Makale: Çok Kutuplu Sistemde Savaşın Doğası: Hibrit Savaş ve Ötesi

Hibrit savaş, geleneksel yöntemler ile geleneksel olmayan yöntemlerin savaş alanında aynı anda kullanılması şeklinde tanımlanabilir.

Uluslararası sistemde güvenlik alanında asimetrik tehditlerin ortaya çıktığı, devlet altı aktörlerin çeşitlendiği bir dönemde karmaşık ve öngörülemeyen düşmanlar tarafından ortaya çıkan yeni tehditlerle mücadele etmek için “hibrit savaş“ gibi daha sofistike stratejiler ön plana çıkıyor.

Aslında savaş tarihinde hibrit savaşa karşılık gelen örüntüler mevcut olsa da söz konusu durumu ilk kavramlaştıran isimlerden birisi ABD Ordusundan emekli Frank G. Hoffman’dır.

Hoffman, Hibrit Savaşların geleneksel yetenekler, düzensiz taktikler, ayrım gözetmeyen şiddet ve terörist eylemler gibi bir dizi savaş tarzını içerdiğini belirtiyor.

Hibrit düşmanlar; terörist gruplar, bağımsız örgütler ve vekiller dahil devletler veya devlet dışı aktörler olarak arzı endam edebiliyor. Her türlü taktik, yöntem ve silah, hibrit savaşlardaki belirli durumlara bağlı olarak ayrı ayrı veya başka yollarla karıştırılabiliyor. Geleneksel savaş konsepti ile gelenek dışı yöntemler aynı anda savaş alanını bulanıklaştırmak için kullanılabiliyor.

Hibrit düşmanlar sabit değil ve sık sık yeni durumlara adapte olma kapasitesine sahiptir. Siviller de askerler kadar bu konsept içerisinde bulunabiliyor ve taktiksel olarak saldırılara katılabiliyor.

Hibrit savaşlarda, savaş alanları ve savaş dışı bölgeler arasındaki çizgiler son derece bulanıktır, bu da hibrit saldırıların herhangi bir yerde ya da her yerde olabileceği anlamına geliyor.

Hibrit savaşa Rusya, ABD’den daha fazla önem veriyor. En azından bunun pratiğine daha fazla kaynak harcıyor diyebiliriz. Hatta bazıları, hibrit savaş konusundaki Rus çalışmalarının, teoriyi ortaya koyan ABD araştırmalarından daha sistematik ve verimli olduğunu düşünüyor.

Makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz: Çok Kutuplu Sistemde Savaşın Doğası: Hibrit Savaş ve Ötesi

Kaynak: TASAM

Yorum yapın