Teknopark İstanbul'da ilk yerli besin üretilecek

Teknopark İstanbul’da faaliyet yürüten QuruTech, yutma güçlüğü çeken yaşlı ve hastalar için ilk yerli fonksiyonel gıdaları üretmeye hazırlanıyor.

Türk damak tadına uygun olacak gıdalar; ilaç tadındaki ithal gıdaları tüketmeyi reddeden hastaların yetersiz beslenme riskini azaltacak.

QuruTech, yutma güçlüğü (disfaji) çeken bireyler için ilk yerli fonksiyonel besin maddelerini üretmeye hazırlanıyor. Katkı maddesi kullanılmadan 20 yıla yakın raf ömrü sağlayan, liyofilizasyon teknolojisi ile üretilecek gıdalar, Türk damak tadına uygun olarak hazırlanacak. Böylece şekerli, sütlü, ilaç tadındaki ithal ürünlerle beslenmeyi reddeden hastaların, yetersiz beslenmelerinin önüne geçilecek. Evde kolaylıkla yemeğe hazır hale getirilebilecek öğünler; farklı besin öğeleri ile zenginleştirilmiş, özgün kıvamda, sindirimi kolay modifiye edilmiş meyve, sebze, et ve probiyotiklerden oluşacak ve sentetik madde içermeyecek. İstanbul Ticaret’in sorularını, QuruTech’in kurucusu ve proje yürütücüsü Saliha Yalçınkaya cevapladı.

ALANINDA İLK YERLİ

QuruTech’i kurma fikri nasıl gelişti?

Gastronomi ve beslenme ve diyetetik öğrenimim esnasında fonksiyonel gıdalara odaklandım. Yakın çevremdeki yaşlılar yutma problemleri nedeniyle iştahsızlardı. Hastanelerin geriatri servislerindeki yaşlıların, piyasadaki mamaları lezzetsiz buldukları için tüketmediğini öğrendim. Bu nedenle yeterince beslenemiyorlardı. Tüp mide ameliyatı olan hastalar, bu mamalarla uzun süreli beslendiklerinden mide bulantısı yaşıyorlardı. Bu probleme çözüm olabilecek alternatif bir gıda üretebilme fikriyle çalışmalara başladım. Gıda mühendisi, kimyager, beslenme uzmanı ekibimizle alanında uzman tıp doktorları ve klinik eczacılardan danışmanlık alarak 2021’de QuruTech’i kurduk. Projemiz KOSGEB Ar-Ge Ur-Ge İnovasyon Destek programı kapsamında destek aldı.

YUTMA GÜÇLÜĞÜ

Disfaji nedir?

Disfaji, yutma süresinin uzadığı ve yutkunmak için normalden fazla güç harcanan yutma güçlüğü rahatsızlığıdır. Genellikle yeme ve içme eylemini; ağrılı, stresli ve keyifsiz hale getirir. Disfaji hastalığı olan bir kişi, yiyecek parçasını ağız içinde yutulacak hale getirmede ve besinin mideye taşınmasında güçlük çekebilir.

BİRÇOK HASTALIK VAR

Yutma güçlüğü hangi hastalıklarda görülüyor?

Birçok insan hayatının bir döneminde çeşitli sebeplerle yutma problemi yaşıyor. Parkinson, MS, demans gibi nörolojik bazı hastalıklarda, ağız ve gırtlak bölgesi kanserlerinde, serebral palsili hastalarda, tüp mide ameliyatı geçiren kişilerde, yemek borusu yanık ve iltihaplarında kısa veya uzun süreli yutma güçlüğü görülebiliyor.

VÜCUT BESLENEMİYOR

Sebep olduğu sıkıntılar neler?

Yutma zorluğu, su ve besin tüketiminde azalmaya neden oluyor. Bu durumdaki birçok kişinin tedavi alamaması; beslenme bozukluğu, vücudun susuz kalması, kilo kaybı, solunum yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle de etli, sebzeli ve taneli yemeklerin yenilmesi zor olduğundan hastaların ihtiyacı olan protein ve mineral alımı azalıyor. Bu da başta yaşlı hastalar olmak üzere, istenmeyen sonuçlara zemin hazırlıyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; yaşlıların yüzde 37-40’ı günlük enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde beslenemiyor. Üç yaşlıdan ikisinin öğün atlaması söz konusu. Bu durum literatürde ‘anorexia of aging’ olarak yer alıyor. Kilo kaybının başlangıcını takip eden 1 ila 2.5 yıl içinde, sadece bu sebeple ölüm oranı yüzde 9-38 artıyor.

İLAÇ TADINDA ÜRÜN BEĞENİLMİYOR

Piyasada benzer ürünler var mı?

Piyasadaki ürünler ithal olduğundan bizim damak tadımıza uygun değil. Bu nedenle hastalar tarafından beğenilmiyor, beklentilerini karşılamıyor. Bu ürünleri lezzetlendirmek için kullanılabilen glikoz şurubu karaciğeri yıpratıyor. Literatürde pankreas kanserini tetiklediği, böbrek taşı oluşturduğuna yönelik bilgiler mevcut. Hastalar; şekerli, aromalı, sütlü ve ilaç tadındaki mama kıvamlı bu gıdalarla beslenmek istemiyor. Şekerli içerikleri mide bulantısına neden oluyor. Parçalı gıda sürecine geçmenin zaman aldığı hastalar, ihtiyacı olsa bile bu ürünleri kullanmayı reddediyor.

DAMAK TADIMIZA UYGUN

Yerli ürünlerin farkı ne olacak?

Öncelikle üretimde yerli kaynaklar kullanacağız. Türk damak tadına uygun üretimler planlıyoruz. Sentetik madde içermeyen, hastaların ihtiyacı olan tuz ve vitamin-mineral oranına sahip olacaklar. Hazırlanması, tüketilmesi, saklanması, taşınması pratik ve kullanıcı dostu ürünlerimiz liyofilizasyon teknolojisiyle hazırlanacak. Lezzet, birinci önceliğimiz olacak.

HASTA DOSTU

“Besin destek ürünlerimiz toz formunda olacağı için kıvamı rahatlıkla ayarlanabilecek. Paketin kalan kısmında bozulma olmayacağı için atık, israf gibi problemler yaşanmayacak. Liyofilizasyon teknolojisini kullanmak, ürünleri uzun ömürlü kılacağından ekonomiye ciddi bir katkı sağlanacak.”

REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ

“Projenin yerli olması, ülkemiz ekonomisi için başlı başına avantaj olacak. Büyük bir ihracat potansiyeli bulunan bu ürünler, gıda ve sağlığın yanı sıra savunma ve uzay sektörlerinde de geniş bir kullanım alanına sahip. Ürünlerimiz büyük bir rekabet üstünlüğü taşıyacak. Reçetenin hazırlanıp, kliniğe uygunluğunun değerlendirilme-sinde uzman klinisyenlerden danışmanlık alıyoruz.”

KATKI MADDESİZ KORUMA

“Liyofilizasyon teknolojisi; ürünlerin besin değeri, tat, koku ve şekil özelliklerini değiştirmeden, su içeriğini yüksek oranda uzaklaştırabiliyor. Su içermeyen besinler kolayca taşınabiliyor. Besin değerlerini herhangi bir katkı maddesine ihtiyaç duymadan yüzde 100’e yakın koruyabiliyor. Çok uzun süre (20 yıla kadar) muhafaza edebiliyor.”

HEDEF KİTLE

“Ürünümüz öncelikli olarak hastanelerin geriatri servisinde yatan yaşlılar, çeşitli hastalıklar nedeniyle yutma güçlüğü çekenler ve tüp mide ameliyatı olan diyabetik kişilere hitap edecek. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verilerine göre, ülkemizde 65 yaş ve üzerindeki kişi sayısı 8 milyon 245 bin. Bu yaş grubunun önemli kısmı bakıma muhtaç veya yutma güçlüğü çekiyor.”

Yorum yapın