Savunma Sanayii Kahramanları Serisi 3. bölüm: Nuri Demirağ

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından hazırlanan "Savunma Sanayii Kahramanları" animasyon film serisinin "Nuri Demirağ"ın hayatnın ve mücadelesinin anlatıldığı üçüncü bölümü yayınlandı.

SSB tarafından daha önce yayınlanan iki bölüm şunlar:

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi 1. bölüm: Nuri Killigil

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi 2. bölüm: Şakir Zümre

SSB'nin paylaştığı videoda şu ifadeler yer alıyor:

Yıl: 1886

Savunma sanayimizin demir yürekli neferi…

Nuri Demirağ…

Asıl Adı Mehmet Nuri olan Nuri Demirağ, Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelir. Henüz üç yaşındayken babasını kaybeden ve annesinin emekleriyle kıt kanaat geçinerek büyüyen genç Nuri, ortaöğrenimini, Divriği Rüştiye Mektebi’nde tamamlar.

Genç Nuri okul hayatında çok büyük bir başarı gösterir. Öyle ki, ona bu başarısı nedeniyle, mezuniyetinden hemen sonra öğretmen yardımcılığı vazifesi verilir.

Ziraat Bankası Kangal ve Koçgiri şubelerinde de bir süre memur olarak görev yapan Nuri Bey, daha sonra Maliye Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak, İstanbul Beyoğlu Gelirler Müdürlüğü’nde maliye memuru olarak yeni görevine başlar.

Maliye Nezaretri’ndeki görevlerini sürdüren Nuri Bey,  bir yandan Maliye Mekteb-i Alisi’nde yüksek eğitimini tamamlayarak Maliye müfettişliğine terfi eder.

Nuri Bey Maliye Müfettişi olarak görevini sürdürürken, Birinci Dünya Savaşı sona erer ve Mondros Müzakeresi imzalanır. Düşman, türlü bahanelerle girdiği vatan toprağında, kamu kurumlarını da kendi denetimi altına almıştır.

Düşman askerlerinin saygısız ve barbarca tavırlarına daha fazla dayanamayan Nuri Bey, görevinden istifa ederek, o güne kadar yabancıların tekelinde olan sigara kâğıdı üretimine atılır.

Nuri Bey, “Türk Zaferi” isimli sigara kâğıtları sayesinde küçümsenmeyecek bir servet elde eder ve böylelikle ilk özel teşebbüsünü de başarıyla gerçekleştirmiş olur.

Ancak Nuri Bey’in çok daha büyük bir ideali vardır: Vatan toprağını düşman çizmelerinden temizlemek…

Nuri Bey, bu ideali gerçekleştirmek için 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı Milli Mücadele’ye katılır ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Maçka Şubesi’ni yönetmeye başlar.

İstiklal Savaşı’nın en buhranlı dönemlerinde, Anadolu’ya silah ve mühimmat sevkiyatının yanı sıra, istihbarat toplamakla da görevli olan Nuri Bey, vatansever milislerin de yardımıyla düşmana karşı etkili bir mücadele verir.

Nuri Bey gibi sayısız kahramanın sayesinde Kurtuluş Savaşı büyük bir zaferle sonuçlanır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınması, muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için kat edilmesi gereken uzun ve zorlu bir yol vardır. Nitekim bu yol, dönemin en işlevsel ulaşım aracı olan trenlerle aşılacaktır.

Bunun için de yetersiz tren yollarına ilaveler yapılmalı, bozuk raylar da onarılmalıdır. Bu amaçla yeni rayların inşası için Fransız bir firmayla anlaşılır.

Fakat Fransız firma işi yarım bırakır ve Nuri Bey, hem ticari dehasını hem de devlet memurluğunda edindiği tecrübeyi yarım kalan bu işin tamamlanmasında kullanmak üzere sorumluluğu üzerine alır.

Nuri Bey, o sıralar devlet memuru olarak görev yapan kardeşi Mühendis Abdurrahman Naci Bey’i görevinden istifa ettirerek yanına alır ve birlikte neredeyse işin maliyetine karşılık bir bedelle demiryolu inşasına başlar.

Bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde; Anadolu’nun dört bir yanında  başlatılan demiryollarının inşası tamamlanır ve Nuri Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk demiryolu müteahhidi olur.

Oldukça çetin bir coğrafyada, işçileriyle birlikte büyük bir özveriyle çalışarak 1012 km’lik demiryolu inşasını tamamlayan Nuri Bey ve kardeşi Abdurrahman Naci Bey’e, bu üstün başarılarından dolayı, Atatürk tarafından “Demirağ” soyadı verilir.

Nuri Bey, Demiryolu inşaatlarını sürdürürken, bir yandan da ülkenin kalkınması için gerekli olan büyük tesislerin yapımıyla uğraşır. Karabük Demir Çelik, İzmit Selüloz, Sivas Çimento, Bursa Merinos Tesisleri, Eceabat Havalimanı ve Haliç’in kenarında bulunan İstanbul Hal Binası’nı inşa eder.

Tüm bunların Yanı sıra, müteahhitlik alanında geliştirdiği en önemli proje ise İstanbul Boğazı’na yapmayı planladığı köprüdür. Hatta bunun için Amerika San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden firmayla da anlaşma sağlar. Dönemin Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk projeyi beğense de ne yazık ki hükümet tarafından reddedilir.

Boğaz Köprüsü hayali hüsranla sonuçlanan Nuri Demirağ, kendisinden devlete hibe edilmek üzere uçak parası istendiğinde, hükümete karşı olan kırgınlığı bir yana bırakır ve memurlara şu tarihi sözleri söyler ve fabrikanın yapım görevini üzerine alır.

Böylelikle 1936 yılında ilk yerli ve milli uçak fabrikamız kurulur. Çizimini, Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan’ın yaptığı Nu.D-36 isimli ilk tek motorlu uçağımız, bu fabrikada üretilir.

1938 Yılında da Nu.D-38 isimli 6 kişilik yolcu uçağı üretilerek satışa sunulur. Bu uçaklar için ilk siparişi Türk Hava Kurumu verir. Daha sonra İspanya İran ve Irak da bu uçaklardan almak için sıraya girer. Fakat maalesef bir test uçuşu sırasında Selahattin Reşit Alan’ın kullandığı uçak iniş sırasında kaza yaparak infilak eder. Selahattin Reşit Alan, bu talihsiz kazada şehit olurken, arkadaşının yasını tutmakta olan Nuri Demirağ bir başka kötü haberle yıkılır: Türk Hava Kurumu, bu elim kaza nedeniyle sipariş ettiği uçakları almaktan vazgeçmiştir.

Bütün bu zorluklara karşı yılmadan çalışmaya devam eden Nuri Demirağ, 1939 yılında Türkiye’nin ilk paraşüt üretimini de gerçekleştirir. Ayrıca pilot ihtiyacının karşılanması amacıyla “Gök Okulu” ismini verdiği bir pilot eğitim merkezi kurar.

1941 yılına gelindiğinde, tamamen yerli imkânlarla üretilen ilk uçağımız, İstanbul’dan Divriği’ye uçar. Nuri Demirağ ile birlikte Türk havacılığının altın çağı yaşanmaktadır. Ne var ki Nuri Bey’in tüm bu özverili çabaları, siparişinden vazgeçilen uçakların elde kalması ve maliyetin karşılanamaması nedeniyle heba olmak üzeredir.

Ve Nuri Bey’in tüm çabalarına rağmen 1944 yılında fabrikanın kapılarına kilit vurulur.

Nuri Demirağ, 18 Temmuz 1945 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi yolundaki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla Milli Kalkınma Partisi’ni kurar. Milli Kalkınma Partisinin politikası oldukça nettir: Yurtta kalkınma, tez kalkınma ve öz kalkınma. Ancak beklenen sonuç alınamaz ve Milli Kalkınma Partisi kuruluşundan kısa bir süre sonra kapanır.

71 Yıllık hayatında halkın iyiliği için ter döken, vatanın kurtuluşu uğrunda canını ortaya koyan, yurdu demir ağlarla ören, havacılıkta ilklere imza atan Nuri Demirağ, 1957 yılında hayata gözlerini yumar.

Yarım kalan bu öyküyü 2023 hedefine doğru emin adımlarla yürüdüğümüz bu dönemde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olarak biz tamamlıyor; Nuri Demirağ’dan aldığımız ilhamla tamamen yerli ve milli imkânları kullanarak; kendi uçaklarımızı, kendi insansız hava araçlarımızı, kendi helikopterlerimizi geliştiriyoruz.

İstiklal ve istikbalimiz için…

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi 3. bölüm: Nuri Demirağ

Yorum yapın