Epoksi, temelde yapıştırıcı diye adlandırabileceğimiz ancak işin detaylarına girince çok daha şaşırtıcı bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.
Birleştiği malzemenin karakterini bozmadan dayaknıklılık, esneklik, hafiflik gibi daha bir çok aranan özelliği sanayiciye sunan, büyülü bir malzeme adeta.
CET Kompozit’in kurucusu Ömer Güven bu alanda yaptığı yatırım ve üretimler sayesinde bu ürünün yurt dışı zorlu tedarik sürecinden Türkiye’deki sanayiciyi kısa sürede kurtarmış.
Defensehere olarak, CET Kompozit’in kurucusu Ömer Güven’i, İstanbul’daki üretim merkezinde ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldık:
“Biz epoksi reçine üretiyoruz. CET Kompozit ve epoksi teknolojileri olarak Türkiye’deki ilk epoksi reçine sentezini yapan firmayız.
Epoksi nedir? Sorusunu biraz daha açmak gerekirse; epoksi aslında temel olarak bir yapıştırıcı. Farklı farklı yüzeylere farklı farklı ürünleri bir arada tutmak için yapılmış bir reçinedir. Bu reçineyi zemin kaplamalardan tutun da herhangi bir otomotiv sektöründeki bir yapıştırma alanında, elektronik devrelerden tutun, diş dolgusuna, uzay mekiklerine ya da bir roket sistemlerinde uygulayabiliyoruz. Bunların hepsini bir arada tutan yapıştırma sistemlerinde epoksi reçineler bulunmakta.
“400’den fazla ürünü yerlileştirdik…”
Yaklaşık 400’den fazla ürünü yerlileştirmiş, Türkiye’de üretilmeyen 4-5 adet baz reçineyi sentezleyebilen bir fabrika haline geldik. 4 yıl içerisinde bütün bu ürünleri Türkiye’de üretebilir hale geldik. Bugün itibariyle yerlileştirdiğimiz 400’den fazla ürünün sahada kullanılan birçok uygulaması mevcut. Elektrik sektöründe izolatör alanlarından tutun da inşaat sektöründeki güçlendirme çözümlerine, poliüretan çözümleri ya da pultrüzyon çözümlerinde bizim sunduğumuz yerli muadil ürünlerle üreticilerimizin sadece bizim ürünlerimizin değil aynı zamanda Türkiye’deki üreticilerimizin de Avrupa’da ve dünya standartlarında rekabet edebilme gücünü artırıyoruz. Çünkü artık bu ürünlerin şurada gördüğünüz o destek ürünleri elektronik ya da savunma sanayii, balistik zırhta da olmak üzere hem stratejik ambargo ihtimalini ortadan kaldırmakla birlikte rekabet edebilme güçlerini artırıyoruz. Bu da bizim mevcut müşterilerimizin kendi pazar paylarındaki gerek ihracat gerek ise yurt içindeki, daha sürdürülebilir bir büyüme yapmalarını sağlıyoruz.
Ağırlık azaltma istenen insansız hava araçları (İHA), deniz platformları ya da kara platformlarındaki kompozit geçişlerinde özellikle metalden kompozite olan geçişlerde çok ciddi stratejik ambargolar yaşanıyor.
“Türkiye’deki kompozit üreticilerinin yurt dışına bağımlılığını neredeyse bitirdik”
Biz bu stratejik ambargoların önüne geçebileceğimiz ürün gamımızla birlikte Türkiye’deki kompozit üreticilerinin yurt dışına bağımlılığını neredeyse bitirdik diyebiliriz. Bazı ürünlerde ise hiç Türkiye’ye satılmayan, Türkiye’de kullanılmamış çok yüksek bazlı epoksi reçinelerse artık Türkiye’de üretim yapan kompozitçilerin kullanımına açıldığı için kendi tasarımcılarımız çok daha performanslı çok daha yüksek irtifalara çıkabilen ya da çok daha derin sulara inebilen sistemler tasarlamaya başladı.
Müşterilerimizin birçoğunun uzayan tedarik süreçlerinde yerli bir alternatiflerinin bulunması, bu yerli alternatifin onlara sürekli ve güvenilir bir tedarik sağlaması hem bizim hem de Türkiye’deki kompozit üreticilerinin ellerini rahatlattı.
CET Kompozit korona sürecinde sanayicinin elini rahattı
Bu stratejik ambargolardan kurtulan üreticilerimiz hem korona krizinde hem stratejik bu yaşanan bölge coğrafyalarındaki aksaklıkları çok hızlı bir şekilde bertaraf edebildiler. Gerek, Kuzey coğrafyamızda, Güney coğrafyamızda üretim yapan müşterilerimizin herhangi bir şekilde stratejik ambargo ihtimallerini ortadan kaldırdığımız için ellerini rahatlattığımız için bu alanlardaki etkinliğimiz çok hızlı bir şekilde artıyor.
Balistik zırhlarda ise son 6 aydır çok net bir şekilde gördüğümüz tedarik ettiğimiz ürünlerin sahadaki performansı müşterilerimizin tekrar siparişlerini almasını ve tedarik süreçlerindeki hızlandırmamız ise müşterilerimizin ekstra üretim yatırımları yapmasını sağladı.
Korona zamanı ve stratejik bu gerginliklerin biz ve Türkiye’deki çözüm ortaklarımıza katkısı çok fazla oldu.”
