alanındaki rekabetin elektrikli itki sistemine geçiş yoluyla avantaja nasıl dönüştürebileceğini araştırdığı oldukça iddialı bir programın ilk adımı. 

Bu işbirliği, örneğin otonom sistemler gibi kara taşıtları için elektrifikasyon yetenekleri, gelişmiş sensör yeteneği ve optik iletişim yoluyla artan durumsal farkındalık üzerine daha fazla araştırmanın da temelini oluşturacak.

Her iki şirketin beyin takımı da rakiplerin değişen tehdit ve taktiklerine yanıt olarak karşı önlemlerin, platformların ve durumsal farkındalık araçlarının şaşırtıcı bir hızla gelişmesi gerektiğini iyi biliyor. Buna ek olarak, fosil yakıtların taşınması ve yakılması için artan finansal, çevresel ve insanî maliyetler, uluslararası çevre örgütleri ve bunların küresel ölçekte imzalanması için dayattıkları sözleşmelerin bütün devletleri “Net Sıfır Karbon Emisyonu” noktasına doğru her geçen gün daha fazla itmesi, hükûmetleri de daha rahat bir lojistik eşliğinde daha sürdürülebilir enerji kaynakları aramaya zorluyor.

İşte, gerek ülke içinde, gerekse dünya çapında fosil yakıtlı araçların dolaşımdan mümkün olan en hızlı şekilde kalkmasına yönelik baskılar en üst düzeye ulaşmışken, askerî araç endüstrisinin devi A.M. General ve elektriksel donanımların ustası QinetiQ “Biz bu işi başarırız ve Hummer efsanesini ikiye katlayacak olan yeni, elektrikli bir Hummer’ın da pekâlâ temellerini atarız” diyerek sahneye çıkmış oldu. 

Sorun motoru üretmek değil, aynı performansı yakalayabilmek

Elektrik enerjisiyle çalışan motorlar, en az 60-70 yıldır endüstriyel bir sır ya da mucize değil. Buradaki iki kilit sorun, askerî araçlara entegre edilmiş elektrik motorlarından en az bir fosil yakıtlı motordan alınan kadar performans elde edebilmek. Ayrıca, yüksek voltaj ve kablolarla kuşatılmış böylesi bir askerî araçta azami güvenliği sağlayabilmek. Bunlar ise henüz elektrikli sivil araçlarda da tam anlamıyla aşılamamış sorunlar olarak, tasarım için işbirliğine giden AR-GE ekibinin önünde dağ gibi yükselmeyi sürdürüyor. 

Covid-19 pandemisinin 2020 başlarından bu yana yol açtığı kısıtlamalar nedeniyle, sıklıkla bir araya gelip fiziksel bir prototip modeli üretmek her iki taraf için de son derece zorlayıcı bir sürece dönüştü. Bununla birlikte, ortak ekip, ellerindeki mevcut işbirliği araçlarını kullanarak, Qinetiq'in yenilikçi elektrikli itki teknolojisinin aday aracın gövdesine en az aksaklıkla nasıl entegre edilebileceğini yetkililere göstermek üzere, HUMVEE araçlarının tamamen etkileşimli ve sürükleyici iki sanal gerçeklik modelini oluşturmayı başardı. 

İki farklı sanal model ayrı ayrı uyarlanabildiği gibi, daha sonra yapılan değişikliklerin etkisini hemen görmek için de yan yana konulup karşılaştırabiliyor. Tasarımda, motorlar, enerjilerini, alan kullanımı konusunda maksimum esneklik sağlayabilmek için aracın hemen her yerine yerleştirilebilen bir aküden kablolar aracılığıyla alıyor. 

Hibrit elektrikli itki sistemi performans açısından hayâl edilen başarı yakalanabildiği takdirde, bir yandan araçların daha düşmanca arazilerle mücadele etmesini sağlarken, diğer yandan da onlara “uzun süre sessiz izleme” ve “sessiz çalışma yapma” yetenekleri kazandırarak ölümcüllüğü artıracak. Elektrikli itki sayesinde aracın çevreye bıraktığı akustik ve termal imzaların en aza inmesi, onun düşman unsurlar tarafından tespit ve takibini de zorlaştıracak. 

Bunaltıcı düzeyde artan çevreci baskılar karşısında, artık yalnızca sivil otomotiv şirketleri değil, askerî otomotiv endüstrisi de kendisini “Net Sıfır Karbon Emisyonu” noktasına doğru ilerlemeye zorunlu hissediyor. Qinetiq'in hibrit elektrikli itki sistemi, tamamen yanmalı alternatiflere göre % 30'a kadar daha az yakıt tüketimi sağlayarak, hem fosil yakıta olan bağımlılığı, hem de savaş alanındaki kirletilmiş havayı azaltmayı hedefliyor. Bu türden bir yakıt verimliliği artırımı, aracın çalışma aralığını genişletmenin de yolunu açacak. 

Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan QinetiQ Başmühendisi Mike Sewart, sivil otomotiv şirketlerinin hibrit elektrikli motorlar üzerine bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar ve ulaştığı noktanın, şimdiden sonra aynı teknolojiyi zorlu koşulların araçları olan askerî taşıyıcılara uygulamayı da mümkün kıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fosil yakıt kullanan mekanik tasarımlar bir asrı aşkın bir süre kraldı ve rakipsizdi. Elektrikli bir hareket düzeneği, onlarla deneysel olarak bile boy ölçüşemezdi. Fakat, artık bir dizel motorun karşısına hemen hemen aynı performansı sağlayan elektrikli bir motor koyabilecek düzeye geldik. Bu da bizlere askerî teknolojide benzer bir devrimi başlatma zamanının geldiğini söylüyor. İki şirket, söz konusu teknoloji yarışında daha fazla geç kalmamak için güçlerini birleştirdi ve mevcut sistemleri iyice olgunlaştırmak üzere kolları sıvadı. 

Elektrikli bir HUMVEE, savaş meydanlarını taktik ve stratejik açıdan büyük ölçüde değiştirecektir. Kara savunma araçlarının çevre üzerinde yol açtığı tahribatı en aza indirirken, enerjisini daha ekonomik kullanan, karmaşık tehditlerle daha etkin mücadele edebilen, çok yönlü kullanılabilen, sürdürülebilir teknolojiye sahip kara savaşçıları çağını da başlatmış olacağız.”

Öte yandan, A.M. General şirketinde Kıdemli Başkan Yardımcısı Mühendislik ve Baş Teknoloji Sorumlusu olan Regis Luther da elektrikli itki teknolojisini bir HUMVEE’ye entegre etmenin, geleceğin savaş alanlarında açık ara üstünlük kurmanın heyecan verici bir ilk adımı olduğunu savunarak, “QinetiQ ile bu verimli ortaklığımız süresince dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimizin gelecekteki gereksinimlerini karşılamak, elektrifikasyon yoluyla sürdürülebilirlik ve performans elde etmek için en yenilikçi yolların peşinde koşturacağız”  yorumunu yaptı.

Ayrıca, projenin finansal kaynaklarını üreten Lincoln International'a bağlı JV & P’nin direktörü Emma Blackley de geride kalan son birkaç ay içinde iki şirket arasındaki bu tamamlayıcı ilişkinin kurulup desteklenmesi için çalışmaktan mutlu olduklarını belirterek, “Alınan ortak yürüme kararının her iki taraf için de çok önemli bir dönüm noktası olduğuna ve hızla gelişen pazarlara yönelik böylesi bir işbirliğinin görülebilir bir gelecekte meyvelerini vereceğine eminiz” diye konuştu. 

QinetiQ hakkında

QinetiQ yönetimi, kendisini, “dünyanın dört bir köşesindeki devletlerin savunma ve güvenlik örgütlenmeleri, yanı sıra da sivil müşterileri için kusursuz çalışma performanslarına odaklanan küresel bir entegre savunma ve güvenlik şirketi” olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor: 

“Bizler, müşterilerimizin ‘en önemli’ olarak gördüklerini korumanın yeni yeni yollarını yaratan 6000 kişilik bir ekibiz. Görevimiz, araçların beklendiği gibi çalıştıklarından emin olmak, bu amaçla uygulamadaki teknolojileri, sistemleri ve süreçleri test etmek, müşterilerimizin yeni ve daha gelişmiş yetenekleri -gerekli sonuçları vereceklerinden tam anlamıyla emin olarak- devreye almalarını sağlamaktır.”

A.M. General hakkında

A.M. General, dünya çapındaki askerî ve ticarî müşterileri için özel araçlar tasarlayıp geliştiren, üreten, satan ve aynı yöndeki projeleri destekleyip işbirliğine giden bir şirket. Özellikle askerî sınıf taktik araçların tasarım, mühendislik, üretim ve lojistik desteğinde dünya lideri olarak tanınan A.M. General, günümüze kadar 70'in üzerinde ülkede 300.000'den fazla araç üretip satarken, müşterilerine bunların yaşam döngüsünü mümkün olduğunca uzatıp performanslarını artıran teknik destekleri de sundu.  

ABD’nin savunma ve güvenlik alanında en bilinen küresel markaları arasında yer alan şirketin Indiana, Michigan ve Ohio'daki büyük tesislerinde onbinlerce çalışanı bulunuyor. A.M. General, savunma ve otomotiv endüstrilerinin değişen gereksinimlerini karşılama konusunda çok geniş bir deneyimin yanı sıra, ABD’nin 43 eyaletine yayılmış oldukça güçlü bir tedarikçi tabanına da sahip.

 

Yorum yapın