Türkiye'nin uydu ve uzay çalışmalarının ele alınacağı "Türksat Yakın Yörünge ve Küp Uydu Çalıştayı", Ankara'da ATO Congresium Kongre Merkezi'nde düzenlenen açılış töreni ile başladı.
Savunma sanayii, havacılık ve uydu haberleşme ekosisteminde bulunan firmaların katılımıyla düzenlenen çalıştay iki gün sürecek.
Yaklaşık 30 firmanın stant açtığı etkinliğe, küp uydu sektöründen ilgili kamu/özel sektör, eğitim kurumları, enstitüler, ilgili sivil toplum kuruluşları ve savunma sanayisi firmalarından 1000'in üzerinde temsilcinin katılması bekleniyor.
Türksat 6A haziran ayında fırlatılacak
Programın açılış konuşmasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi de bu çalıştayla Türksat 6A'da olduğu gibi yakın yörünge ve küp uydularında sektörün liderlerini bir araya getirdik. Böylece yakın yörünge uydularının üretilmesi ve uzaya gönderilmesi noktasındaki işbirliğinin ilk ve en önemli adımlarını atmış olduk."2021'de Türkiye Uzay Ajansının kuruluşu ve 2022 yılında da Cumhurbaşkanlığımız tarafından ilan edilen Milli Uzay Programı ile çok daha büyük ve farklı bir boyut kazandı. Hiç şüphesiz kendi uydularımızı geliştirmekten ay yüzeyine araç göndermeye, uluslararası uzay programlarına, bilim insanı yetiştirmekten uzay sanayine kadar her alanda ülkemizi hak ettiği seviyeye getirecek adımları atıyoruz. Bu çerçevede uydu teknolojileri, en hızlı ilerleme gösterdiğimiz alanların başında geliyor.Şimdi ilk milli haberleşme uydumuz Türksat 6A ile uzay ve uydu teknolojileri alanında teknik bir devrim gerçekleştiriyoruz. Türksat 6A, pek çok zorlu testi başarıyla tamamladı ve yaptığımız değerlendirmeler sonucunda, 2024 yılı mart ayında yer teslimini gerçekleştireceğiz. Bu aşamadan sonra da SpaceX firması ile yapılan anlaşma doğrultusunda, haziran ayı içerisinde yörüngesine fırlatmayı hedefliyoruz."
29 yılda Türkiye adına kayıtlı 23 uydunun uzaya gönderildi
Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok da çalıştayla, Türkiye'nin geleceğine imza atacak, uzay çalışmalarına yeni bir vizyon sunacak ve bütün sektör paydaşlarının ufkunu açacak fikirler ortaya koyacaklarını söyledi.
Türkiye adına kayıtlı ilk uydu olan Türksat 1B'nin 1994'te jeosenkron yörüngeden televizyon yayıncılığı ve haberleşme hizmeti vermek üzere uzaya gönderildiğini belirten Ertok, geçen 29 yılda Türkiye adına kayıtlı 23 uydunun uzaya gönderildiğini bildirdi.
Ertok, Türkiye'nin uydu teknolojileri geliştirme alanında geldiği en ileri noktanın Türksat 6A uydusu olduğunu belirterek, "Aralık 2014’te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla başlatılan projede artık sona yaklaşmış bulunmaktayız." diye konuştu. Ertok,Türksat gibi uydu operatörlerinin, yakın yörüngeden jeosenkron yörüngeye kadar farklı uydu sistemleri üzerinden müşterilerine en iyi hizmeti sunabilmek adına uydu ve yer sistemleri yatırımları yaptığını ve farklı işbirlikleriyle etki alanını artırmaya odaklandığını söyledi.
Uydu sektöründe gerçekleşen tüm bu gelişmelerde en önemli kriterin maliyetleri düşürmek ve sürdürülebilir kalmak olduğunu aktaran Ertok, şunları kaydetti:
"Biz, yeni vizyon ve yeni ufuklar peşinde koşuyoruz. Yeteneklerimizi biliyoruz. Potansiyelimizin farkındayız. Teknolojik değişimler yaşıyoruz, ama biz teknolojik dönüşümün de peşindeyiz. Teknolojik dönüşümü de 'sürekli iyileştirme' ile gerçekleştirebileceğimizin farkındayız. Bu çalıştayı da sürekli iyileştirme çabalarının ortaya koyduğu bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Biz yaptığımız her şeyi ülkemizin uzayda daha fazla söz sahibi olması için yapıyoruz. Konuyu milli bir mesele olarak ele alıyoruz. Tüm milli meselelerde olduğu gibi bu alanda da her türlü işbirliğine hazırız."
Türkiye'nin uzaydaki varlığı güçlendiriliyor
ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yaman da, ASELSAN olarak Türkiye'nin uzaydaki varlığını güçlendirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.
Türksat 5B uydusundaki ASELSAN ürünlerinin, yer senkron yörünge uydularındaki ilk milli ekipmanlar olduğunu bildiren Yaman, buradaki başarılarının, Türkiye'nin ilk milli haberleşme uydusu olan Türksat 6A'daki çözümlerinin de temelini oluşturduğunu aktardı.
Yaman, bu süreçte en büyük ara teknoloji kazanımı olacak GNSS düzeltme sistemi ve uydu görev yükü konusunda çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Bu çalışmayla, ara yetenek kazanımı, insan kaynağının ve teknolojik bilgi birikiminin artırılması ve altyapının güçlendirilmesini hedeflediklerini anlatan Yaman, alçak yörünge haberleşme uyduları, alçak yörünge keşif, gözetleme ve istihbarat uydu sistemleri için geliştirdikleri görev yükleri ve haberleşme alt sistemleri ile haberleşme güvenliği çözümlerinin, küresel ölçekte rekabetçi ürünler sunabilecekleri alanlar olarak ön plana çıktığını belitti.
